11

2.6K 253 780
                                    

Hyunjin'le göz göze gelişimizden sonra Yeonjun kafa dağıtma düşüncesi ile kendini içmeye bırakmıştı ve bir süre sonra benim de kafa dağıtmaya ihtiyacım olduğuna karar vererek bende içmeye başlamıştım ve şu an karşılıklı içiyorduk. Ara sıra Hyunjin'in bakışlarını üstümde hissetsem de Yeonjun'la birlikte onlara bakmama kararı almıştık.

Bu sırada Yeonjun bana Soobin'i ne kadar sevdiğini de anlatmıştı. Onun sevgisi ortaokulda başlamış ve şimdiye kadar devam etmiş. Lisenin sonunda ona açıldığını da söyledi ve belli bir müddet sevgili olarak kalmışlar. Ta ki Soobin Hyunjin'le tanışana dek. Soobin Yeonjun'a onu sevdiğini anlatmış ve Yeonjun'dan en yakını olarak destek olmasını istemiş. Yeonjun'un sevgisi ve elinden bir şey gelmemesi ile bunu kabul etmiş ve bir daha da konusu açılmamış.

Sanırım kafayı dağıtmak derken biraz abartmıştık çünkü Yeonjun üçüncü şişesine geçerken ben ikinciyi bitirmek üzereydim ve şu an etrafta olan bitenleri idrak edemiyordum. Yeonjun'un da benden farkı yoktu belki da daha kötüydü çünkü Soobin'in adıyla sayıklamaya başlamıştı. Diğerleri bunu fark etmesin diye tam önüne geçmiştim. Aşırı darmadağın görünüyordu ve yüzünde o buruk gülümsemesi hakimdi.

Ona çok üzülmüştüm. Soobin Yeonjun'un sevgisini bilmesine rağmen onu yanında arkadaş olarak kullanıyordu ve Yeonjun bunlara her gün katlanmak zorundaydı.

Yeonjun'a şöyle bir baktığımda aslında fazla güzeldi. Hyunjin'inkiler kadar olmasa da dolgun dudaklara sahipti ve sevimli bir burnu ile tatlı gözleri vardı. Buna nazaran sert davranışları insana aşırı çekici geliyor diyebilirdim. "Biraz daha öyle bakmaya devam edersen bana aşık olmaya başladığını düşüneceğim." diyerek beni düşüncelerimden ayırmıştı. Ona yan bir sırıtış vermiştim ve öylece yüzüne bakmaya devam ettim.

Yeonjun şişesinin son yudumunu da kafaya dikip masaya bıraktı ve tekrar bana dönüp "Oh- sen..ciddisin?" dediğinde kahkaha atmıştım. "Şapşal sadece gözüme aniden çok güzel geldin o kadar." dediğimde kolumu cimcikledi ve "Ben güzel değil yakışıklıyım bir kere." demiş ve dudaklarını büzmüştü.

Sonrasında aniden göz ucuyla bir yere bakmış ve dibime girerek "Üzgünüm kuralımızı çiğnedim-" diyerek güldü ve devam etti "-ama Soobin ve Hyunjin şu an bize bakıyorlar." dediğinde ona ciddi olup olmadığını ve tekrar bakmasını söyledim.

"Ciddiyim buraya bakıyorlar. Soobin'in gözlerini kısarak izlediğine yemin edebilirim. Hatta sana yaklaştığımda kaşlarını çattı." dediğinde şaşkınca duruyordum. "Sence bu ne anlama geliyor?" diye sorduğumda "Tam olarak emin değilim ama kesinleştirmenin bir yolu var." diyerek bakışlarını dudaklarıma indirmişti. Ne düşündüğünü fark edip "Hadi ama cidden kıskanacaklarını mı düşünüyorsun, sence de fazla klasik değil mi?" dediğimde hala dudaklarıma bakmaya devam ederken "Bilemeyiz." diye fısıldamıştı ve bu hareketi benim de dudaklarına bakmamı sağlamıştı.

Aklıma gelen Hyunjin'in simasıyla kafamı salladım ve önüme döndüm. Bu yaptığım hareketle Yeonjun histerik bir gülüş sundu ve "Üzgünüm haklısın aptalca bir fikirdi." dedi ve koluma girerek başını omzuma koydu. "Her yolu denedim Seungmin cidden her yolu denedim. Neden böyle olmak zorunda ki? Onu cidden çok seviyorum ve benimle mutluydu." diyerek kafasını kaldırıp ellerimi tutup parmaklarımla oynamaya başladı. Bu konu hakkında ne kadar üzgün olduğunu ve gerildiğini fark edebiliyordum. "Baksana Hyunjin'le mutlu bile değil. Neden ben değilde onu seçmek zorundaki?" dediği sırada bir gözyaşı akıtmıştı.

Daha yeni tanışmıştık belki ama onu kendime çok yakın hissettim ve ona güvenebileceğimi biliyordum.

Az önceki düşüncemiz aklıma geldiğinde ona yaklaştım ve fısıltıyla "Onu daha önce kıskandırmayı denedin mi peki?" dediğimde kafasını iki yana sallamıştı. "Hayır denemedim az önce de bu aklıma geldiği için öyle söyledim ama saçma-" cümlesini tamamlayamadan dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

I miss you | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin