"Bebeğim daha ne kadar sürecek bu küskünlüğümüz? Yanımdasın fakat dokunamıyorum sana, çok saçma."
Bıkkın bir şekilde nefesimi dışarı üfledim. Sabahın ilk saatlerinde Taehyung'ın evine gelmiştim. Kapısının önünde bekleyerek geçirmiştim saatlerimi.
"Bir süre daha böyle Jimin, hâlâ kızgınlığım geçmedi."
O da benim gibi sırtını dış kapıya yasladı. Sırt sırta duruyorduk şimdi, sadece kapı vardı aramızda.
"Jungkook'u bıraksaydın en azından, çocuğu esir aldın eve." diyerek söylenmeye başladım. "Hayır onun ne suçu var? Sevenleri kavuşturmaya yardım ediyor sadece."
"Şimdi ağzına bir tane geçireceğim Jimin! Adam akıllı da trip attırmıyorsun adama!" O da bana karşılık veriyordu tabii ki de.
"Aşkım çok acımasızsın ya. Hadi al içeri, götüm dondu burada."
"Dokunmak yok ama." birkaç tıkırtı sesi geldi, ayağa kalkıp üstümü başımı düzelttim.
Taehyung kapıyı açmış bana en sert bakışlarını yolluyordu. Farkında olmadığı bir şey vardı, sinirlenince büzülen dudakları...
Gözlerim oraya kaydı, birkaç saniye bakıp yutkundum. İki saniye öpsem ne olur ki?
"Geçecek misin artık içeri? Bu sefer benim götüm dondu." dedi kollarını kendine sararken. Onun daha fazla üşümesine izin vermemek adına ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.
"Seni çok özlemişim." dedim burnumu çekerek, "Hasretinden öldüm öldüm, yeniden dirildim sevgilim."
Başım eğik bir şekilde ikili koltuğa oturdum, Taehyung'da yanıma oturdu.
"Sen böyle dersen yumuşarım ama ben." son kelimeyi uzatarak çenemden tutup başımı kendisine çevirdi. Şimdi tüm odağım ondaydı.
"-diyeceğimi mi sandın? Çok beklersin sevgilim." elini geri çekti. Bu sefer dudaklarını büzen ben olmuştum. Gösterip vermiyordu kalpsiz.
"Sende iyi alıştın beni süründürmeye." diyerek üstüne doğru eğildim. Gözlerinden bir anlık titreme geçmişti. Geri çekileceği zaman belini tutup uzaklaşmasına izin vermedi.
"Bu dediklerini unutma, geri dönüşü fena olacak sana." göz kırpıp dudağından öptüm. Ne dediğimi bilmiyordum, fazla heyecandan saçmalamaya başlamıştım yine.
Birkaç saniye duraksayıp geri çekti kendini, ellerini göğsüme koydu. İtmesini beklerken o beni şaşırtacak bir şey yaparak beni kendine çekti.
"Açık oynuyoruz demek." sol bacağını diğer tarafıma atarak kucağıma çıkarak dizlerimin üzerine oturdu.
Bu yaptığını hazmetmek benim için zor olmuştu. Tabii ki altta kalmayarak ellerimi onun beline sardım.
Yavaş yavaş birbirimize yaklaşırken en sonunda dayanamamış olacak ki elini enseme alıp çekti kendine.
Alınlarımız birbirine değiyordu şimdi. Gözlerimin içine çok derin bakmaya başladı. "Öp beni."
Dediğini yapıp onu kendime bastırarak derin bir öpücük başlattım. İkimizde nasıl bu duruma geldiğimizi bilmiyorduk. Aramızda ki tensel çekim çok fazlaydı sadece, duygularımız da vardı fakat şu an açık oynuyorduk.
Ağzıma doğru inleyip saçlarımı çekmeye başladı. Bende, ona karşılık verip ellerimi tişörtünün içine soktum. Kendimizi fazla kaptırmıştık.
"Oha amına koyayım!" Jungkook, ağzında poğaça ile mutfaktan ağzı dolu bir şekilde bize bakıyordu. Sesini duyduğum gibi kendimi Taehyung'dan çektim. O da kendine gelmiş olacak ki kendini kucağımdan indirdi.
"Az önce gözümün önünde sevişiyordunuz lan! Rüyalarıma girecek şimdi."
Ev bir anda sessizleşmişti, gördüklerini hazmetmeye çalışan bir adet Jungkook ve arkadaşına yakalanan iki sevgili olarak kalmıştık.
kurgu 6k oluncaatacağım bölümü, atarsam 6k olmuştur yani ^^
