Yorum ve votelerinizi bekliyorum.Keyifli okumalar 💋
Multimedya: İsra Soydan
Önceki bölümün sonundan ufak bir hatırlatma
Uykuyla uyanıklık arasında olduğum evrede odamın kapısının açılmasını işittim.Biri odaya girmişti.
******
Şiddetli yağan yağmurun sesiyle uyandım.Göz bandını çıkarıp komidine bıraktım.Gözlerim özgürlüğüne kavuşunca birkaç kez kırpıştırıp,kafamı büyük balkon camına çevirdim.Güneş doğalı iki yada üç saat olmuş olmalıydı.Etraf ne çok aydınlık ne de çok karanlıktı.
Sisler ağaçların bir kısmını örtmüştü.Yağmurlu havaları çok severim, özellikle yağmurdan sonra buram buram gelen toprak kokusu,içimi garip bir huzurla doldurur.
Üstümdeki şortlu pijama takımlarıma aldırış etmeden,çıplak ayaklarımı parkeyle buluşturdum.Sabahlığımı giymeden balkona doğru yürüdüm.Balkonu açar açmaz odayı toprak kokusu sardı.
Derince bir nefes aldım.Belkide buraya geldiğimden beri huzurla aldığım ilk nefesti. Balkonun üstü kapalı olduğu için sadece yan kısımlara çarparak içeriye giren damlalar zeminin çok küçük bir kısmını ıslatmıştı.
Ellerim iki yana açıldı.Soğuğun bedenimi ve zihnimi ele geçirmesine izin verdim.Kapının gürültüyle çalması irkilmeme sebep oldu .Kapattığım gözlerimi aralayıp' girrr' diyerek seslendim. Gece kafasını kapıdan uzattı." Umarım rahatsız etmiyoruzdur." Dudaklarıma küçük bir tebbesüm kondurdum. "Sizden asla rahatsız olmam." Önce içeri elinde tepsiyle Gece ardından da Utku ve İsra girdi.Ancak Utku'nun elleri gözlerindeydi.Bu güzel davranışı karşısında kahkaka atttım ."Müsaitim indirebilirsin ellerini."
"Evin en güzel ikinci odasını almışsın şu güzel balkonunda bir çay içelim." Gece 'nin ellindeki tepsiyi alıp yanımdaki küçük masaya koydum.Herkes sandalyelere oturdu.Soğuktan buz kesmiş ellerimi fincanıma sardığımda Utku birden ayağa kalkıp, odadaki koltuğun üstünden sabahlığımı alıp elinde evirip çevirdi.Sonra geri bırakıp dolabın kapağını açtı gri uzun hırkamla balkona geri girdi. " Üşümüşsün zaten ne diye başkona böyle çıkarsın anlamam ki " hırkayı omuzlarıma bıraktı.
"Teşekkür ederim" yanağımı öpüp sandalyesine geri oturdu . " Hava açarsa dışarı çıkalım.Bizdeki şansa bak ya ne güzel gezecektik." İsra'nın yakınmasına ayak uyduran Gece de " Hava durumuna baktım önümüzdeki iki gün boyunca da böyle.Ne yazıkki gidersek kapalı mekanları tercih edebiliriz."
İkisi de haklıydı.Onların aksine ben çok gezmeyi sevmezdim.Ancak buraya geldiğimden beri karmakarışıktım,bu eve hapis olmamak için sürekli içimde dışarı çıkma isteği vardı." Alışveriş merkezine gidelim bari.Hem kıyafet almam lazım hemde sinemaya falan gireriz olmaz mı?"
Teklifimi hepsi kabul etti.Bir yandan çayımızı içiyor bir yandan da bana göre eşsiz olan manzarayı izliyorduk.Gerçekten güzel bir oda seçmiştim. Ancak Utku' nun, neden en güzel oda dediğini merak ediyordum.Çünkü odaların neredeyse birçoğu, deniz manzaralıydı.Denizi sevmeme rağmen koruluğa bakan odayı seçmemin diğer sebebi de nefes darlığımdı.
"Fırat abi işe gitti mi?" İsra'nın sorusuyla bende gözlerimi Utku' ya çevirdim.Sıkıntılı bir ifade oluştu yüzünde.Elini yüzüne götürürüp " önemli bir toplantısı çıktı."Sandalyede dizlerimi kendime çekip ,bardaktan bir yudum aldım. Onun için işi benden daha değerliydi.
"Peki sen niye gitmedin sonuçta hala şirkette avukatlık yapmaya devam ediyorsun."
" Sorguda gibi hissediyorum " tek kaşını kaldırıp devam etti "ayrıca ben sizi gezdirmek için izin aldım ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Chick-LitSanatçının çaldığı o eşsiz besteydik.Bazense bir annenin acı dolu çığlıkları, ama çoğu zaman uçurumun dibindeki o çaresiz çocuklardık . Hiç birimiz anlayamıyorduk,kader hep mi acımasızdı, yoksa bu acımasızlık sadece bize miydi? Vazgeçtik zamanla...