"Gergin misin?"
Junmyeon sorunca ona baktım.
"Sen değil misin?"
"Gerginim. Ama bir yandan da mutluyum. Sonunda bundan kurtulmanın yolunu öğreneceğim."
"Evet. Umarım konuşur."
"Umarım."
Kahin'in olduğu kulübenin önüne geldiğimizde durduk. Bize eşlik eden melez çatı katını işaret etti.
"Orada. Bol şans."
Sonra yanımızdan ayrıldı. Junmyeon'la birbirimize baktıktan sonra içeri girdik. Merdivenlere yönelip yukarı çıkmaya başladık. Çıktığımızda karşımıza çıkan şey görmeyi beklediğimiz gibi değildi. Sinirle ona dönüp kısık sesle konuşmaya başladım.
"Kahin kimseyle konuşmuyor dediniz. Ölü olduğunu neden söylemediniz peki?!"
"İnan ben de şimdi öğreniyorum. Senin gibi buraya ilk defa geliyorum, onun hakkında bildiğim her şey anlatılanlardan ibaretti."
"Biz nasıl konuşacağız o zaman?"
"Bilmiyorum. Yanına gidince anlarız herhalde."
Yürümeye devam edip Kahin'in yanına geldik. Karşısında duran sandalyelere oturduğumuz an etrafı yeşil bir duman kapladı. Sonra Kahin'in ağzından yeşil bir ruh çıktı.
"Ne istediğini söyle."
Birbirimize baktıktan sonra Junmyeon konuşmaya başladı.
"Hades'in lanetinin nasıl kalkacağını öğrenmek istiyoruz."
Ruh başımızın üstünde dönmeye başladı.
"Gittiğin zaman, zamanın durduğu yere
Göreceksin geçmişi sileni
Ve ondan yardım istediğinde
Yardım edecek sana sevdiğin kişi
Acı veya unutuştan birini seçtiğinde
Kalkacak üzerinden Hades'in Laneti"Etraftaki duman dağıldı. Ayağa kalkıp merdivenlere doğru ilerledik. Hızlıca aşağı inip kulübeden çıktığımızda hâlâ o anın etkisindeydim.
"Kheiron'a haber verelim. Bize yardım edeceğine eminim."
"Peki."
Birlikte Kheiron'u aramaya başladık. Bulduğumuzda bize başka bir kulübeyi gösterip orada beklememizi söyledi. Gidip içeri girdik ve beklemeye başladık. Bir süre sonra yanımıza geldi.
"Kehaneti söyleyin bana."
Junmyeon söylemeye başladı. Bitirdiğinde Kheiron sırayla ikimize baktı.
"Satır satır ilerleyerek anlamı çözmeye çalışmalısınız. İlk satırda 'Gittiğin zaman, zamanın durduğu yere' diyor. Neresi olabilir?"
Junmyeon düşünceli sesiyle konuştu.
"Kronos zamana hükmedebiliyor. Yani durdurabiliyor veya yavaşlatabiliyor. Su anda Tartarus'ta olduğuna göre bahsedilen yer Tartarus olabilir."
"Olabilir. Peki ya ikinci?"
Bu sefer ben konuştum.
"Geçmişi silen diyor. Lethe insanların hafızalarını siliyor, üstelik Tartarus'tan da geçiyor."
"Hypnos da olabilir. O da çoğunlukla yer altında."
"Olabilir."
"Ondan yardım istediğimde sevdiğim kişi bana yardım edecek. Yani Yixing."
"Acı veya unutus derken de iki nehri kastediyor."
"Ve nehirlerden biri lanetin kalkmasında rol oynuyor."
Birbirimize baktık. Sonra Junmyeon Kheiron'a döndü.
"Tekrar yeraltına inmemiz gerekiyor. Ama nasıl?"
"Thanatos size yardım edecektir. Onu bulun."
"Tamam."
Çıkıp yürümeye başladık. Yürüken aklıma takılan soruyu sormaya karar verdim.
"Thanatos'u nasıl bulacağız?"
"Bulmayacağız, o bize gelecek."
Ona baktığımda gülümsedi. Sonra da yüksek sesle konuşmaya başladı.
"Thanatos! Buraya gel!"
Etraf kısa bir süreliğine karardı. Sonrasında bir adam verildi.
"Baban bitti sen başladın Junmyeon. Yine ne var?"
"Ölümün Kapısı'na gitmeliyiz."
"Emin misin?"
"Evet."
"Pekâlâ. Kapının buraya gelmesini sağlayabilirim."
Bunun söylediği anda karşımızda bir kapı belirdi. Junmyeon kapıya doğru ilerlerken ben yerimde duruyordum. Peşinden gitmediğimi fark edince kolumdan tutup çekti.
"Hadi Yixing! Kapı kısa süre sonra ortadan kaybolacak."
Kapıyı açıp içine girdiğinde peşinden girdim. Sıradan bir kapı değildi.
"Bunun özelliği ne?"
"Tartarus'un iki girişinden biri."
"Tartarus tam olarak neresi Junmyeon?"
Yüzünde karanlık bir ifade belirmişti. İyi bir yer olmadığını anlamıştım, yine de ondan duymak istiyordum. Ama o susmaya devam ediyordu. Bu yüzden sorumu tekrar ettim.
"Junmyeon, Tartarus neresi?"
"Cehennem."
Aklınıza takılan bir yer?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑯𝒂𝒅𝒆𝒔 ✎ 𝑺𝒖𝒍𝒂𝒚 ✓
FanfictionYixing, Junmyeon'u o adamı öldürürken görmüştü. 2021 | huns_han