Derin bir nefes alıp kameramı elime aldım. Son ayarlamalarını da yapıp karşılarına geçtiğimde poz vermeye başladılar. Çektiğim fotoğraflara baktığımda iç çektim. Pozlar güzel durmuyordu. "Pozlarınız kamerada güzel çıkmıyor. Biraz yakınlaşın aradaki boşluk göze çarpıyor." dediğimde Soobin Hyunjin'in dibine girerken Hyunjin'de ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyor gibiydi.
Kameradan tekrar baktığımda yine pozisyonu beğenmedim. Onları şöyle bir süzüp "Hyunjin sen masanın üstüne otur. Soobin sen de sağ tarafa geç ve dirseğini Hyunjin'in omzuna yasla. Hyunjin biraz bacaklarını ayır ve Soobin sende bir bacağını Hyunjin'in bacağına yaslayıp diğerini dik tut." dediğimde yüzüme aval aval bakmışlardı. Onlara hak veriyordum çünkü ben bile ne yaptığımı bilmiyorum. Sanırım kendimce Hyunjin'e onunla yakın olman beni ilgilendirmiyor mesajını vermeye çalışıyordum.Dediğim pozisyona geçtiklerinde işte bu sefer olmuştu. Kocaman gülümseyip fotoğraflarını her açıdan çekiyordum.
Yüzümdeki gülümsemenin aksine deli gibi kıskanıyordum ve burada biraz daha kaldıkça vazoyu suratlarına fırlatma fikrim daha cazip gelmeye başlamıştı.
Hoseok hoca yanımıza geldiğinde kamerayı eline alıp fotoğrafları incelemeye başladı. Açıkçası gergindim çünkü ilk defa farklı bir şeyler deniyordum. Ama gerginliğim boşa çıkmış ve Hoseok hoca birden bana sarılmış ve "Ne istediğimi benden daha iyi bildiğine inanamıyorum." diyerek saçlarımı karıştırmıştı. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşurken yana döndüğümde Hyunjin'in nefretle bakan gözlerini görmemle gülümsemem sönmüştü. Öylece ona bakarken Hoseok hoca konuşmaya başladı. "Seungmin biliyorum fotoğraf ve resim işleri seni fazlaca yoruyor ama hobi gibi düşünerek bu bölümde de ilerleyebilirsin gibi duruyor. Birkaç kişiyi daha sen giydir ve nasıl olduklarına bakalım eğer onları da bu kadar beğenirsem seni bölüme ekleyebilirim." dediğinde hiç aklımda olmasa bile Hyunjin'in inadına bunu kabul etmiştim. Bu sefer yüzümdeki gülümsemeyi sabit tutmaya çalışarak Hyunjin'e baktığımda yumruğunu sıktığını fark etmemle yutkundum. Hadi ama yaptıklarından sonra düşündüğüm şey ne kadar seksi göründüğü olmamalıydı. Kafamı sallayıp kameramı toplamaya başladım ve hızlıca oradan ayrıldım.
Jisung'un evine vardığımda daha fazla içimde tutamayacağımı fark edip ağlamaya başladım. Hayatımda fazlaca yer edinmişti ve her olay bana onu hatırlatıyordu. Ben eski jinniemi geri istiyordum. Beni kendinden bile sakınan her durumda arkamda olan kişiyi.
Belki benim de suçum vardı. Hyunjin her zaman ilgiyi seven biriydi ve son aylar onu yoğun olan derslerim yüzünden fazla boşlamıştım. Soobin'in ilgisi aklını bulandırmış olmalıydı. Bilmiyorum sadece Hyunjin'in de üzgün olduğunu görebiliyordum. Ikimizi birden aptal bir rekabetin içine sürüklemiştim ve bu aramızı daha da açacaktı. Tatile bir gün vardı ve ben bu düşünceleri tatile saklamaya karar verip ayağa kalkıp banyoya doğru ilerledim. Kendime baktığımda geceden kalma şiş gözlerim daha da şişmişti ve tam anlamıyla rezalet görünüyordum. Elimi yüzümü yıkayıp odama ilerledim ve Jisung gelene kadar biraz uyuma kararı aldım.
Tatilden önceki son derslere de girip kampüsten ayrıldım. Felix'le birlikte önce kendi evimize uğramış ve Jisung'da kalabilmek için eşyalarımızı toplamıştık. Ardından Jisung'lara gitmiştik ve şimdi ikisi de beni ortalarına almış öylece yüzüme bakıyorlardı. "Hadi anlat artık minnie." dediklerinde onlara başından her şeyi anlatmıştım. Felix "Iyi yapmışsın minnie sonuçta Hyunjin'in böyle şeyleri ne kadar taktığını biliyoruz. Içten içe bugün yaptıklarını düşünüp kafasına takacak tatili zehir oldu." diyerek Jisung ile beşlik çakmışlardı.
Biraz düşünüp konuşmaya başladım. "Çocuklar böyle düşünmem doğru mu bilmiyorum ama ben Hyunjin'i geri istiyorum." dediğimde ikisinin de kızacağını tahmin etmiştim ama öyle olmadı. "Evet minnie sana bunu söylersem kalbin kırılır diye çekindim ama Hyunjin'in seni ne kadar sevdiğini birçok kez gördük. Son aylarda zaten çok bir araya gelmiyordunuz ve senin sevginden şüphe ettiği için de bunu yapmış olabilir. Yanında Soobin olunca da haliyle odağı ona yöneldi. Bence tam bir karar vermeden iyice düşün. Sonuçta işe yaramazsa ne olabilir ki zaten ayrıldınız. Hyunjin'in seni ne kadar sevdiğini hatırlamasını sağlamalısın." diyerek Felix beni destekleyince Jisung'un yüzüne baktım. Onun düşünceleri de benim için önemliydi. "Felix doğru söylüyor. Ama ondan önce netleştirmemiz gereken bir konu var." dediğinde neyden bahsettiğini anlamamıştım. "Klasik bir şey farkındayım ama kıskandırmak her zaman işe yarar. Tatilden sonraki partide başlıyoruz ve ayrıca minnie" diyerek bana dönmüştü. "Kaç yıldır kendinde hiçbir değişiklik yapmadığının farkında mısın? Itiraz yok yarın çıkıyoruz ve seni baştan aşağı değiştiriyoruz." dediğinde gözlerimi büyütüp tam itiraz etmek için hazırlanırken yüzüme öyle korkunç bakmıştı ki aralık ağzımı geri kapadım. Eğer Jisung baştan aşağı değişim istiyorsa bunu cidden yapardı ve yarın bambaşka bir insan olacağımdan emindim.
Kalite berbat farkındayım ama bu fotoları koymasam aşırı içimde kalırdı :( birde fic hyunmin ama hyunmin sahnesi yazamıyorum başına oturdum ağlayacağım cidden
Umarım seversiniz~♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I miss you | hyunmin
FanfictionHyunjin'le Seungmin'in var olan ilişkileri Seungmin'in aralarının açıldığını hissetmesi ile karmakarışık bir hal alır. Başlangıç: 19.02.21 Bitiş: 28.02.21