"evet önümüz bahardır biliyorum, leylaklar açacak biliyorum, kiraz da çıkacak yakında. iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum, sevgilim, güzelim, bir tanem biliyorum da, şimdilik bağışla."
turgut uyar.
angst.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ariana grande - in my head
toplantı odasının kapısı odaya en son giren seo changbin ile kapandı. yuvarlak masanın etrafındaki hissedarlar, yatırımcılar ve şirketin üst düzey yöneticileri seo changbin'in sert bir surat ifadesiyle yerine geçmesini izlerken genç mühendis hwang hyunjin parmaklarının arasındaki flash bellek ile bilgisayara doğru yürüdü.
"son olaylı toplantımızın üzerinden bir hafta geçti," sırtı masaya dönük olan hwang hyunjin bilgisayarla uğraşırken konuştu. sesindeki alaycı ton yuvarlak masanın etrafındakileri rahatsız ederken kim jungwoo güldü. "bu projenin üzerinde bir aydır çalışıyorum," dedi hyunjin, masanın üzerine onlar gelmeden yerleştirilen incecik broşürü işaret etti. üyeler broşüre ilgisizce göz atarken toplantı odası bir anlığına kararıp sonrasında beyaz ekrana yansıyan görüntü ile aydınlandı.
yansıyan görüntüde hwang hyunjin'in tasarladığı cihazın kabataslak bir görüntüsü vardı, son derece küçük olan cihaz odadakileri şaşırtmıştı çünkü japonya'dan gelen cihaz epey büyüktü. ayrıca bu cihazın çizimi siyahtı, japonların cihazı dikkat çekici bir şekilde parlak beyazdı.
"gördüğünüz cihaz bir dinleme cihazı engelleyici. tıpkı japonya'nın geliştirdiği cihazın görevini yapıyor ancak onlar gibi sizi dinlemiyor," hyunjin gözleri kısılana kadar güldü. "bu cihazın projesi üzerinde bir aydan fazladır çalışıyorum." genç mühendis hwang, masadakilerin meraklı bakışlarını gördüğünde daha çok detay vermek istedi. "böyle bir projenin kolay olmayacağını elbette biliyordum," parmaklarının arasındaki ufak kumanda ile bir slayt atlattı, "cihazın yapımına başlamadan önce her şeyi enine boyuna düşünmeniz gerekir, sizin de bildiğiniz üzere yapılan en ufak bir hata size milyon dolarlara mâl olabilir. bu yüzden cihazın çalışma prensibini neye dayandırmam gerektiğini düşündüm." bir slayt daha değiştirdi. "en başta, en basitinden başladım. cihaza bir kamera yerleştirip hazırladığım simülasyonu çalıştırdım. sorunsuz ilerledi," slayt bir daha değişti. bu sefer ekranda hwang hyunjin'in bahsettiği simülasyondan bir görüntü vardı, söylediği gibi görüntüde her şey sorunsuz ilerliyordu, cihaz dinleme cihazının bulunduğu yerin konumunu engelleyicinin sahibine iletiyordu. "ama," diyerek durdurdu videoyu hyunjin. "engelleyici cihazın sistemine sızılması ve size karşı bir silaha dönüşmesi işten bile değil, kameralı cihazlar en zaman en tehlikelileridir."
"bu yüzden bu fikri eledim," dedi. odanın bir ucundan diğer ucuna yürürken masanın etrafındakilere baktı. genç mühendis hwang hyunjin, masadakilerin onun söylediklerinden pek bir şey anlamadıklarını biliyordu. onlara göre her şey çabucak olup bitmeli, herhangi bir sorun çıkarmadan ve zarar etmeden işin en iyisi yapılmalıydı. masanın etrafındaki bu takım elbiseli adamların amacı devletin gelişen şirketinde hatırı sayılır bir yüzdeye sahip hisseye sahip olmaktı.
hwang hyunjin masadaki yüzleri daha fazla görmek istemediğine karar verdiğinde yeniden parmaklarının arasındaki kumandaya bastı ve bir slayt daha değişti. bu sefer ekranda kalabalık bir formül ve birkaç tane de grafik vardı. grafikler de en az formül kadar karışıktı, hyunjin ekrana büyük bir özgüvenle yürüdüğünde toplantı odasındaki birkaç kişiden huzursuz mırıldanmalar gelmişti.
