2

348 10 2
                                    

.......
Olay yeri inceleme ekipleri cesetle ilgilenirken Behzat ve ekürileri cesedin yakınlarıyla konuşuyordu. Esra kapısını açan görevliye teşekkür ederek cesedin yanına geldi. Behzatın yanından rüzgar gibi esip geçmişti. Harun, Behzat'a bakarak şaşkınlığını belli etmişti. Esra Behzat'a sormadı. Diğer görevlendirilen Komisere yöneltti sorusunu.

"Kim?"

"Mehmet Akçe. 38 yaşında iş adamı."

"Buradaki işlerinizi bitirdikten sonra raporu bekliyorum."

"Emredersiniz Savcım."

Behzat sadece göz göze gelmeyi bekliyordu ama Esra ona sitediğini vermeden ayrıldı olay yerinden. Behzat arkasından hızlıca yetişmeye çalışsada arabanın tozuyla karşılaşmıştı sadece.

"La hayalet. Nolmuş böyle?"

"Sanane lan. Karışma."

"Harbi abicim karışma la bi."

"Yürüyün gidiyoruz!"

Behzat arabanın kapısını çarpıp direksiyona geçti. Aklında Esrayla, binbir türlü soruyla çıktı yola..
.....
Esra dosyayı okuduktan sonra getirilen çaydan bir yudum alıp gözlerini kapattı. Behzatı özlüyordu. Kapalı bir kutu gibiydi ama onun sevgisini hissetmek, onu sevmek çok başkaydı. Başka bir evrende gibi hissediyordu Behzatla olunca. Saate takıldı gözü. Eve gideceği vaktin geldiğini görmek tüm günün yorgunluğunu almıştı aniden. Çantasını ve telefonunu kaptığı gibi koşar adımlarla çıktı odasından. Arabasına atlayıp evinşn yolunu tuttı.
Yol boyu çalan şarkılara eşlik ederken gözü dikiz aynasına takıldı. Arkasındaki arabadan ona bakan gözleri çok net görüyordu. Korkutucuydu. Telefonunu alıp Behzatın numarasını tuşladı. Açmıyordu. Şimdi sırası değildi. Yanına gelen araçtan uzatılan silahı gördüğü an eğdi başını direksiyonun hakimiyetini kaybetmişti. Son kez adını zikretti. Behzat diyebildi güçlükle...
....
"Aga cinayet yokta ihbar var."

"Aç la aç."

"Merkez duyuyor musun?"

"Merkez dinlemede."

"Savcı Esra'nın aracı Kızılay yakınlarında kaza yapılmış halde bulundu.."

Behzat uğuldayan kulaklarını tutmak, içinde hissettiği acıyı fırlatıp atmak istedi. Hayalet ve Harun onu kollarından kaldırdılar. Esra orada can çekişirken daha fazla vakit kaybedemezlerdi. Hayalet direksiyona geçti, verilen adreste ona aşkla bakan kadın bekliyordu. Esra, Behzatını bekliyordu..
.....
"Abi sakin ol."

"Nerde! ESRA NERDE!"

Başını çevirdiği an gördü arabayı. Beklemeden koşarak gitti yanına. Sarı saçlarını kaplayan kırmızı lekeye baktı. Alnından sızan lekeye.. Mavi gözlerini görmek istiyordu. Seslendi bir kaç kere. "Esra uyan ben geldim.."
Duymuyordu Esra onu. O kadar huzurluydu ki. Bir avucu sımsıkı kapanmıştı. Tuttu, nazikçe açtı. Bir fotoğraf. İkisinin olduğu fotoğrafı elinde tutuyordu. Cebine koydu. Ellerini Esra'nın yüzüne yerleştirip alnını öptü. Kanın dudaklarına bulaşması umrunda değildi. Canına canan olan kadından gelen her şey gösteremese dahi başının tacıydı işte. Ekipler sesleniyordu ama duymak istemiyordu.

"Abi izin ver ambulansa alsınlar. Çok kan kaybediyor hadi."

"Harun haklı abi gel hadi."

Akbaba ekiplerle Esrayı ambulansa taşıdıktan sonra yanlarına geldi. Behzat Esra'nın yanına geçerek ellerini tuttu. Siren sağır etsede kulaklarını tek bir kere bile kırpmadı gözlerini. Esra gidemezdi. Kızı gitmişti ama Esra onu bırakmazdı. Bir hareket sezdi Esradan, sağlık görevlisine döndü hemen. Kan kusuyordu Esra. Üzerine sıçrayan kanları izledi.

"Esra.."
....
Behzat bir köşede başını dizlerine koymuş hareketsizce oturuyordu. Şevket ve Şule ne yaparlarsa yapsınlar kaldıramamışlardı. Hayalet, Harun ve Akbaba odanın önündelerdi. Harun camdan Esraya baktı.

"Savcı Esra benim hayatımda gördüğüm en güçlü kadın."

"Öyle la öyle.."

"Akbaba durum ne?"

"Doktor ağır dedi aga.."

Derin bir sessizlik. Harun tekrar cama döndüğünde bir hışımla akbabanın kolunu tuttu.

"Doktor çağır Akbaba! ÖLÜYO?"

Behzat duyduklarıyla camın önüne geldi. Yükselip alçalan çizgi yavaşça yerini uzun bir düzlüpe bırakırken kapıyı açıp içeri girdi.

"Esra uyan! UYAN ESRA UYAN!"

"Abi dur. Çekil bak doktorlar geldi."

Yanlıştı. Evet yapmaması gerekirdi ama Behzat Esra'nın dudaklarına eğilip kısa bir buse kondurdu. Doktor müdahale edecekken yeniden kalp atışının o burdayım diyen sesi duyuldu odada. Şule ağlayarak Şevkete sarıldı. Esra, Behzat sayesinde yeniden hayata dönmüştü. Doktor şaşkınlıkla ona baktı. Kontrol etti Esrayı. Herkesi çıkardı odadan.

"Yaptığınız şeye tıp literatüründe mucize diyoruz Behzat bey."

...
Bölüm sonu.. Yazarken çok etkilendim. Yorumlarınız çok değerli. Sevgiler ❤️

Behzat Ç. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin