havalanına gelip en son iki yıl önce geldiğim evimi bir düzene sokup, ertesi gün şehri dolaşmaya çıktım.
değişmişti, biraz.
vitrinlere bakarken eski bir arkadaşımla karşılaşmıştım.
"hey felix, selam dönmüşsün."
"evet öyle oldu, seungmin
nasılsın?""iyiyim teşekkür ederim,
bak ne diyeceğim.""yarın bir resim sergim var, senin gibi değerli bir ressamın fikri çok önemli benim için."
"çantasından krem rengi bir zarf çıkardı."
"gelir misin lütfen?
"çok teşekkür ederim, tabii ki gelirim."
"bekliyor olacağım."
"görüşürüz yarın."
"görüşürüz."
seungmin gittikten sonra vitrinlere bakmaya devam ettim.
nereden bilebilirdim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
perfect | hyunlix
Randomonun rujunun tadını alabiliyorum, sanki onu da öpüyormuşum gibi. hwang hyunjin & lee felix, düzyazı