Multimedia'da Tyler var.
"Artık tamamen onlardan biri olmuştum.Bu yüzden bana daha samimi yaklaşmaya başladılar.Yavaş yavaş gerçekleri öğrenmeye başlıyordum.İlk önce kızlarla kulübenin oralardaki nehre gittik.Kendimizi nehrin serin sularına bıraktık.Daha sonra kıyafetlerimizi kurutmak için nehrin oradaki dağa çıktık.Zirveye ulaştığımızda şansımıza güneş batıyordu.Yere çöküp yan yana oturduk.Ve güneşin batışını izledik.Yaklaşık birkaç dakika sonra erkekler geldi.Onlarda yanımıza oturdular.Aramızda burada geceyi geçirmek için anlaştık.Ama önce iki kişi uyku tulumlarını getirmeye gitti.İş birliği yaptık.Bana ateş yakma görevi verildi.Jack ve Skylar'ın getirdiği odunlara doğru ellerimi uzattım.Zihnimde hissettiğim sıcaklıkla ateşi yaktım.Gerekli malzemeler geldikten sonra hepimiz ateşin çevresinde oturduk.Öğreneceğim çok şey vardı.Bu yüzden hemen konuşmaya başladım.
"Anna.Sky'la nasıl tanıştınız?"
Anna Skylar' a baktı ve yüzünde harika bir gülümseme çıktı.
"Eğlence için çıktığımız doğa yürüyüşü dönüşü yolumu kaybettim.Ve halsizlikten bayılmışım.Gözlerimi açtığımda bizim kulübedeydim.So...
Bir şey merak ettiğim için Anna'nın sözünü kestim.
"Peki senin farklı olduğunu nereden anladı?"
"İşte ilk önce bunu bende bilmiyordum."
Kazağını dirseğine kadar indirdi ve sırtını gösterdi.
"Bu farklı olduğunu gösteren bir işaret.Bu hepimizde var."
İlk önce inanmadım.Herkes sırtını gösterdi.Acaba bende de var mıydı?Sırtımı açtım. Theo belirli süre sıtıma baktı sonra da gözlerimin içine.Yaklaşık beş dakika sonra sırtımdaki leke zihnimde canlandı.İki kere şaşırmıştım.Birincisi sırtımdaki leke için,ikinciside gözlerle fotoğraf çekmeye.Daha sonra Anna anlatmaya devam etti.
"Daha sonra kimse yok mu diye bğırdım.İçeri Skylar girdi.Yanıma oturdu.Gözlerini kapattı ve bana zihin yoluyla her şeyi anlattı. Yavaşça bana doğru yaklaştı ve beni öptü.O olaydan sonra Sky'la çıkmaya başladık."
Anna konuşmasını bitirdiktan sonra ortama derin bir sessizlik çöktü. Hava serin olduğundan dolayı üşüdüm.Ellerimi kollarıma sürttüm.Hepimiz üşümüştük. Bu yüzden yatmaya karar verdik.Uyku tulumları iki kişilik ve sadece 4 uyku tulumu olduğundan dolayı sevgililerimizle uyuyacaktık.Uyku tulumuna ilk önce ben girdim sonra Theo girdi ve fermuarı çekti.Theo'ya doğru döndüm.Gözgöze geldik.Theo elimi tuttu ve beni öptü.Bu gecede böyle noktalandı.***
Sabahın ilk ışıklarıyla uyandım.Uyandığımda en güzel manzarayı seyrediyordum.Dayanamadım ve Theo'nun yanağına bir öpücük kondurdum.Theo gözlerini yavaşça açtı ve
"Benim biricik sevgilim nasıl da beni uyandırıyormuş."
dedi.İstemeden küçük bir kahkaha attım.Bu küçücük kahkahaya herkes (of bu ne ya) dercesine uyandı.Anı kurtarmak için,
"Özür dilerim arkadaşlar.Sizi uyandırmış olabilirim."
dedim.Bana güldüler ve sonra,
"Uyandırmış olmadın canım açık açık uyandırdın."
dediler.Sabaha böyle başlamanın verdiği mahçup durumla uyku tulumundan çıktım.Derin bir nefes alıp ciğerlerimi taze oksijenle doldurdum.Daha sonra kimseye bir şey söylemeden ormana doğru yürümeye başladım.İlerledikçe karanlıkta artıyordu.Ama içimdeki özgüvenden dolayı ilerlemeye devam ettim.Bir süre sonra etraf tamamen karanlıklaştı.Birkaç adım daha ilerlemeye çalıştım ancak ayağıma bir şey battı ve yere düştüm.Acı içinde kıvaranıyordum resmen.Bağırmaya başladım.Theo'yla iletişime geçmeye çalışıyordum.Maalesef çabalarım boşa giiti.Bir süre sonra bağıramaz duruma geldim.Düştüğüm yerde kaldım ve kurtarılmayı bekledim.
