3.

330 22 10
                                    

Lose my mind-Dean Lewis

Kafamın içindeki zehirli kelime labirentlerde yönünü şaşırmışcasına sıkışmış,çark gibi durmadan dönüyordu.Elimdeki kalemi çevirmeye son verip çalışma masasından ayrıldım.
Zerre fikrim yok,çalışacak konstrasyona
da sahip değildim.Saat gecenin ikisine geliyordu,hala uyumamıştım.Buna bağlanılan yeri o kelimeydi.Saatlerdir
zihnime yapışmış soru işaretlerinde çınlıyordu.Esintili havaya karşın odanın camını açarak içeriye huzmedişini soludum.Tenimi yalayan esinti ürpertici ve korkunçtu.

Garcia Reya

Kulaklarıma durmadan kelimeyi telaffuz edişi içten içe kavurup sıkıştırmıştı beni.Kollarımı birbirine geçirip usulca sığıştım pencerenin oraya.Göz kenarlarımın acısını iğne batıyormuşçasına baskın hissedebiliyordum,camı gerisin geri kapatarak yatağa girdim.Hala uyuyamamanın verdiği etki,
huzursuzluk cabasıydı.Odayı aydınlatan laptop'un ışığın tek hamlede kestim.
Karanlık tavana bakarken yatağın çarşafına sardım bedenimi.Gözlerimi kapatırken tek istediğim bu gecenin hayalden ibaret olmasıydı.

Koşuyorum,soluksuz,nefesi kesilmiş göğüs kafesimi zorlarcasına.Ardı ardına gelen öksürüklerimle beraber etrafıma bakıyorum,dar araba bile geçemeyecek,cansız,ölü bir sokaktayım.
İdrak etmeye çalışıyorum.Fakat etrafta en ufak belirti yok,sanki her şey yok oluşla kaybolmuş gibi.Öyle karanlık ki önümü bile göremiyorum,tekrar koşuyorum.Uzaktaki turuncu sokak lambasının kör ışığı çarpıyor gözüme.
Titriyorum hava dakikalar sonrasında cansız bedene dönüştürecek kadar güçlü.Arkası dönük elleri cebinde birini görüyorum yarı net yarı bulanık.
Ciğerlerimin patlayacak durumuna aldırış etmeden ona yürüyorum.

Dudaklarıma kapanan sert parmakların gazabıyla ışık gittikçe yok oluyor.Gözlerimin kararması bulanıklaşan yeryüzü ise saniyeleri geciktirmeden beni kucağına alıyor ve kendimi bırakıyorum.

Nefes nefese uyandım.Saat sabahın beşi,
göğüslerimin arasından süzülen ter damlalarıyla kendimi geliyorum.
Korkumun etrafa bakmamla yatışması aynı anda oluyor.Rüya görmüştüm.
Hayır,kabus.Anlamsız,kara bir kabus.
Dersime iki saat kala uyanmıştım tekrar uyuyamayacağımı bildiğim için duşa girmeye karar verdim.Üzerimdeki ıslak kıyafetleri sepete atarken daha fazla düşünmeyi engelleyerek suyu tazyikli kısma getirdim.Vücudumun ıslanışı,ılık su ufak dahi olsa uzaklaştırdı olanlardan.Dün gece zihnime ok gibi saplandı bu kez.Eve birinin girişi ve zaman kaybetmeden çıkışı.Hırsız mıydı?
Sanmıyordum.Katil ? Düşündükçe ürperten varsayımlarımı kenara bırakarak duştan çıktım.Kot ve kazak alıp giyindim.Kahvaltı yapmayacaktım,
ona bir şeyler hazırlayarak evden ayrıldım.Dejavu gibi yine aynı şeyi yaptım.Paslı kapıyı açarak ardımdan kapatacaktım ki ensemde nefes soludum.

"Heyy!"Kalbimin ritimsizliği uğuldayan kulaklarıma ulaştı.Öfke tüm damarlarımda gezinirken hırsla ona baktım.

"Naptığını sanıyorsun sen ?!" Sesimin artışıyla geriye adım attı.İfadem ona nasıl görünüyorsa gözlerindeki korkuyu sezdim.Bunu istiyordum,korkmasını.

"Ben bu kadar tepki vereceğini düşünmedim."dedi fısıltıdan hallice ses tonuyla.Dalga geçercesine bakınca gülümsedi.Bu kadar rahatlığı beni geriyordu.

"Çocuksun,büyümeyen çocuk."Yanından adımlamaya devam ettim.Uğraşılmaz biriydi,büyümeyen biri.Arkadaştı,gereği yoktu bana.

"Akşam mesaj attım sana.Garcia."Adeta çivilenmeme neden olan kelime kalbimi yeniden ritimsizliğe sürükledi.
Yanıma ulaştığında mahçup ifadeyle "Sana bahsettiğim dergiydi işte.Hani gösterememiştim."anlamsız dediklerini boş ifadeyle dinlerken bakışlarımdan anladığıyla nefes alarak devam etti.

"Dergi ismi,bakarsın diye düşündüm.
Ya da konuşuruz."Buruk ifadeyle bakışlarını bende tuttu.Etkilenmiş miydim? Hayır.Soğukça bakış atarak yürümeye devam ettim.
Dora,o saçmalıklar ona aitti.Kabul,ama açık pencere ? ürpertiyi soluduğumda ardımdaki adımlara öfkemin şiddetini hissettirmek istiyordum.Yapmadım umursamamak susmasını sağlıyordu.
Okulun içine girdiğimde dersliğin amfisindeydim.Boş yerlerden birine oturarak beyaz duvara bakışlarımı düşürdüm.Kapanan kapı bakışlarımı kopardı.İrislerimi gelen siyasetçiye diktim.

O olabilir miydi ? Hayır.

Kısa sürede derse geçişiyle not tutturarak dersi sonlandırdı.Kimsenin kalmayışıyla yanına indim.

"Merhaba,reya."Ilık şefkatli ses dosyalarını toparlayarak arasından kağıt çıkardı.

"Merhaba."düz sesime gözlerini çehreme çevirdi.Çıkardığı kağıdı uzatarak "Staj,görüşmelerinden biri."
dediğinde kağıda baktım.Gözlerim en altta bulunan simsiyah tükenmez kalemin altını çizdiği ada mühürlenmiş hissettim.

Garcia

"Mülakatlarında bulunmalısın."Sesi uzaklaştığında yerime ilerledim.
Çantama attığım kağıtla parmaklarımı saçlarımdan geçirdim.Neydi bunlar ?
Lanet olası karmaşa nedendi ?
Çantamı alarak amfiden ayrıldım.
Okulun çıkışına yürüdüğümde çantamdaki anahtarları elime alarak yürümeye başladım.Boğucu kasvetten uzaklaşmak nefes aldırmıştı.

Telefonumun titreşmesiyle gelen mesajı açtım.

"Siyasetçi bizzat o şirkete gidip dönüş sağlamanı istiyor.Projeyi iki güne tamamlayacakmışsın."Tek eksik projeydi çünkü.Her şey rayına oturdu.

Sebep doraydı ben o pencereyi açık unutmuştum.Evin merdivenlerine yöneldiğimde anahtarımla kapıyı araladım.Çantamı verandaya bırakıp içindeki kağıdı alarak odaya girdim.
Bilgisayarımı açtığımda ekrana çıkan görseller göz bebeklerimi sonuna dek açmama neden olmuştu.

Yaptığım şeyi hatırlamıyordum.O kelimeyi araştırmıştım.Ya da ben değildim ? Düşünmeyi keserek Garcia kelimesini tekrar arattım.Karşıma çıkan
görselin biri adeta yutkundurdu.Tenimi saran sıcaklık içimi ürpertmişti.

Alexander Garcia

Ve sadece Garcia.Logo dolu olan görsellerden ibaretti.Hakkında en ufak bilgi yoktu.Çehresini inceledim,
kusursuzluğunu,ifadesizliğini.

Ekranı kapattığımda lavaboya giderek yüzüme su çarptım.Neydi tüm bunlar ? Alakasızca birbirine bağlı zincire tutulu gidiyordum.Çehre gözlerimin önüne gelince lavabonun kenarlarına tutundum.Ensemden aşağı inen soğuk ürperti esir almıştı tenimi.
Yakan ateşi,korkutan ürpertişi getirdi çehresi.Ellerimi ensemde gezdirerek çıktım.Çantamı tekrar alıp üzerimi değiştirdim,siyah bir kot beyaz bir gömlek giyerek kağıdın altında yazan adrese göz attım.İlk gelen taksiye bindiğimde dakikaların ardından yağan yağmur yıldırımı getirdi tekrar.
Ensemdeki soğuk his canlıydı.
Varsaymayarak yolu izledim.

Ta ki durana dek.

İhtişamlı yapının önünde indiğimde
ürpertiyi vücuduma işleyen karşımdaydı.

GARCIA.

Karanlık GarciaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin