1.Bölüm

107 11 4
                                    

Öncelikle kızın adının "Sayki" olarak okunduğunu söylemek istiyorum. Karakterlerin fotoğrafları mediada verilmiştir.İyi okumalar :)

[][][][][][][][][][][][][][][][][][][][][][][]

  Kışın ilk gününde yağmurun ardından doğan güneşin görüntüsü insanda mutluluk hissi uyandırıyordu. Bu havanın haftasonuna denk gelmesi benim açımdan bir mucize sayılırdı. Bugün yapacaklarımı yapıp ardından yürüyüşe çıkmalıydım. Bilgisayarımı açıp "En iyi reiki ustası" diye Google'da aradım. İlk çıkan siteyi açıp kim olduğuna baktım. Adı William Lee Rand adlı kişinin telefon numarasını da büyük uğraşlar sonucu bularak aradım. Telefona yanıt veren olmadı. Tekrardan aradığımdaysa son anda açtı.

"Alo?"

"İyi günler, ben sizden ders almak için aramıştım." diyerek odanın içinde dolaşmaya başladım.

"Nerden arıyorsunuz?"

"Yunanistan, Selanik."

"Yunanistan çok uzak, siz gelebilir misiniz Kanada'ya?"

"Sanmıyorum."

"O zaman ben sizi birine yönlendiriyim. Selanik'te ders verdiğim biri var, o size öğretebilir."

"Peki, numarasını alabilir miyim?"

  Numarasını verdikten sonra kendi telefonunu kapatmıştı. Adını bile bilmiyordum arayacağım kişinin. Bunu umursamayıp aradım.

"Alo?"

"İyi günler, ben reikiden eğitim verir misiniz diye aramıştım da."

"Reiki eğitimi verdiğimi kim söyledi?" diye sordu katı bir ses tonuyla. Bundan hoşnut değil gibiydi.

"William Lee Rand, bana sizi önerdi. "

"Tamam o zaman, saat 15.30 da hazır ol. Adresini mesaj olarak at evden alırım seni."

"Teşekkürler." dediğimde telefonunu kapatmıştı. Bu kabaca davranışını görmezlikten gelip evin adresini mesaj attım.

   Bir saat hazırlanmak için yeterliydi. İlk önce duş alacaktım. Ev arkadaşımın tatilde olmasıyla rahat rahat duş alabilirdim. Saçlarımı güzelce yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Dolabımın önünde dikilerek ne giyebileceğime baktım. Gri kazak, pudra pantolon giyerek altına da diz üstü siyah çizme giydim. Şimdiden hazırdım, makyaj dışında. Azcık siyah far üstüne de eyeliner sürerek yansımama baktım. Rimel de sürerek her şeyin tamamlandığına emindim. Pantolonun renginde de çanta alarak içine telefon, cüzdanı koydum. Saate baktığımda 5 dakika vardı. Acaba nasıl biriydi? Adı neydi? Korna sesi geldiğinde aşağı indim. Markasını bilmediğim çok lüks siyah bir araba beni bekliyordu. Şoför kapıyı açtığında "Teşekkürler." diyerek içeri girdim. Koltuğa oturduğumda karşımdaki kişiyi incelemeye başlamıştım. Benden birkaç yaş büyük olduğu belliydi. Kahverengi saçları, kahverengi gözleri vardı. Giydiği takım elbise ise bir görüşme için oldukça ciddiydi. Belki de çalıştığı yerden geldiği için böyledir.

"Adınızı söylediğinizi hatırlamıyorum." diyerek kibarca adımı sordu.

"Psyche Allistair. Sizin adınız nedir?" diye sordum gözlerinin içine bakarak.

"Dimitri Baptiste. "

"Memnun oldum." diyerek elimi uzattım. Fakat beni görmezden gelince geri çekmek zorunda kaldım. Bir kaba bir kibar, anlayamıyorum ki.

Kader KolyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin