Xiao Zhan bacaklarının arasında olan ıslaklık ile çarşafların arasında oturuyordu. Teni utançtan kızarmıştı.
Her şeyi açıkça görmüştü... Yibo ve kendisi. Hayır.. hayır Lan Zhan ve Wei Yingi. Gerçekte olan benliklerini.
Yataktan doğrulup çarşafını da kendisi ile sürükleyip aynanın karşısından kendisine baktı.
Saçları dağılmış, gözlerinin kenarları ve yanakları kızarmıştı.
O dokunuşları üzerinde arıyordu ellerini yavaşça göğüsünde ve dudaklarında gezdirdi.
Xie Lian evin içinde Kyungsoo tarafından arandığı için en güvenli yer olarak kendisini arkadaşı Xiao Zhan'ın odasına attı.
Zhan aynanın karşısında durmuş kendisini inceliyor gibi görünüyordu.
Hızla koşup kendisi de onun yanında yer aldı. Zhan çıplak koluna değen arkadaşı ile korkuyla irkildi ve çarşafı beline doladı.
- Tanrısal güzelliğimize mi bakıyoruz ZhanZhan?
Zhan daha fazla dayanamadı ve aklında olan soruyu sormak istedi.
- Lian.. sence bir ruh tekrar doğar mı?
Lian saçlarını düzeltirken konuştu.
- Hmm bence doğar. Bununla ilgili çok fazla efsane okudum ve dizi de izledim. Yarım kalanlara ve pişmanlıkları olanlar bir şekilde geri dönüyor.
- Yarım kalanlar mı?
Lian, Zhan'ı kendisine çevirdi ve dağınık tutamlarını düzelti.
- Hmm. Aşkları yarım kalanlar. Bir Japon efsanesi vardır. Birbirine aşık ve bağlı olan ruhların yüzük parmaklarına bağlı kırmızı bir ip olurmuş.. ve sen aradığın kişiyi buldukça o ip kısalırmış. Garip olan ise onu tanıman. Bir parçan gibi.. kopamadığın bir parça. Ne kadar garip olsa da inanıyorum. Neden sordun?
Zhan son soruya cevap vermedi.
- Tanımak mümkün mü?
- Neden olmasın? Birbirlerine bağlı iki ruh ise bulur. Çok sevdiğin biri olsa onu bulmak istemez miydin?
- İsterdim.. çok İsterdim.
Kyungsoo yaslandığı kapıdan içeriye girdi. Lian aynadan gördüğü un kaplı surat ile Zhan'ın arkasına saklandı.
- KORU BENİ ŞÖVALYE!
Zhan şaşkınlıkla hayalet gibi görünen arkadaşına sordu.
- Kyungsoo ne oldu sana!!
Kyungsoo saçlarında olan unu uzaklaştırmak için üflerken, Zhan'ın arkasında olan adamı işaret etti.
- Kurutma makinanın içine un koymuş.. ben de şimdi onun nefesini keseceğim.
- BEN HAKLIYIM BİR KERE!
- NE DEMEK HAKLIYIM PARFÜMÜNÜ YANLIŞLIKLA DÜŞÜRDÜĞÜMÜ SÖYLEMİŞTİM!
- ŞİŞENİN KAPAĞI KIRILMIŞ ARTIK ESTETİK GÖRÜNMÜYOR CEZANI ÇEKMEN LAZIM!
Xiao Zhan henüz kafasını toplayamadan yaşanan olaya tepkisiz kaldı. Lian'ı kolundan tutup dışarıya sürükledi ve kapının önüne bıraktı. Kapıyı kapatmadan önce söyledi.
- Lian bugünlük pas! bunu ikiniz halledin..
Lian'ın acı çığlıkları kapanan kapının arkasından yankılandı.
.................................
Yibo odasının ortasında bir aşağı bir yukarı yürüyordu.
Önce fark ettiği gerçek ve sonrasında Zhan ile yaşadığı anları hatırladıkça kafayı yiyecek gibi hissediyordu.
Arzular denizinin üzerinde olan teknesi batmış o da duygularında boğuluyormuş gibiydi.
Tek düşündüğü şey Xiao Zhan'dı.
Xiao Zhan'ın dudakları, boynu, gözleri.. gülüşü
Heyecanla saçlarını karıştırdı.
- Bir şey bulmalıyım... Konuşmak için bir şey.
Aklına gelen fikirle gülümsedi.
- Tabi yaaa
Menejerinin numarasını tuşladı.
.......................................................................
TW/DM
Wang_Yibo: Zhan selam
Xiao_Zhan: Selam
Wang_Yibo: Sana bir şey sormak istiyordum.
Wang_Yibo: Müsait misin?
Xiao_Zhan: Tabi.. lütfen söyle
Wang_Yibo: Şey biz bir etkinlik yapmaya karar verdik. Bir çekiliş düzenlendi ve kazanan kişiye benim özel çizilmiş portrem hediye edilecek. Kimin çizeceğini düşünüyorduk ve Jongin seni önerdi. Çizim yapmayı seviyorsun.. bana yardım eder misin?
Xiao_Zhan: Tabi!
Xiao_Xhan: Yardımcı olurum
Wang_Yibo: Çok sevindim. Çok teşekkürler Zhan ❤️
Xiao_Zhan: Rica ederim 😊
........................................................................
- LİAN!! YİBO, ZHAN'A KALP ATTI!
Zhan telefon ekranının kendisine çevirdi ve Kyungsoo'ya ters ters baktı.
Lian Kyungsoo tarafından tekmelenen kalçasını tutarak içeriye geldi.
- UMARUMDA DEĞİL!
Birkaç dakika sessizlik oldu.
Kyungsoo kollarını birbirine dolayıp beşten geriye saymaya başladı.
Beş.. dört.. üç-
- YİBO SANA KALP MI ATTI! HANGİ RENK?
......................................................................
- Yibo çekiliş dedin bir şeyler dedin ben telefondan hiçbir şey anlamadım.
- Sorun değil ben hallettim. Sadece küçük bir şey düzenle ve bir kazanan bul!
- Senden nefret ediyorum!
Uyuz bir gülümseme gönderdi arkadaşına ve odasına gitmek için yerinden doğruldu.
"Bunu çözeceğim.. seni geri alacağım Wei Ying."
Zhan'ın Lan Wangji'yi hatırladığını biliyorudu ama neler olduğunu tam olarak bilmeden ona yaklaşamazdı.
"Tekrar beraber olacağız. Seni tekrar sarıp öpeceğim."
Hasretle nefesini içine çekti.
