Burnuma gelen yoğun hastane kokusuyla gözlerimi zorlukla araladım ışıklar çok fazlaydı açtığım gibi tekrar kapadım spot ışıklar gözlerimi alıyordu hızla gözlerimi tekrar açıp Yani başımda uyuyan alaca'ya baktım yataktan kalkıp serum şişesini elime aldım sessizce kapıyı açıp dışarı çıktım ağabeyim neredeydi? Neredeydi annemler? Karşıdan gelen tanıdık sima ile duvara tutundum gözüm kararıyordu birisi kolumdan tutunca başımı kaldırdım kolumu çekmeye bile mecalim yoktu.
"Ömer, ağabeyim nerede?"
"Ala hadi odaya geçelim yatıralım seni dinlenmen gerek"
"ağabeyim nerede? yanına götür beni"
"tamam tamam sakin ol ameliyattan çıktı yoğun bakıma aldılar annenler de orada bekliyorlar"
"lütfen gidelim geri geleceğim gerçekten"
"tamam beş dakika sadece içeri giremeyiz onlar da koridorda bekliyorlar"
"tamam gidelim lütfen"
Üzerime doğru gelince geri geri adımlamaya başladım
"tamam, kaçma bak kolundan tutacaktım ayakta zor duruyorsun"
"gerek yok, teşekkür ederim"
Arkasını dönüp hemşireye bir tekerlekli sandalye getirmesini rica etti yaklaşık iki dakika sonra tekerlekli sandalyeye oturdum o arkama geçip sürmeye başlamıştı ama ben kendimi çok huzursuz hissediyordum
"durur musun yürümek istiyorum" içimden geçeni söyledim onun kırılmasını ya da yanlış anlaşılmamı istemiyordum elimde olmayan bir his beni çok rahatsız ediyordu.
"tamam, pekala gel hadi"
Uzattığı elini ucundan tuttum yavaşça ayağa kalktım neden böyle oluyordu? Böyle hissetmeyeli epey olmuştu sessizce birlikte yavaş yavaş adımlıyorduk kafamdaki düşünceler birbirini kovalıyor deli gibi çözümünü arıyordu. Matem havası sadece ruhumu değil beynimi de tüm benliğiyle ele geçirmişti her an birşey olacak gibi hisseden kalbim beynime inat ben burdayım dercesine hızlı hızlı göğüs kafesime çarpıyordu aldığım her nefes yük gibi geliyordu acıyı iliklerime kadar hissediyordum derin bir nefes alıp hastane duvarlarında gezdirdim gözlerimi kim bilir ne acılara ne kederlere şahitlik etmişti neler görmüştü geçirmişti belki de bu kirli dünya'ya yeni gelen bir bebeğin ağlayışlarına şahitlik etmişti belki de bir annenin evlat acısına dili olsaydı da konuşsaydı...
"bu tarafta"
Adımlarımı tekrar onun yöneldiği yere yönlendirdim kafamı kaldırıp baktığımda annemler koridorda bekleme kısmında oturuyorlardı annemin omuzları çökmüştü gülüşleriyle bilinen kadın sessiz sessiz iç çekiyordu korkuyordu aynı korkuyu bir kere daha yaşıyordu
"anne?"
"Ala'm nasıl oldun annem?"
"benim bir şeyim yok anne ağabeyim nasıl oldu?"
"iyi kızım, iyi olacak Allah'ın izniyle"
"durumu nasıl şuan?"
Yavaşça koltuğa oturdum ayaklarım beni taşımıyordu artık çok halsiz hissediyordum
"ameliyat iyi geçmiş önlem amaçlı uyutuyorlar."
Ses etmeye halim yoktu anladım dercesine başımı salladım hafifçe önümde diz çöken Narin ile irkildim
"güzellik odaya gidelim hadi bende çok yoruldum yatıralım seni"
Anneme baktığımda dudaklarını oynatarak lütfen dedi sessizce gözlerimi gezdirdiğimde karaca, babam meryem teyzeler herkes buradaydılar. İçim rahattı bi nebze de olsa narin'in koluna girdim birlikte odaya geçtik kolumdaki serum bitmişti hemşire gelip serumu çıkarttıktan sonra yanıma oturmuştu narin.