Düşünceler zihnimi ele geçirmiş,beni uykusuz bırakmıştı.Annemin yastık örtüsü, ellerimin arasında sımsıkı kenetli bir biçimde sabaha karşı uyuya kalmıştım.Öyleki uyandığımda ellerim fazlaca uyuşmuştu.Ayaklanıp balkona doğru yürüdüm.Balkon açılır açılmaz içeriye tertemiz hava doldu. Temiz havayı içime çektim.
Bugün İsra ile üniversiteye gitmeye karar vermiştik.Öğlenin sıcağı tam tepede üzerime yansırken güneşten rahatsız olup tekrar odaya girdim.saat bire geliyordu ve ben daha yeni uyanmıştım.
Komidinin üzerindeki sürahiden bardağıma su doldururken kapım tılatıldı ve içeri İsra girdi.Bardağı dudaklarıma yaslayıp büyük bir yudum aldım.Elindendeki kıyafetlere gözüm takılı kaldı.Anlamış olacakki elindekileri gösterip ki -zaten fark etmiştim- " birlikte hazırlanırız diye düşündüm."
Gülümsemeye çalışarak " iyi düşünmüşsün" ellerimi saçıma atıp kulağımın arkasına sıkıştırdığım birkaç tutamı çaktırmadan yüzüme geri ittim.Gözlerimin şiş olduğuna emindim.Ağladığımı fark ettiğinde ben sana demiştim demesin diye mutsuzluğumu bir kez daha sakladım.
Buraya gelerek onun da düzenin bozulmasına sebebiyet vermiştim.Kanada' da en iyi üniversitelerden birinde öğrenim görüp güzel bir yerde yaşıyor ve çok uluslu şirketlerden birinde staj imkanı bile elde etmişti üstelik aileside oradaydı.Beni yalnız bırakmamak için çok büyük bir fedakarlık yapmıştı.
"Saçlarım yağlanmış,ben bir duşa gireyim sen de hazırlanmaya başla istersen."
Başını olur anlamında salladı.Makyaj masam olmadığı için ki buna da gerek duymuyordum.Bu evde kalıcı değildim bu yüzden odanın dekorasyonu olduğu gibi duruyordu.Balkondan bir sandalye alan İsra dolabın önüne koydu. Dizlerine büyük makyaj çantasını koydu.İzlemeye devam ettiğimi fark edince kendimi hemen odamda bulunan ebeveyn banyosuna attım.
...
Küvetten çıkıp bornozu giydim.Kuşağı gevşek bir düğümle tututurup buğulanmış camı sildim.Şimdi biraz daha iyi gözüküyordum.Ruhsal yorgunluğumda ılık suyun dinginleştirici etkisiyle biraz daha azalmıştı.Banyonun kapısını açtığım andan itibaren banyodaki buhar bir anda odaya süzüldü.
Buharlı ortamlarda çok uzun süre kaldığımda nefesim tıkanıyordu. İsra da durumumu bildiği için asla yadırgamıyordu.Kurutma makinesini aynanın kenarında bulunan prize takıp tuşuna bastım.İsra'nın sesini duyar gibi oldum ancak benim yanılsamam olduğunu düşünüp saçımı kurutmaya devam ettim.
Taki İsra banyoya gelene kadar. Makineyi durdurup prizden çıkardım. Saçlarım kurumuştu sadece uçlarına doğru biraz nemliydi. "Birşey mi oldu?" Sorum karşısında kablosu etrafına dolanmış maşamı gösterdi. "Kullanabilir miyim?"
"Tabiki kullanabilirsin." Bu sefer banyoya o geçerken bende balkonun perdelerini çekip pencerelerin kapandığından emin olduğum zaman üzerimdeki bornozu çıkardım.Dolabın önündeki sandalyeyi kenara itekleyip iç çamaşırlarımı giyindim .İsra banyoda olduğu için acele etmedim.İkimizde kadın olabilirdik ancak mahremiyet konusunda fazla titizdim.
Gözüm askılarda ve raflarda dolanıyor ancak bir türlü ne giymem gerektiği konusunda bir karara varamıyordum. 'Sanki özensem ne olacaktı? podyuma çıkmıyordum ki,alt tarafı bir üniversiteydi sonuçta'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANRI
Literatura FemininaSanatçının çaldığı o eşsiz besteydik.Bazense bir annenin acı dolu çığlıkları, ama çoğu zaman uçurumun dibindeki o çaresiz çocuklardık . Hiç birimiz anlayamıyorduk,kader hep mi acımasızdı, yoksa bu acımasızlık sadece bize miydi? Vazgeçtik zamanla...