⁰⁶

85 14 13
                                    

Oraya gittiğimde içeri girip yavaşça yürümeye başladım. Aşağı inen merdivenlere gelince inmeye başladım. Son basamaktayken bir şey görebilmek umuduyla etrafa bakmaya çalıştım. Ama karanlık olduğu için hiçbir şey göremeyip yürümeye devam ettim. Odanın ortasına geldiğimde ışıklar aniden açıldı. Ellerimi gözlerimin üzerine kapatıp biraz bekledim. Işığa alıştıktan sonra açtım ve kendi etrafımda dönmeye başladım ve dönerken Junmyeon'u gördüm.

"Myeon..."

"Seni duymuyor Yixing. Kontrol bende."

"Ondan ne istiyorsun Hades?"

"Sadece intikam."

"Masum bir insandan mı intikam alıyorsun? Babasına sinirlenip oğlundan intikam almak ne kadar doğru?"

"Şansını zorlama Yixing."

"Zorlarsam ne olur?"

Aniden yanında birkaç kişi belirdi.

"Merak etme. Onlar çocuklarım. Bana yardım edecekler birazdan."

"Hangi konuda?"

"Göreceksin Yixing."

Üzerime doğru yürümeye başladığında arkamı dönüp merdivenlere doğru koştum ama çocukları önümü kesip kollarımdan tuttular. Hareket edemiyordum. Yanıma gelip yüzümü incelemeye başladı.

"Güzel bir yüzün var. Yazık olacak."

Cebinden çıkardığı çakının keskin tarafını yüzümün sol tarafına hafifçe sürttü.

"Acaba bu tarafı mı kessem yoksa..."

Bu sefer aynı şeyi sağ tarafa yaptı.

"Bu tarafı mı? Sanırım sol tarafı keseceğim."

Hissettiğim acı tarif edilemezdi. Kollarımı bıraktıkları anda yere çöktüm. Hâlâ başımda durup izliyordu. Bakışlarımı ona çevirdim.

"Junmyeon... Orada olduğunu biliyorum."

Birden yüz ifadesi değişti. Birkaç adım geriye gitti ve yüzüme baktı.

"Yixing?"

Junmyeon'un sesiydi. Bilinci, Hades'in bilincine üstün gelmişti.

"Karşı koymaya çalışma Junmyeon! İkinizi de yok ederim!"

"Sanmıyorum. Babamdan intikam alma işini bitirmedin henüz."

Sonra yanıma gelip dizlerinin üzerine çöktü. Eli yüzümdeki derin kesiğe değince geri çekildim.

"Bunu o mu yaptı?"

Kafamı sallayarak onayladım.

"Tabii ki ben yaptım!"

İki farklı bilinç, aynı bedende birbirlerine üstünlük kurmaya çalışıyordu. Junmyeon'un bilinci tekrar Hades'inkine üstün geldiğinde kolumdan tutup kalkmama yardım etti.

"Apollon'u çağıracağım seni alması için."

"Tamam."

Nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde odanın içinde küçük bir gök kuşağı oluşturdu. Sonra da cebinden çıkardığı altın sikkeyi bunun içine attı.

"Ey İris, Gök Kuşağı Tanrıçası
Kabul et adağımı."

Bir parlama olduğunda Junmyeon konuşmaya devam etti.

"Apollon'la konuşmak istiyorum."

"Sen ne yaptığını sanıyorsun aptal?!"

"Kes sesini Hades!"

İkinci bir parlama olduğunda Apollon'un sesi de odada yankılanıyordu.

"Ne oldu Junmyeon?"

"Hades'in bilinci üstünlüğü tekrar sağlamadan önce gel ve Yixing'i buradan al. Yüzünün sol tarafını kesmiş."

"Hemen geliyorum."

Junmyeon elini bağlantının üzerinde gezdirip kopardıktan sonra yanıma geldi.

"Birazdan burada olur."

"Peki."

Ayakta duramadığım için kolunu tuttuğumda ellerini belimde hissettim.

"Geldim."

Apollon yanımıza gelip beni kucağına aldığında son birkaç şey söylemek için ağzımı açtım.

"Dikkatli ol Junmyeon."

"Merak etme, dikkat edeceğim. Mümkün olduğunca."

"Styx üzerine yemin et."

"Styx Nehri üzerine yemin ederim."

Gök gürültüsünü duyduktan sonra endişeyle babama baktı.

"Gidin artık."

"Tamam."

Binadan çıktığımızda duyduğum tek ses Hades'in yeri göğü inleten sesiydi.

"Bu laneti ortadan kaldırmaya çalışan herkes yok olacak! EN BAŞTA DA SEN YOK OLACAKSIN ZHANG YİXİNG!"

°°°°°°°°°°°°

"Yara ne durumda?"

"Ufak bir iz kaldı. O da kısa süre içinde yok olur."

"Peki."

Gözlerimi açıp etrafa baktım. Yine o odaydı, Junmyeon'un beni getirip olayları açıkladığı oda.

"Uyandın."

Sesin geldiği yere baktım. Junmyeon bana bakıyordu.

"Evet."

Yatakta doğrulup onlara baktım.

"Dün nasıl yaptın onu? Nasıl karşı geldin?"

"Bilmiyorum. Senin sesini duydum."

Babama döndüm.

"Bir fikrin var mı?"

"Senin sesini duyup karşı gelebildiyse lanet böyle bozulacak demektir. Yavaş yavaş. Yine de Kahin'le konuşmak daha doğru olur."

"Haklısın. Onun yanına gidelim."

Kalkmaya çalıştığımda Junmyeon gelip engelledi.

"Şimdi dinlen. Yarın gideriz."

"Peki."

Tekrar başımı yastığa koydugumda babam ayağa kalktı.

"İkiniz de dinlenin."

Odadan çıkıp bizi yalnız bıraktı. Yatakta kenara doğru kayıp Junmyeon'un da uzanabilmesi için yer açtım. Hemen uzandı.

"İyi uykular Junmyeon."

"Sana da Yixing."




Biraz Son Olimposlu'ya benzedi. Biraz da Uyumsuz'a. Roth ve Riordan okuyanlar anlamıştır.
Neyse soru varsa ->

𝑯𝒂𝒅𝒆𝒔 ✎ 𝑺𝒖𝒍𝒂𝒚 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin