3.Bölüm

91 8 4
                                    

Arkadaşlar öncelikle bu bölümün sonunda reikiyi açıkladığım için o kısım sıkıcı oldu onun dışında gayet beğendiğim uzun bir bölüm oldu. Mediada gif var ama mobilden girenlerde görünmüyor sanırım. Umarım siz de beğenirsiniz.

DIKKAT!! Bu kitabın adı Benim Uranüs'üm den şu anki adına geçmiştir. İyi okumalar :)

[][][][][]

Bazı anlarda zaman durur, öylece bakınır ya insan etrafına... Tam da o andaydım. Kumral, yeşil gözlü, uzun boylu adamın o kükreyişi herkesi olduğu yere çivilemekle birlikte nefes alışverişleri de durmuştu. Bu olayda kurban olsam bile ben de nefesimi tutmuştum. Adam beni baştan aşağı süzerek neden böyle bir kıyafetle geldiğimi anlamaya çalışıyordu. Aslında gayet de güzel bir elbiseydi. Fakat burası için uygun olduğunu söyleyemeyeceğim. İş çıkışı kafa dağıtmak istemişim çok mu?

"Evet, anlatın." dediğinde nefesimi bıraktım. Bazıları da benimle birlikte bırakmış olacaktı ki duyulacak seviyede bir ses ortaya çıklmıştı. Bu gergin ortamı unutmaya çalışarak bir adım öne çıktım.

"Bakın, ben kendimce dans ederken..."

"Sana sormadım." diyerek cümlemi yarıda kesti. Stephen hemen yanıma gelerek olaya el attı. Yoksa bu onun kovulmasına bile yol açabilirdi. Eğer benim hala burada durabilme gibi bir lüksüm olursa ondan özür dilemek isterdim.

"Efendim, kadın kendince dans ediyordu ta ki bu adamın onu taciz etmesine kadar. Bu olayı da bizzat kendi gözlerimle gördüm." diyerek geri çekildi.

Eliyle çenesini ovalarken bir bana bir de Stephen'a bakıyordu. Onun beni izlemesinin mantıklı bir nedenini düşünüyordu. Bunu hissedebiliyordum bakışlarından.

"Adamı çıkartın." diye seslendiğinde arkasından iki tane iri yarılı korumalar yanımdaki adamı alarak dışarı çıkarttılar. Ben onların arkasından bakarken barın sahibi yanıma gelmişti.

"Böyle bir olay olduğu için üzgünüm. İlk defa böyle bir şey yaşandı. Artık bizden içtikleriniz müessesemizden. " dediğinde dediklerini idrak etmek için etrafa bakındım. Yani ne zaman gelirsem geleyim burası bedavaydı.

"Bu her zaman için mi geçerli? " diye sorduğumda gülerek cevapladı.

"Evet."

Kendimi tutamayarak "Biraz fazla olmamış mı?" diye sordum. Evet, pişman olmadım.

"Sizin gibi güzel bir bayanı böyle elimizde tutmaya çalışıyorum. Bu arada az önceki saygısızlığımı mağdur görün."

"Önemi yok." dediğimde gülümseyerek bar taburesine doğru birlikte ilerledik.

"Artık bu bayana içecekler her zaman bedava. Benimle birlikte ofisime gelirseniz size V.I.P kart bastıralım. "

Stephen'ın kuşkuyla bize bakışını sevmemiştim.

"Tabi." diyerek adamı takip ettim. Merdivenlerden çıkarak Alexander Neona yazılı bir odaya girdi. Oda, odadan çok açık renkli duvarlarıyla salona benziyordu. Koltuğuna oturarak masanın önündeki ikili koltuğa oturmamı gösterdi. Koltuğa oturarak ellerimi bacaklarımın arasına koyarak ısıtmaya çalıştım.

"Adın neydi?"

"Psyche Allistair. "

"Memnun olsum Psyche, ben de Alexander. " diye kendini tanıttığında sadece gülümsedim.

"İstediğin bir renk var mı, kart için?"

"Mavi olabilir."

"Tamamdır." diyerek kağıda not aldı.

Kader KolyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin