Multimedia'da Alex var.
SICAK.ÇOK SICAK.Mağaranın sıcakığı kemiklerime kadar işlemişti.Aynı anda yaşadığım karışık duygular beni tedirgin ediyordu.Hissettiklerim beni koca bir yokuşa sürüklüyordu.Tüm bunlar aklımı kurcalarken cesetle birlikte doğa harikası bir yere gelmiştik.Bana gülümseyerek baktı.Bir adım bana yaklaştı.Onunla göz göze geldik.Sanırım karşımda duran ceset parçası bana aşık olmuştu.Elini yüzüme götürdü ve elini yüzüme değdire değdire boynuma attı.Acaba ne yapmaya çalışıyordu?Başımı ne olduğunu öğrenmek amacıyla"ne yapıyorsun,ne oldu" anlamında salladım.Ama cevap vermedi.Bana daha çok yaklaştı ve beni öpmeye yeltendi fakat bu eylemi gerçekleşemeden sona erdi.Bir anda kendimi savunmak için onu itmiştim.Bu itiş biraz sert olmuştu.Ceset bir anda kendini yaklaşık bir metre aşağıdaki kayalıklarda buldu.Açıkçası bu tutumumdan dolayı mahçup olmuştum.Onun kalkmasına yardım etmek için yanına gittim fakat bana hiçte iyi bir yaklaşımda bulunmadı.Ayağa kalkıp arkasına bakmadan yanımdan hızlıca ayrıldı.Yine kalp kırmıştım.Kim olduğum önemli değildi artık.Çünkü ÖLMEK İSTİYORDUM.Az ileride bulunan uçuruma doğru yürüdüm.Adımımı boşluğa attığım zaman altımda bir köprü belirdi.Bu şaka mıydı.İlerlemeye başladım.İlerledikçe köprü belirginleşiyordu.Aslında ilerlemem doğru değildi.Çünkü ilerde karşıma ne çıkacağını bilmiyordum.Köprünün sonunda bir mağara vardı.Oraya doğru ilerledim. İçerisi çok karanlık olduğundan ilerlemekten vazgeçecektim ki ilerde Theo'yu gördüm.Ona doğru koştum tam ona sarılacaktım ki kendimi yerde buldum.Hayal görmüştüm.Ama bu nasıl oluyordu.Geri dönersem yine kötü bir kız olacaktım.Ama duygularım beni yendi.Theo'nun yanına gidecektim ve ondan sonsuza kadar ayrılmayacaktım.Koşarak geldiğim yerden geri döndüm.
***
Herkes beni eğitim alanında bekliyordu.Beni gördükleri zaman hepsi bana doğru koşmaya başladı. Bana sarıldılar.Daha sonra Theo'yla beni baş başa bıraktılar. Tam durumu açıklayacaktım ki Theo parmaklarını dudaklarıma götürdü. Ve bana sımsıkı sarıldı.Daha sonra birlikte yürümeye başladık.Theo:
"Neden beni bırakıp gittin?"
"Bunu hiç düşünmemiştim."
"Daha önce de aynı şeyi yapmıştım."
"Özür dilerim.Bu aralar kendimi hiç iyi hissetmiyorum.Ani çıkışlarımdan dolayı insanların kalplerini kırıyorum.Aslında ben böyle bir insan değildim.Zaten buraya geri dönmemin tek sebebi de sendin."
Theo bana baktı ve güldü.
"Ne yani bu dediklerimi komik mi buluyorsun."
"Hayır tabiki de komik bulmuyorum."
"O zaman neden güldün?"
"Senin bu tatlı hallerin hoşuma gidiyor da ondan."
dedi.Bu sefer bende gülmüştüm.Uzun zamandır kendimi iyi hissetmemiştim.Tam Theo beni öpecekken Skylar bizi çağıdı.Mecburen birlikte Sky'ın bizi çağırdığı tarafa gitti.Tam oraya vardığım zaman gözlerim karardı ve yere düştüm.
***
Uyandığım zaman kendimi Madison'un odasında buldum.Odada sadece Theo ve Madison vardı.Uzandığım yerden doğruldum.Theo yanıma geldi ve oturdu.Madison da koltuğuna oturdu.Gayet sakin bir şekilde:
"Neden kaçtınız küçük hanım?"
diye sordu.Ne cevap vereceğimi bilmiyordum.Bu yüzden bana yardım etmesi için Theo'ya çaresizce baktım.Theo Madison' a döndü ve:
"Burada kalmaktan sıkıldığı için biraz dolaşmak istedi yani kaçmadı."
Madison bu cevaptan tatmin olmamıştı.
"Beni bu cevapla inandıramadınız."
deyince gerçekleri sakin bir şekilde açıklamaya karar verdim.
"Kusura bakmayın.Kendimi o an kötü hissetmiştim ve kimsenin beni anlayamayacağını düşündüm.Bu yüzden de birazcık yalnız kalmak istedim.Bu sayede hem kafamı toparlayabilecektim hem de kimsenin kalbini kırmayacaktım."
dedim.Bu sefer Madison tatmin olmuş gibi görünüyordu.
"Bakın, size neden kaçtığımı anlattım. Bana inanmalısınız."
Gözlerimin içine uzun uzun baktı.Daha sonra da:
"Ormanda tuhaf şeylerle karşılaştın mı?"
diye sordu.Cesetleri gördüğümü söyleyip söylememe konusunda karasız kaldım.Ama er yada geç bunun ortaya çıkacağını bildiğim için şimdiden söylemeyi tercih ettim.Derin bir şekilde nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım:
"Evet karşılaştım.Hiç kimsenin beni bulmasını istemiyordum.Bu yüzden önüme çıkan ilk mağaraya girdim.Şarkıyla karışık çığlık sesleri duydum.Buna rağmen ilerlemeyi sürdürdüm.Ama bir süre sonra sesten başım ağırmaya başladı.Geri dönmeye karar verdim.Ama bunu yapamadım.İlerledikçe sesler de artıyordu.Kısa bir süre sonra önüme cesetle dolu bir çukur çıktı.Bu çukurun içerisinde cesetler dans ediyordu.Beni gördüklerinde durdular ve benim yanıma geldiler.Sadece bu kadar.Başka bir şey olmadı."
"Peki aralarında olduğun zaman sana dokundular mı?"
"Evet.Hatta içlerinden birisi beni öpmeye yeltendi."
dediğim anda Theo aniden ayağa fırladı.Bana acı dolu gözlerle baktı ve arkasına bile bakmadan dışarı çıktı.Yapabileceğim bir şey vardı o da arkasından hüzünle bakmak....
