cigarette duet

496 52 13
                                    

-2 tane yeni fice başladım, bakmayı unutmayın♡

#25.Bölüm

"Ne demek bugün gelemeyeceğim? Sözleştiğimizi hatırlatırım sana Jimin."

diyerek elini saçlarından geçirdi Taehyung. Sevgilisi ona yarım saat önce kısa bir mesaj ile gelemeyeceğini yazmıştı ve bu genç oğlanı sinirlendirmişti.

"İşim var diyorum bebeğim, anlamıyor musun? Başka bir zamana sözleşsek olmaz mı?"

dedi telefonun ucunda ki çocuk. Bu cevap Taehyung'ı daha fazla sinirlendirmişti. Elinde ki ahtapot oyuncağını sıkmaktan vazgeçip yere fırlattı.

"Siktir git o zaman işini yap. Ne kadar önemliyse artık!"

alayla gülüp telefonu Jimin'in suratına kapattı. Bugünki derslerinde gece için her şeyi düşünmüştü fakat sevdiği çocuk onu ekmişti.

"Ben mi fazla abartıyorum diyeceğim, kaç defa söyledim ona, işi varsa iptal etseydi." söylene söylene yataktan kalkıp mutfağa indi. Bağırdığı için boğazı birazcık! kurumuştu ve iyice acıkmıştı.

Kendisine bir bardak su koyup içti daha sonra da atıştırmalık bir şeyler yiyerek koltuğa oturdu. Annesi de gelmeyecekti bugün, evde sıkılmaktansa birisini davet etmek için elini telefonuna aldı.

Jungkook'un telefonunu ararken açmasını bekliyordu. Hattın karşısından ufak bir ses gelince açtığını anlayıp "Alo." dedi.

Hattın ucunda ki çocuk da,"Hayırdır lan? Bu saate Jimin ile birlikte olmanız gerekmiyor mu?" deyip Taehyung'ın yarasına bastı.

Offlayarak, "Ekti beni." dedi.

"Siktir ciddi misin? Er siz daha şey yapacaktınız hani, bana öyle diyordun."

"İşi varmış beyefendinin, bu gece gelemeyecek." deyip "Bende seni bu yüzden aradım zaten, yanıma gelsene yalnızım evde." dedi. Tekrar boğazının kuruduğunu hissetmişti. Karşıdan bir süre ses gelmeyince kapandı mı diye telefonu kulağından çekip ekrana baktı. Hâlâ konuşmadaydı fakat karşıdan bir ses gelmiyordu.

"Alo? Orada mısın Jungkook." diyerek ayağa kalkıp tekrar mutfağa yürüdü, suluk almayı aklına not aldı.

Karşı hattan birkaç hışırtı sesi duydu, daha sonra da arkadaşı konuştu.

"Yugyeom'a sordum da, şimdi geliyorum aşk böceğim merak etme sen. Jin hyung'u aradın mı?"

"Hayır aklıma gelmemişti o. Arasam da gelmez zaten onun da kendi sorunu var." deyip bir bardak daha su içti.

"Ne sorunu lan? Ben yine bir şey bilmiyorum. Sınav haftası olduğu için yine cahil kalmışım."

"Namjoon ile araları bozuldu amk nasıl bilmiyorsun."

"Hassiktir ciddi misin? Neden ki?" dedi hatta ki çocuk, kapı sesi gelirken evden çıktığını anlamıştı Taehyung.

"Ne bileyim ben, kapalı kutu gibi bir şey demedi. Neyse sen gelirken çikolata falan al canım çekti."

"Tamam, kapat."

diyerek telefonu kapattı Jungkook. Taehyung birkaç saniye ekrana bakarken "bu çocuk gerizekalı yemin ederim." deyip tekrar koltuğa oturdu.

O sırada da kapı çalmıştı, ayağa kalkıp kapıyı açtı. Gelen kişiyi görünce yeniden sinirlendiğini hissetmişti. Kaşlarını hafif çatarak;

"Ne işin var burada?" dedi. Ekilmek sinirlerini çok bozmuştu.

"Taehyung sana bir şey demeliyim, lütfen bir dakikalık da olsa dinle." diyerek cebinde ki bilekliği çıkardı Jimin. Taehyung bir şey demeyince devam etti.

"Bugün çok ani bir şey oldu. Babam, beni aradı ve yanına çağırdı. Annem ile boşanacaklarını öğrendim. Aslında işim yoktu, yanına gelecektim fakat babam beni arayıp yanına çağırdı." deyip biraz soluklandı. Çok hızlı konuştuğu için nefessiz kalmıştı. Jimin anlatmaya devam ederken Taehyung, onu şokla dinliyordu.

"Busan'a gelmemi istedi, ben reddettim. Eğitimimi burada tamamlayıp oraya gelmeme izin verdi, babam ile bunları konuştuk daha sonra da buraya geldim. Kendimi kötü hissediyorum, özür dilerim sözümü tutmadığım için." diyerek karşısında ki çocuğa baktı.

Taehyung, bir şey demeden karşısında ki çocuğu kendisine çekip kollarını sıkı sıkı ona doladı. Elinde olsaydı ağlardı fakat o duyusu uzun zamandır yanına uğramıyordu. Jimin'de ona sarılıp sıkı sıkı sardı kendine.

"Asıl ben özür dilerim, gereksiz bir sinir ile üstüne geldim sevgilim." dedi sadece, konuşmakta hiçbir zaman iyi olmamıştı. İkisi de bir şey demeden birbirlerinin omuzlarında soluklandı.

Ta ki beklenen ama beklenmeyen bir misafir tarafından bozulana kadar.

"Ay ağlayacağım sanırım, siz çok tatlısınız ama." Jungkook, sahte göz yaşlarını silerek sarılan ikilinin yanına geldi. İlk kollarını çeken Jimin olmuştu.

"Senin burada ne işin var gereksiz varlık." deyip Jungkook'a sorgulayıcı bakışlar atmaya başladı. Elinde ki bilekliği ise karşısında ki oğlanın bileğine geçirmişti gizlice.

"Sen sevgiline pas vermeyince beni çağırdı. Ne yapayım bende? Bu an kaçırılmaz deyip geldim." diyerek gözlerini devirip içeri girdi.

Jimin sevgilisine baktı bu sefer, omuz silkip "Ne var? Yalnız olacağım sandım onu çağırdım." deyip içeri girdi arkadaşının arkasından.

Jimin ise bu dediğine gülerek kapıyı kapattı. Şimdi üçlü için uzun bir eğlence gecesi başlamıştı.

ya vallahi smut yazacaktım fakat içimden gelmedi ya dlwödnwödöwmdöwmdlsd ve final yapacaktım bu bölümü.

daha sonra dedim ki smutlu final yapayım xd tadından da yenmez.

daha sonra dedim ki smutlu final yapayım xd tadından da yenmez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7.4

thank you next, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin