8. Bölüm

26.6K 1.4K 72
                                    

Keyifli okumalar🌸

___

Arkamı dönüp ona baktım. Beklentili gözlerle beni izliyordu. "Bu halde kahve yapabileceğini mi söylüyorsun?" dedim hafif bir tebessümle. Bilmiyordu ki içimde ne fırtınalar kopuyor.

"Sen yaparsın o zaman." dedi başını öne eğip. Gözlerim onu takip ettiğinde kolumdaki elini buldu. Bileğime doğru yavaşça indirdi. Kalbim tekledi, elimi göğsümün üstüne koyup öylece onu izlememek için kendimi zor tutuyordum. 

İçeri girip girmemek arasında kaldım. Uzun zaman sonra kalbime uğrayan bu his ne yapacağımı şaşırtıyordu. "Evin kapısı ve duvarları var gördüğün gibi. " dediğinde anlamayarak ona baktım. Suratımı görünce gülerek ekledi. "Ablanlar görmez yani merak etme."

Göz devirdiğimde gülüşü büyüyüp sesli bir hal aldı. Bu sessizlikte yankı yaptığında telaşlandım. Bu arada da kulağıma dolan o güzel sesin etkisini atlatmaya çalışıyordum. Elimi dudaklarına kapatıp daha fazlasına engel olmaya çalıştım. Bu yaptığımla farkında olmadan ona yakınlaşmıştım. Kahkahaları kesilip gözlerime bakmaya başladı. Yeniden oldukça yakınımdaki gözlerinin etkisine girerken bu sefer içimden geçeni söyledim. 

"Gözlerin...Çok güzel."

Dudaklarındaki elimin bileğini tutarak göğsüne kadar indirdi fakat bırakmamıştı. 

"Bunu duymak, ilk kez böyle hissettirdi." dedi açıkça.

Onun yanında her zaman olduğu gibi hızlanan kalbim işimi hiç kolaylaştırmıyordu. Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde, aniden hayatıma giren bu adam  için delicesine atıyordu. Daha ne kadar tanıyordum oysa onu? Gözlerine bakarken gelen o duygu, senelerdir tanışıyormuşuz gibi hissetmemi sağlıyordu. Hafifçe boğazımı temizleyip geri çekildim. Açık kapı bir cevap vermem gerektiğini yüzüme vurdu.

"Belki başka zaman." dedim onu yaptığı gibi. Başını salladı zorluk çıkarmadan. "İyi geceler." diye ekledim.

"İyi geceler Sadem, dikkat et." dedi düşük bir tonla.

Kapıda duran bedenine son bir kez bakıp asansöre yürüdüm. Zaten bu katta olduğundan düğmesine basıp kapılarının açılmasını sağladım. Binip arkamı döndüğümde hâlâ aynı yerde durmuş, beni izlediğini gördüm. Kapı kapanıp görüşümden çıktığında yüzümde oluşmaya hazır gülümsemeyi saklamadım. 

Kerem'in yanında hissettiklerim beni günden güne korkutuyordu. Her şeye anlam yükleme diyen tarafıma inat , söylediklerini farklı yorumlamam oldukça normal geliyordu. Sık görüşmesek bile hep açık sözlü olan genellikle o olmuştu. Beni bambaşka duyguların içine atsa da bunu seviyordum. Umarım yarın bunları hatırlamazsın Kerem, diye içimden geçirdim. 

&

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Kenardaki telefonumdan kapatıp dağılan saçlarımı karıştırarak yatakta oturur pozisyona geçtim. Ağır adımlarla kalkıp banyoya girdim. Dün geç saatte de gelmiş olsam makyajımı çıkarıp öyle yapmıştım. Bunun için kendimi bir kez daha takdir ettim. Giyinmek yerine önce mutfağa geçtim. Dolaptaki kahvaltılıklardan bir kaçını çıkarıp ufak bir tabak hazırladım. Bir dilim ekmeğin yanında meyve suyu da çıkarıp oturdum. Hızlıca iki lokma yedikten sonra yediklerimi toparlayıp makineye attım. Annemler geleceğinden bugün dolar, öyle çalıştırırdık. 

Odama girip dolabı açtım. Buz mavisi pantolonumun üstüne çizgili bir tişört çıkarttım. Giyinip saçlarımı yandan örüp, bir kaç tokayla tutturdum. Hafif bir makyaj yapıp parfümümü sıktım. Çantamı alıp içini kontrol ederek kapıya doğru ilerledim. Telefonumu açıp her gün yaptığım gibi mesajları kontrol ettiğimde Beliz'den iki tane olduğunu gördüm. İçeriğini az çok tahmin ediyordum. 

Polis Kapıyı Kırınca Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin