"evet önümüz bahardır biliyorum, leylaklar açacak biliyorum, kiraz da çıkacak yakında. iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum, sevgilim, güzelim, bir tanem biliyorum da, şimdilik bağışla."
turgut uyar.
angst.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
niall horan - still
"her şeyin bir sebebi olduğuna eminim, sevgili yoon oh."
kır saçlı bir kadın görüyor yoon oh, denizi izliyorlar birlikte. kadının biraz gerisinde durduğu için yüzünü net göremiyor ama bu sesi nerede olsa tanır. bu sesi, bu kokuyu.
"anneanne?" diyor yoon oh. sesinin bir anda küçük bir çocuk gibi çıkması onu şaşırtıyor. boyu da kısalıyor yoon oh'nun. şimdi denizi daha yakından görüyor. dalgalar yavaş yavaş kıyıdaki taşlara çarparken yaşlı kadın yoon oh'ya dönüyor.
"her şeyin bir sebebi vardır,"
sevgili yoon oh. anneannesinin ona böyle seslendiğini anımsıyor yoon oh. kolunun altında yatarken, dikişleri sökülmüş kazağına sımsıkı sarılırken.
"gerçekten mi?" diyor yoon oh. biraz büyüdüğünü hissediyor şimdi. denizden uzaklaşıyor gözleri, biraz daha geniş bir bakış açısıyla görüyor etrafı. anneannesi şefkatli bir gülümsemeyle başını sallıyor.
yoon oh inanmak istiyor.
yoon oh biraz daha büyüyor, hissediyor boyunun uzadığını ama anlam veremiyor. anneannesini de geçiyor boyu, yaşlı kadın başını kaldırıyor ona bakarken. yoon oh büyüdükçe kır saçlı kadının yüzü asılıyor, "unutma, sevgili yoon oh." diyor anneannesi uzaklaşmadan önce. "her şeyin bir sebebi vardır."
anneannesi kayboluyor, yoon oh elinde bir ağırlık hissediyor. yoon oh elinde bir ağırlık hissediyor, rüyasında şimdiki yaşına geldiğini fark ediyor.
yoon oh elindeki ağırlığa bakıyor.
bir silah.
yoon oh'nun elleri kan kırmızısına bulanıyor.
yoon oh rüyasından uyanmadan önce uzaklardan bir ses daha duyuyor. silah denizin derinliklerinde kaybolurken ellerindeki kan arttıkça artıyor, bir ses onu uzaklardan çağırıyor.
jaehyun rüyasından ağlayarak uyandı, yanaklarındaki yaşlara durmaksızın yenileri ekleniyordu ancak o kendine bir türlü gelemiyordu. chae rin endişeyle sevgilisine bakarken jaehyun titreyen ellerini izliyordu. az önce kan kırmızısına bulanmış ellerine bakıyor, silahın ağırlığını hala elinde hissediyordu.
chae rin, jaehyun'un kendine gelmesine yardımcı olmak için bir bardak su getirip içmesine yardım etti. suyun boğazından geçmesiyle jaehyun biraz daha kendine gelmiş gibi gözüküyordu ancak hala ağlıyordu. chae rin, jaehyun'un ağladığının farkında olduğundan emin değildi. çok kötü bir rüya görmüş olabileceğini düşünüyordu.