Jonathan yanında Laura ve Liz ile İstanbul'da idi. Havaalanında bagaj bölümünden bavullarını almış Emrenin gelmesini bekliyorlardı. Hepside onun tepkisini merak ediyordu çünkü Emrenin kızlardan haberi yoktu.
Havaalanından içeri girip bekleme salonu tarafına bakınca karşısında Liz 'i görünce şok olmuştu. Şaşkın ama bir o kadar da gergin bir ifade ile onlara doğru ilerlemiş ve Liz' e gelişi güzel sarılıp yanağına da bir öpücük kondurmuştu .Liz içinde bir şeylerin kırılmaya başladığını hissetmişti o an. Emre hiçte mutlu olmuş gibi değildi üstelik biraz mesafeliydi. Emre bir adım geriye atarak Liz' den uzaklaştı.
" Burda ne işin var " dedi biraz kızgın birazda şaşkın bir ifade ile. Ardından
"Bana sormadan üstelik. Ben sana yoğun olduğumu söylemiştim .Ne bu şimdi ? Baskın yapar gibi ?"sesi biraz sert çıkmıştı.Liz neye uğradığını şaşırmış ve çok kırılmıştı .Onu gördüğünden beri gözlerinin kenarında biriken yaşlarını daha fazla tutamamış kalktığı koltuğa yığılmıştı . Hiçbir şey söylemiyor sadece ağlıyordu. İçinden 'beni hiç özlememiş' dedi sadece.
Laura daha fazla dayanamayıp ;
"Tanrı aşkına Emre!
Bu kız seni özlediği için geldi . Tıpkı bizim gibi ama görüyorum ki sen aynı duyguları hissetmiyorsun ."diyerek Liz in yanına oturdu kolunu ona dolayıp öfke ile karşısında ki adama bakıyordu.
John şaşkınlıkla olanları izliyordu .Aralarında ki sessizliği Emre' nin çalan telefonunun sesi bozdu. Emre telefonun ekranındaki numaraya bakıp 'kahretsin ' demiş ,onlardan biraz uzaklaşıp cevap vermişti . Liz gözündeki yaşlarla onu izliyordu Emre farklıydı .Çok gergin ,sinirli ve Liz onu hiç böyle görmemişti . Telefon konuşmasını bitirip onlara doğru ilerleyince Liz bakışlarını başka yöne çevirmişti .Emre onun önünde diz çökmüş ellerini avuçlarının arasına alıp ;
"Sevgilim , özür dilerim. Ama yoğun olduğumu söyledim bak şimdide şirketten aradılar hemen halletmem gereken bir mesele varmış. Yoksa ben burda olmana sevinmezmiyim hiç? Sadece yanlış zaman. Anladın mı neden böyle tepki gösterdiğimi ?deyip Liz in elini öpüyordu .
Liz kısa bir an onu süzdü.Sonra gözlerine bakarak ;
"Belki"dedi .Ardından nefes alıp devam etti.
" Son bir kaç aydır seni anlamaya çalışıyorum .Ama senin anlamadığın bir şey var. Ben seni günde bir saat bile görmeye ,yanında olmaya , kokunu içime çekmeye razıyım .Sensizlik beni çok yordu.""İnan bende yoruldum .Bende seni yanımda istiyorum ama işler-"
"Tabi ya işler. Görüyorum ki önceliklerin değişmiş. Git sen biz başımızın çaresine bakarız." dedi Liz , öfke ve alayla karışık.
Emre onları otele bırakmayı teklif etti ,işi bitince geleceğini de söyledi .Ama Liz ona cevap vermemişti. Onun yerine Laura ;
"Zahmet etme bizim kalacak yerimiz var . Sen işlerinin başına dön" demişti sert bir ifade ile sonrada ;
"Hadi canım gidelim bu aptal da , aptallığına doymasın". deyip birlikte çıkışa doğru ilerlediler.Emre o kadar sinirlenmiş ki anlamasın diye türkçe " sürtük ' dedi. Sonrada Liz e dönüp" söz aşkım işimi hemen halledip geleceğim .Bu cadının seni doldurmasına izin verme .Seninle burda babanın topraklarında ,bizim ülkemizde çok güzel günlerimiz olacak."
Liz dönüp bakmamış ilerlemeye devam etmişti.Alandan çıktılar Emre işine onlarda taksi ye....
Taksi yol alırken Liz de camdan dışarıyı izliyordu. Burası babasının ülkesi idi.Onun için çok ayrı ve özel bir yerdi İstanbul . En son ailesi ile gelmişti. Tarihi binaları, sokakları ,denizi camileri her şeyi ile mükemmel bir şehirdi. Burası ve Emre ona hep babasını anımsatıyordu . Sanki bir yerlerden kokusunu alıyordu. ..sonunda eve varmışlardı. Taksiden indi havayı kokladı Laura ve John büyülenmiş gibi etrafı izliyorlardı.
Eve girdiklerinde Liz çantasını yere bırakıp balkona yöneldi kapılarını açıp eşikten geçerek kollarını iki yanına açıp ' hoşbuldum babamm 'dedi.
Laura ne söylediğini anlamasada onu çok mutlu görmüştü sebebini biliyordu .Liz her ne kadar doğma büyüme Amerikalı olsa da ; onun damarlarında Türk kanı vardı ve şu an kendi topraklarındaydı . Lizin babası Türk tü ve Istanbulluydu. Liz bu yüzden İstanbul'a da babasından ötürü aşıktı . Kim bilir belki de Emreyi de bu yüzden sevmişti ama bunu Liz de daha bilmiyordu. Arkadaşlarına odalarını göstermiş kendi odasına geçip eşyalarını yerleştirmiş sonrada duş almıştı .Laura ve John dinlenecekti oda yatağına uzanıp gözlerini uykuya teslim etmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENI BAŞLANGIÇLAR
Ficción GeneralAmerika da okurken aşık olduğu adamın peşinden büyük umutlarla Türkiye'ye gelen bir kadın. Başta herşey mükemmel ilerlerken,zamanla kadın adamın onu sadece yükselebilmek adına merdiven olarak kullandığını anlar. Gitmek istesede gidemedi kadın.Çünkü...