.......
Her zaman geçmişi düşünerek yaşamak geleceğe dair az ilerleme kaydetmek demektir. Anı anda bularak,vakit kaybetmeden yaşamak size en büyük hediyedir.
Göğsünde yatan Esra'nın saçlarını okşayarak gözleri kapalı yaşananları düşündü Behzat bir süre. En başından bu yana olanlar o kadar yorucu olmuştu ki o günlerin meyvesi aralarına gelecek minik bir kızdı. Bernayı kaybettikten sonra yılların hediyesi olan Şule ve şimdi de Esrayla canları olacak küçük kız.
Hisleri,faxlasıyla yoğundu. Esra'nın içini çektiğini duyunca başını eğip baktı. Ağladığını görünce hızlıca doğruldu."Noldu Esra?"
"Duygulandım sadece."
"İyisin? Ağrın yok?"
"İyiyim Behzat. Merak etme."
"He tamam."
Bir süre daha sessizce oturdular yatakta. Telefon çalınca Behzat açtı. Harun yarım yamalak konuşarak konum bildirmiş ardından kapamıştı telefonu.
"Cinayet var."
"Gidelim hadi."
"Sen dinlensene. Yat hadi."
"Behzat hasta değilim. Hamileyim."
"Hee."
Gülerek kalktı yataktan. Üstünü giyip saçlarını topladı. Hızlıca cinayet yerine gidip cesedi incelediler.
"Olay ne la?"
"Abi doğramışlar işte adamı."
"Doğru düzgün anlat lan şunu!"
"Ya düzgün konuşsanıza!"
"Pardon savcı hanım."
"Amirim,adamı maalesef ki parçalara bölmüşler. Nefret cinayeti olduğunu düşünüyoruz."
"Nerden bu kanıya vardınız Harun bey?"
"Savcım. Kim sevdiğini parçalara ayırır?"
Esra sinirli bir tavırla arkasını dönüp çıktı olay yerinden. Ağır koku hassaslaşan duyularını oldukça zorluyordu. Ekipten bir su isteyip oturarak içti. Behzat yanına gelip eğildi hafifçe.
"Noldu?"
"Midem bulandı biraz."
"Sen adliyeye geç. Raporu ben getirecem sana."
"Tamam. Kolay gelsin."
Yardımcısıyla arabasına binip uzaklaştığında Harun Behzat'ın yanına geldi.
"Cinsiyet ne abi?"
"Kız.."
"Yakışıııır!"
Gülerek sarıldı amirine. Bejzat yaşadığı tecrübelerle geçmişe gitmeye engel olabilse tam manasıyla bir sevinç yaşayabilecekti belki. Ama istediği umduğu gibi olmuyordu bazı şeyler. Zordu. Katlanması,atlatması..
"Abi iyi misin?"
"He la. Nolcak? Git şu yakınlarla konuş."
"Emredersin."
Akbaba ve Hayalet gelip bilgi verdikten sonra merkeze döndüler. Behzat Harunla adamın eşiyle konuşurken dışardan gelen silah sesleriyle şaşırdılar. Behzat önde,Harun arkada evden çıkıp çıkış kapısına geldiklerinde Behzat ona uzatılan namluya baktı. Korkmazdı çoğu zaman ona defalarca uzatılan silahtan. Üstüne üstüne giderdi. Ama şimdi...
Aklıma ilk gelen minik kızı ve Esra olmuştu. Adamın çılgın bakışları, delicesine artığı kahkahaları akış sağlığıyla alakalı bilgi veriyordu aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Behzat Ç.
FanfictionBazı sabahlar insan hiç uyanmak istemez öyke yorgun hissedersin ki kendini elini bile kaldırmak istemezsin ya hayata karışmak zor gelir bıraksalar sonsuza kadar uyumak istersin işte tam da öyleyim şimdi. Kimse dokunmasın bana nolur kimse zorlamasın...