Photographer • Hyunlix

10

Hyunjin ve Felix ajanstan dönmüş, kendilerine gelen teklif için nasıl bir ortam yaratmaları gerektiğini düşünüyorlardı.

Felix'e bir lipgloss markasından yüzleri olması için teklif gelmiş, ikili de bunu seve seve kabul etmişlerdi.

Ajansları çok güzel büyümüştü. Felix gibi bir manken ve Hyunjin gibi bir fotoğrafcı bir araya geldiğinde bu kaçınılmazdı zaten.

İşletme mezunu olan dostları Chan onlara bu işte yardım etmişti. Tüm sevdikleri onların kendi emekleriyle büyüttükleri şirket için yardımcı oluyordu.

"Bence arka planı tamamen siyah yapıp seni ortaya çıkaralım."diye bir fikir sundu heyecanla Hyunjin.

Felix de bu fikri onaylamış ve çekim odasını siyahlarla doldurmaya başlamışlardı.

Felix aynanın karşısında makyajını yapmaya başladı. Çillerini kapatmadan ince bir kat geçti bb kremi ile. Ardından göz kapaklarını hafif bir farla renklendirdi. Sıra lipgloss'a geldiğinde asıl patlaması gereken ürün bu olduğundan dikkatle dudaklarını kapladı bununla.

Sarı saçlarını özenle düzelttikten sonra Hyunjin'in ayarladığı yere yerleşti.

" Fazla öpülesi." diye homurdandı Hyunjin. Felix heyecanla kahkaha attı.

Hyunjin kadrajı ayarlamış, çekime başlamıştı. Felix'in dudakları yüzüne vuran ışıkla parlıyor, gözlerinin sürekli oraya takılıp kalmasını sağlıyordu.

Birkaç özenli poz yakaladıktan sonra Felix dudağındaki doğal rengi çıkarıp yerine daha kırmızı bir gloss sürdü.

Kırmızı olduğu için dikkatle son kez düzeltip kameranın karşısına oturdu tekrar.

Hyunjin içinden küfür etti. Çünkü sarışını biçimli dudaklarına sürdüğü kırmızı gloss ile felaket güzel duruyordu.

Kendini işine devam etmesi için zorladı. Birkaç kez patladı deklanşör. Hyunjin hala kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Aniden ayağa fırlayan Hyunjin ile Felix irkildi.

"Tanrı aşkına, bırakıyorum!" diye bağırdı Hyunjin ve aceleci bir şekilde oturan ufak sarışını kollarına aldı.

Felix dudaklarını bulan dudaklarla gülümsedi. Hyunjin de bunu gerilen dudaklarından anlayabilmişti. Felix'in özenle sürdüğü gloss saniyeler içinde dudaklarından kayıp gitti.

İkisi de nefes nefese ayrıldığında Felix sırıtmış ve sahte bir kızgınlıkla konuşmaya başlamıştı.

"Rujumu mahvettin seni dağ ayısı."

" O rujla benden medeni olmamı bekleyemezdin." dedi Hyunjin.

Felix biten, ya da bitirilen, çekimin ardından yüzünü temizlemeye gitti. Ardından gelen Hyunjin de kızarmış dudakları ile gelip Felix'in belini kavradı. Kolları ince beldeki yerini edinirken gülümsedi.

" Fotoğraflar çok güzel oldu." dedi gururla. Ardından sevgilisinin saçlarını karıştırıp gitti.

•••

Ertesi gün Felix'in marka yüzü olmasının, ve mağazadaki afişleri süslemesinin şerefine dostlarıyla birlikte deniz kenarına gitmişlerdi.

Minho omzuna Jisung'u, Chan ise Felix'i almış kumda kendi kendilerine güreşiyorlardı.

Jeongin ve Seungmin piknik örtüsünün üzerine tabak ve bardakları çıkarıyorlar, Changbin ve Hyunjin ise getirdikleri malzemelerle salata ve sandviç yapıyorlardı.

Nihayet yiyecekler hazır olduğunda Hyunjin'in sesiyle tüm ekip örtünün üzerinde toplandı.

"Çok acıktım." diye sızlandı Jisung. Ardından Minho tarafından ağzına tıkılan sandviç ile susmak zorunda kalmıştı.

Felix Hyunjin'in arkadan bağladığı,tutamları önüne düşen siyah saçlarına baktı. Kültürlü,güzel kalpli ve yunan tanrılarını andıran bir adamla sevgili olmaktan oldukça hoşnutta.

"Bin işik diğilim!" diye dalga geçti Seungmin, aşık gözlerle Hyunjin'e bakan Felix'le.

Tüm ekip kahkaha atmış ve utanan Felix ile dalga geçmeye başlamışlardı.

"Hey uğraşmayın bebeğimle!" diye araya daldı Hyunjin. Sinirli olmaktan çok uzaktı, sıcacık ve sevgi dolu hissediyordu.

İki yanında olan Felix ve Chan'i kollarıyla kendine çekip sarıldı. Ardından Changbin ve Seungmin, onların ardından Jisung ve Minho, en sonda ise Jeongin de bu kocaman kucaklaşmaya dâhil oldu.

Chan,Hyunjin,Felix ve Changbin üstlerindekilerle eziliyor, kocaman kucaklaşmanın içinden bağırdılar yükseliyordu.

" Sizi danalar! Kalkın!" diye bağırdı Changbin.

Seungmin ağırlığını Changbin'e daha çok verirken Chan'in burnunun üstüne Jeongin'in ağzındaki sandviçten bir salam parçası düştü.

Tüm ekip kahkahalarla gülerken günün en yüksek sesi yükseldi Chan'den:

"JEONGIN!"

•••
Alın size dostluk jwkIfjjajz. Merak etmeyin cidden hiç bozmadan final yapacağım. Zaten ya bundan sonraki ya da bundan iki sonraki bölüm finaldir. Tercihim bir sonraki bölümden yana.

Üstünde çalışmaya başladığım bir fic var şu an ama bunu bitirdikten sonra biraz soluklanır öyle haber veririm.

Neyse hoşça kalın şimdilik, bay~