⚜SHK-2⚜

22 7 2
                                    

İyi Okumalar!

Şiddetli yağmurun sesiyle gözlerimi açtım.Tüm bedenim uykuya fazlaca doymuştu.

Kaslarımı esnettip nerede olduğumu anlamak için başımı hafifçe kaldırdım.Evimden uzaktayken yeni kulübeme alışmak zordu.
Birden dün geceye dair hatırladıklarımla hemen yerimden doğruldum.Ani hızım başımı döndürmüştü.Rüyam şimdi sona ermişti değil mi?
Öyle olması gerekiyordu.Hüsranla dudaklarımı büzdüm.Güzel bir rüyaydı.Ya da o zamanlar öyle sanıyordum.

Yağmur hala durmamıştı.Dolabımı açıp yeşil, mini ayak bileklerime kadar uzanan uzun kollu elbisemi giydim.Kıyafetlerim diğer insanlara hep çirkin ve saçma gözükürdü.Ama benim umrumda değildi.Sonra yeni bir çorapla altıma en sevdiğim aynı renk parlak çizmelerimi giydim.İyiki bunları yanımda getirmiştim.
Çantamdan tarağımı çıkarıp koyu kahve saçlarımı tarayıp yüzümü yıkadım.
Sonra telefonumu bıraktığım yere döndüm.
Büyük babamı arasam iyi olurdu.
Ama telefonum hiçbir yerde yoktu.Daha dün uyumadan önce baş ucuma bırakmıştım.Oysa şimdi yerinde yeller esiyordu.Her yere baktım ama asla bulamadım.Korkmaya başlamıştım.Bu kasaba da bir hırsız mı vardı?

Karnım da iyice acıkmıştı.Dün yaşadığım tuhaf rüyayı unutmaya çalışarak kulübeden dışarı çıktım.
Henüz ne aradığımı bilmeden bir kaç adım ilerlemiştim ki arkamda ki tanıdık kahkahayla hemen oraya döndüm.
Dünkü kız, Küçük Alice bana gülüyordu.Üstelik bu sefer yalnızda değildi.Yanında kendi yaşlarında sarışın, çöl bedevileri gibi giyinmiş çok tatlı bir erkek çocukta vardı.Çocuğun uçuşan atkısına Bakakaldım.
Ne yani Alice gerçek miydi? Dün geceye dair olan her şey hayal değil miydi?! Juliet,Romeo,Darcy,Harpagon!

"Günaydın!"diye bağırdı Alice."Sana bir arkadaşımı getirdim.Kasaba da tanışıcak o kadar çok kişi var ki!"

Ne diyeceğimi bilmeden ona baktım.Hala uyanamadığımı falan sanıyordum.Dudaklarını büzdü.

"Hala inanmıyorsun değil mi? Biz gerçeğiz.En az senin kadar.Delirmedin.Yani benim kadar."

O tekrar gülerken boş boş baktım.Hoşuma gitse de inanmak içimden gelmiyordu.Kendi kendime psikolojik bir tedavi almam gerektiğini düşünüyordum.

Alice sinirle ofladı.

"Küçük prens ona gerçek olduğumuzu söyle."

Gözlerim açılırken çocuk bana derin derin bakıp başını salladı.
Yutkundum.

"Yani herşey..."

"Rüya değil."diye tamamladı Alice."Şimdi bizimlesin.
Diğerlerini görünce daha çok inanacaksın bize."

Vay canına!
Etrafa göz gezdirdim.Gözlerim kulübeme kaydı.Orada raftan duvarlarda ki tüm kitap karakterlerinin arasındaydım! Kesinlikle rüya değildi.Düşten uyanalı çok olmuştu.
Ve eğer deliriyorsam da itiraf etmem gerekiyordu ki burayı dış dünyadan daha çok sevmiştim.

"Bize inanıyor musun?"dedi Küçük Prens.

Bu küçük çocuğa baktım.Kitaptakinden çok daha sessizdi.Ve yazar gözlerinin güzelliğini çokta iyi anlatamamıştı.Mavi gözleri o kadar güzeldi ki....
Onun boyuna gelmek için eğildim.
Ona dokunamıyacağımı zaten anlamıştım

"Evet."dedim."Evet inanıyorum."

Alice neşeyle gülüp elini uzattı.Tutamayacağımı bilmeme rağmen ikisinin de elini tutar gibi yaptım.

SAYFALARA HAPİS KASABA #YGŞubat2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin