♡17♡

1.3K 138 267
                                    

2 ay sonrasını yazdığım için hatırlatma yapmadım...
öpüyorum sizi yorum atmayı unutmayın ve oy vermeyide🥺🥺
Sizi çok seviyorum öpüldünüz...🧡

                       ^_^ ^_^ ^_^

2 ay sonra

"Son kez söylüyorum Chan o görüşmeye gidiyorum."

"Seungmin o adam tekin değil.Gitme demiyorum..."

"Ama onu ima ediyorsun."diyerek dik dik baktım.

Profesörlerin gözüne girmiş bir öğrenci olarak profesörüm benim yazımı bir yayınevine göndermişti.Gönderdiği yayınevindeki adam yazımı beğenmiş ve benimle görüşmek istemişti.Görüştük ve beni önemli bir toplantıya götüreceğini orada önemli kişilerin olduğunu ve bunun benim için iyi bir deneyim olacağından bahsetmişti.

Chan de Lee hyun-ssi ile tanışmıştı ve o adamı gözünün tutmadığını söylüyordu.

"Bak Seungmin yazdığın yazı eşcinseller hakkında ve adam senin eşcinsel olduğunu biliyor.Gözümün önünde seni yiyecekmiş gibi baktı.Seni o toplantıya neden göndereyim şimdi."

"Bir ben yetişkin bir insanım senin iznine ihtiyacım yok."dediğimde biraz kırılmış gözüküyordu.Takmayarak devam ettim."İki bu benim geleceğim için çok iyi bir fırsat ve sende bunu biliyorsun.Üç adı üstünde toplantı çok fazla insan olacak orada.Dört sadece beni kıskanıyor olamaz mısın?Çünkü Lee hyun-ssinin bana öyle baktığını hiç görmedim."dedim.

Chan oturduğu koltuktan hızla kalkıp ellerini saçlarına geçirdi."Kıskanmış
olsam kıskandım derim Min.Neden beni anlamıyorsun,anlamak istemiyorsun?"

"Hala kıskandığını düşünüyorum."
dedim.

"Peki,Min öyle düşün ama umarım başına bir şey gelmez.Çünkü eğer benim dediğime gelirsen ve başına bir iş gelmiş olursa sadece senin canın yanmayacak bunu bil!"dedi dolu gözleriyle ve kapıdan çıktı.

Olduğum yerde kalakalmıştım.Ne yani bana destek olmak yerine köstek mi oluyordu?İnanamıyordum.Pekala o öyle yaparsa benim hiç umrumda olmazdı.

Valizimi hazırladım ve yarın ki yolculuğum için uykuya daldım.

                        ^_^ ^_^ ^_^

Ahh!Kimi kandırıyorum.Uykumu tam alamayarak sabah 5'te kalktım.
Banyoda ağlarken ne kadar çok umrumda olduğunu şimdi anlıyordum.
Ama geri adım atmayacaktım.
Uykusuzluktan ve ağlamaktan mor göz altlarım ve şişen gözlerimi makyajla düzeltmeye çalıştım.

Chan benim için çok önemliydi ama gururum ağır basıyordu.Ne ara bu kadar küstah ve tamahkar olmuştum bende bilmiyordum.

Hyun-ssi ile buluşup Tayland uçağına bindik.Hocama güvendiğim ve onun emeğini boşa çıkarmamak içinde gidiyordum bu toplantıya.

Sadece uyumak istiyordum çünkü üzgündüm.Geçen 5 saatin ardından Tayland'a inmiştik.Hala içimde bir burukluk vardı ama bunu arka plana attım ve mutluluk maskemi taktım.

Toplantı akşam olacaktı.Şu an Tayland'da saat 10'du ve tek yapmak istediğim Chan'in sesini duymaktı.

Odama çıkıp yerleştikten sonra Chan'i aradım ama cevap vermedi.Dişlerimi sıktım.Neden yapıyorsun bunu bana sesine ihtiyacım var.Buraya geldiğim için çok pişmandım ama artık çok geçti.

Hızla duş alıp çıktım.Tekrar Chan'i aramak istiyordum.Banyodan çıktığımda odamda Hyun-ssinin olduğunu gördüm.Üstümde sadece belime bağladığım havlu vardı.İçim ürperdi.Banyoya geri kaçıp "Burada ne işiniz var?"diye sordum.

~Call You Mine~chanmin♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin