Multimedia'da Anna var.
Ne olduğunu anlayamıyordum.Bağırıyordum fakat kimse bana cevap vermiyordu.Sanırım burada iki gün geçirmiştim.Bileğim azda olsa iyileşmiş görünüyordu.Ayağa kalktım.Karanlık yolda ilerlemeye devam ettim.Çok sessiz ilerliyordum çünkü beni bekleyen tehlikelerin olabileceğini düşünmüştüm.Birkaç adım sonra olduğum yerde durdum çünkü derinden gelen bir ses benim ismimi söylüyordu.
"LUCY....LUCY....LUCY"
Korkmuştum çünkü başıma geleceklerden habersizdim.İlerlemeye devam ettim ve sese doğru yaklaştığımda ortalık aniden aydınlandı.Saatlerce karanlıkta kaldığımdan dolayı birden gelen ışıkla gözlerim karardı.Olduğum yerde durdum.
"Kim var orda. Ne istiyorsunuz benden."
dedim.Fakat nafile. Hiçbir ses gelmedi.
***
Theo:
"Arkadaşlar.Lucy'i gördünüz mü?
Jack:
"En son senin yanında değil miydi?"
Theo:
"Hayır.En son uçurumun kenarına doğru yaklaştığını görmüştüm.Sonra ortadan kayboldu."
Hazel:
"Ormana gitmiş olabilir mi?"
Tyler:
"Öyleyse başı derde kesinlikle girer.Tabi eğer karanlık tarafa geçmişse."
Lydia:
"O zaman ne bekliyoruz gruplara ayrılıp aramaya başlıyalım.Theo,Tyler ve ben bir grup, Hazel,Jack,Skylar ve Anna sizde bir grup olun ve aramaya başlıyalım."
Anna:
"O zaman hadi başlayalım."
***
Işığın geldiği yöne doğru yürümeye başladım.Işığa doğru gittikçe içindeki odayı da görmeye başladım.Yürüdüm ve kapıyı açmayı denedim.Kapının yanındaki şifre butonuna ismimi girdim ve kapı açıldı.İçeri girdim.İçerisi daha önce hiç görmediğim bir şekilde tasarlanmıştı.Tamamen teknolojinin içerisindeydim.
"Hey,kimse yok mu?"
diye sordum.Aniden önümde iki kişi belirdi.
"Siz kimsiniz?"
diye sordum fakat yanıt alamadım.Gülüyorlardı.
"Bakıyorum da burayı bulabilmişsiniz hanımefendi?"
"Burası neresi peki?"
"Bunu söylemeden önce bir tanışalım istersen."
dedi kızıl saçlı kız.
"Merhaba ben Emma.Bu da Alex."
Alex:
"Sen de Lucy olmalısın değil mi?"
"Evet. Tanışma faslı bittiğine göre bana nerde olduğumu söyleyebilir misiniz?"
Emma:
"Evindesin."
dedi ve o anda afalladım.
***
Anna:
"Biz her yere baktık ama Lucy'i bulamadık.Siz ne yaptınız?"
Lydia:
"Biz de bulamadık.Acaba bu kız nerede?"
Tyler:
"Eğer ormanın aydınlık tarafında yoksa karanlık tarafında olabilir."
Theo:
"Hayır olamaz.Çünkü orası çok tehlikeli değil mi.Zamanı anlaman mümkün değil."
Hazel:
"Tek çare var o da karanlık tarafa geçmek ."
***
"Hayır bu mümkün değil. Çünkü..."
Emma:
"Geleceği görebiiyor musun?"
"Hayır göremiyorum."
Alex:
"O zaman bekle biraz."
dedi ve başka bir kapıdan içeri girdi.Yaklaşık birkaç dakika sonra yanında iki kişiyle döndü.
Emma kızıl saçlı kızı göstererek:
"Bu kardeşim Emily, bu da Christopher."
Emily:
"Merhaba Lucy.Korkmana gerek yok.Arkadaşların da yanımıza yani evlerine gelecekler."
"Merhaba."
dedim.Emily çok soğuk duruyordu.Herhalde geleceği görmesinden kaynaklanıyordu.Yanıma geldiler ve elimden tutup beni başka bir odaya geçirdiler.
***
Skylar:
"Arkadaşlar birbirimizden ayrılmadan yürüyelim tamam mı?"
Hep birlikte tamam dediler ve karanlık tarafa doğru yola koyuldular.O kadar dikkatli yürüyorlardı ki Lucy'nin geldiği yere hemen vardılar ve onların da karşısına aniden bir ışık çıktı.Hepsi bir anda dengesini kaybetmiş gibi oldu ve daha sonra ilerlemeye devam ettiler.Aynı ses bu kez de:
"THEO...TYLER...LYDİA...SKYLAR...ANNA...HAZEL...JACK"
dedi.Önlerine kapı çıktı ve hepsi Lucy diye bağırınca kapı açıldı.İçeri girdiler.
Theo:
"Lucy nerdesin?"
dedi ve....
***
Koşarak Theo'nun boynuna sarıldım.Daha sonra arkamdan Emma,Alex,Christopher ve Emily geldi.Theo:
"Bunlar kim?"
diye sordu.
Emma:
"Ben Emma,bu Emily, bu Christopher,bu da Alex.Evinize hoşgeldiniz."
dedi.Ve hepsi birden:
"NE?"
diye bağırdı...
