Dünkü öğrendiklerimi eve gelince biraz düşünmüş ardından her zamanki gibi uyumuştum.
Şimdi ise uyanmış tekrar tavana bakıp düşünüyordum. Hyunjin'in yanına gidip gitmemekte kararsız kalmıştım. Her ne kadar aptal gururum gitmememi söylesede ben de hatalı olduğumun bilincinde olduğum için konuşmak istiyordum. Onu sevmediğimi düşünüyordu ve yaşadığımız anılar gözümün önüne geldiğinde bu şekilde düşünmesini istemiyordum.
Kapının çok sert açılıp Felix'in "Hadi kalk artık kampüse gitmemiz lazım." demesiyle irkilmiş ve yastığımı ona fırlatmıştım. "Bir gün bu ani hareketlerin yüzünden gerçekten öleceğim ve o zaman sakın yanıma gelme." dediğimde yatağımın kenarına oturmuş ve yüzümü elleri arasına almıştı. "Ama minnie bugün kampüste takım grupları ile çalışma günü ve buna gitmeme gibi bir seçeneğimizin olmadığını biliyorsun."
Takım? Moda tasarımı bölümü.. Hyunjin'de olacaktı. Kendimi yorganıma saklayarak "Ne olur Felix gitmek istemiyorum. Öldü de bir yerleri kırıldı de ciddiyim her şeyi yaparım bugün olmaz." dediğimde "Pekala sen bilirsin." demiş ve odadan ayrılmıştı.
Bu kadar çabuk pes etmesini beklemediğimden birkaç saniye arkasından bakmış sonrasında yorganımı tekrar yüzüme çekmiştim. Yeonjun'la partide olanlardan sonra Hyunjin'in yüzüne bakabiliceğimi düşünmüyordum.
Aniden üstümde buz gibi su hissetmemle yorganı üstümden attım. "Hazırlanman için 15 dakika veriyorum güzelim." diyerek odadan çıkan Felix'in arkasından bir müddet öylece baktıktan sonra kalkmış ve duşa girmiştim.
Üşendiğim için dolaptan basit bir pantolon ve tişört alırken aklıma Soobin'in gelmesi ile yüzümde yan bir gülüş belirmişti. Hyunjin'den ayrıldığımız gün bana dedikleri aklıma geldiğinde ise kahkaha atmaya başlamıştım. Hyunjin'den hala çekiniyordum evet ama Soobin'i kızdırıp yüzünün alacağı ifadeleri görmek daha cazip gelmişti. Bu yüzden daha özenli kıyafetler seçmeye karar verdim.
Altıma dar mavi kotumu, üstüne de piercingimi belli edecek kadar açık olan krem rengi boğazlı kazağımı giyip biraz da makyaj yaptığımda tamamdım. Mavi kotumdan dolayı belli olmasını istediğim lacivert röflelerimi düzleştirdiğimde işim bitmişti. Aynadan kendime baktığımda hafif kırmızı rujun da yakışacağını düşünerek sürmüş ve evden ayrılmak için Felix'lerin yanına gitmiştim.
Kampüste ortak çalışma alanına geldiğimde gözlerim Hyunjin'i aradı. Bulduğumda ise hocayla bir şeyler konuştuğunu fark ettim. Üstüne sıradan bir siyah pantolon ve tişört geçirmiş, sarı saçlarını da arkadan toplamıştı. Biraz daha dikkatli baktığımda gözaltlarının mosmor olduğunu gördüm. Tahminimce gece uyuyamamıştı çünkü elinde de büyük sayılabilecek bir bardakla kahve vardı.
Bu haliyle bile nasıl bu kadar güzel göründüğünü düşünürken bana dönmesi ile göz göze geldik. Birkaç saniye bön bön yüzümdeki aptal sırıtmayla ona baktığımda gözlerini kısmış bana bakıyordu. Hala bir şeyleri idrak edememişken boğazını temizlediğinde gerçeğe dönmüş ve ne yaptığımı fark edince utanarak önüme döndüm.
Göz ucuyla tekrar ona baktığımda kafasını yere eğmiş gülümsüyordu. Bu hali gözüme çok sevimli geldiğinden ben de gülmüş ve kameramı ayarlamak için yerime geçmiştim .
Kameramı ayarlarken bir yandan da kapıya bakıyordum. Soobin'i hala görememiştim ve gelmesini bekliyordum. Hyunjin'in Soobin'i gördüğü anda ki tepkisini fazlaca merak ediyordum.
Hyunjin'in dün kafede dediklerine şahit olduktan sonra aramızı tekrar yapmak için birçok yol düşünmüştüm ama pek bir sonuca vardığım söylenemezdi. Aslında konuşurak her şeyi çözebilirdik, yanlış anlaşılmaları düzeltebilirdik ama iki taraftan da bir adım yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I miss you | hyunmin
FanficHyunjin'le Seungmin'in var olan ilişkileri Seungmin'in aralarının açıldığını hissetmesi ile karmakarışık bir hal alır. Başlangıç: 19.02.21 Bitiş: 28.02.21