The weeknd- The Hills
Ellerimdeki acının tarifsiz hissiyatını soludum.Göz bebeklerimin odağı avına odaklanmış bakışlarla çarpıştı.
Parmaklarımın arasından süzülen kan kırmızı renk dişlerimi sıktırdı,acı çekmeme susayan vahşi irisler keskin karanlıkta adım atmıştı.Gerisinde korkunç tiz ses yükseldi,uğuldayan kulaklarım kalp atışlarımı arsızca gün yüzüne duyurdu.Bir adım daha.Soğumuş soluk tenini renkle buluşturan sıvıya baktı adam.Baktıkça kan dondurucu ifadeye büründü sureti.
Yıldırım sesi kapladı geceyi,elindekini ustaca değiştirerek karanlık ölüm kokan kafesten ayrıldı.Boynumda birikmiş sızı yutkundurdu.
Ellerimi boğazımda gezdirdim,
görünmez parmakların sıkışıyla hızla doğruldum.Soğuk zemin zihnimi çatırdatarak içimden küfürlere sebep oldu.Banyoya girdiğimde üzerimdekileri sıyırdım,arkamdaki yıllanmış aynada çarpan irislere sulu parmaklarımı gezdirip buharını sildim.Soluk tenim,
korkutucu kabus olmayacak varsayıları kıvrılarak bedenime sürüklüyordu.Neydi bu ?
Kusursuz silüetinin olmayışımıydı ?
Alex Garcia.Bana verilen kesitti,alarmları çaldıran tehlikenin varlığını somut biçimde gözüme sokarcasına gelen işaretti.
Ruhuma işleyen nefesin ölüm kokması beni korkutuyordu,kalp atışlarımı arsızca hareket ettiren çehre ölümdü belki de daha fazlası.Hakkında en ufak bir bilgim yoktu,kara delikte sürüklenircesine ilerliyordum.Kontrol edemediğim bedenim,küçük düşürülmem yeterince açıktı.Fütursuzca kaskatı kestiriyordu bedenimi.Dokunuşu dokunmayışı arafın ortasına bırakıp emin olduğu tavırla avucunda hareket ettiriyordu.
Geceyi yanında geçirmem,üzerimi soyacak kadar aptal bir davranış.Bunu
basit bir şey görmesi.Vücuduma yayılan öfke duştan attırdı.Dolaptan elime geçen şeyleri çekerek kapattım hışımla.
Çantamı alarak saçlarımı kazağın içinden çıkardım.Makyaj yapmayan biriydim,yapılacak kadar ilgi çekici yüzüm olduğunu da düşünmemiştim.
Odadan çıkarak salonun kapısından adımımı attım.Elimdeki kulakların düğümünü açacağım sırada irislerime takılan arabayla içimdeki his baş verdi.
Huzursuzluğun telafuzu siyah gösterişli arabaydı.Umursamayarak yürümeye başladım.Titreyen telefon adımlarımı duraklattı.Elime aldığımda ekranda tanımadığım numara hakimleşti ruhuma.İkinci çalış tekrar ederek ısrarını sürdürdü."Arabaya bin."Duyumsadığım ses telefondan değil ensemdeydi.Sırtımı çevirdiğimde göz bebeklerinin koyuluğu ifadesizliğiyle sendelemekten son anda dönmüştüm.Kasveti ruhuma korkuyu getiriyordu,ona belli etmeyecektim.
"Hayır."Katı,net sesimle zafere ulaşmış edasına büründüm.Kafasını ağır hareketle omzuna eğdi.Bu tavrı az öncekinden daha belirgindi.Çenesindeki kemiklerin hareket edişiyle korkunun somutluğunu soludum.
"Bin."Açıkta kalan bileğimi saran güçlü parmaklara indi irislerim.Bu kadar güçlü olabilir miydi,bedenindeki güç ürkütücüydü.Kendimi çöp adam gibi hissettirmekten başka bir şey değildi.
İfadesiz bakışlarına karşın "Bırak,zaman verecektin."ifadesizce çarpık şekilde dudaklarında sırıtış belirdi.Ya da ben öyle sanmıştım.
Arkasından sürüklediğinde geniş sırtı,uzun bacakları,kollarının genişliği her uzvu irislerime ilişti.Bakışlarımın deliciliğine son vererek kolumu kurtardım.Arabanın yan koltuğunun kapısını sertçe açarak omzumdan bastırdı.
Hissettiğim baskıyla öfkeyle baktım kapıyı suratıma kapatarak susturduğunu sanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Garcia
Mistério / SuspenseSilüet,olağan üstü varlıktı benim için. Her an benimleydi. Kabullenmek istemediğim yaradılışıydı. Ona bağlanışımı körükleyerek ruhuma işleyen kusursuz silüetiydi. Ve bu gece buradaydı. /Alexander Garcia / Yetişkin içeriktir,bölümler kısa fakat sıklı...