Ardayı ittirdim iğrenç bir şekilde gülüyordu bir anda yere serildi üzerinde ise kayra onu yumrukluyordu dudağını ve kaşını patlatmıştı bense şaşkınlıktan nutkum tutulmuş bir şekilde onları izliyordum sonunda Burak kayrayı ardanın üzerinden kaldırdı kayra bileğimden tutup beni çıkışa doğru sürükledi “ sen ne yaptığını sanıyorsun “ dedim ancak takmadı her zaman ki gibi göz devirdim arabasına götürdü ve beni içeri fırlattı bu çocuğun amacı neydi gerçekten beni kıskanmış mıydı “arabayı hızlı sürmeyi bırak ayrıca beni evime götür “ “kes sesini otur oturduğun yerde mızmızlanmayı da kes her erkekle öyle öpüşür müsün sen düzgün biri olduğunu sanmıştım “ “zaten düzgün biriyim kayra onu ittiren bendim onu öpende ben değildim ayrıca bu seni ilgilendirmeyen bir konu “ beni ilgilendirmez mi gerçekten “ “evet hiç bir şeyim değilsin” “sen öyle san” diye fısıldadı bana değer veriyordu belki de sadece o görüntüyü kaldıramadı hemen ümitlenmemeliyim ayrıca benim sözüm var bu sözden dönemem ki kendi kendime düşünürken dışarı baktığımda dağın başında bir evin önünde durmuştuk kayra arabadan indi önümden dolaştı ve kapıyı açtı kolumdan tuttu kapıyı hızlıca çarptı çok sinirliydi ayrıca kolumu çok acıtıyordu sesimi çıkarmadım ev tozluydu önceden pek uğranmamış koltukların üzerinde hatta her şeyin üzerinde beyaz örtülen vardı örtüleri kaldırdı “öyle ayakta mı duracaksın “ dedi ne yapmamı bekliyordu ki ? hiç cevap vermeden oturdum mutfak sandığım yere gitti mısır sesleri geliyordu film izleyecektik galiba üşümüştüm bacaklarımı kendime doğru çektim dağın başı soğuk bir evdeyiz İstanbul dışında falan mıydık bu ne soğuktu böyle diye düşünürken kayra elinde kocaman bir tabakta mısırları getirdi bir süre beni süzdü “üşüyorsun galiba “ dedi “oradan nasıl gözüküyor” dedim merdivenlerden yukarı çıktı bir süre sonra elinde mavi bir kazakla geri döndü “al bu giy” dedi bana uzattı aldım ve üzerime geçirdim. Cd lere baktı seçti ve taktı romantik aşk filmi açmıştı bu sert çocuk beklide sert biri değildi sadece bazı konulara zaafı vardı hiç takmadan filmi izlemeye başladım bir ara filme daldım ağlamışım kayra yanımda belirdi göz yaşlarımı silip kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Kokusu çok güzeldi huzur veriyordu ama onu kesinlikle sevmiyordum bu bir gerçekti diye düşünürken kayranın sesiyle düşüncelerimi bırakıp onu dinledim “bu sadece bir film güzelim ağlama” hiç bir şey demedim bana güzelim demişti biraz mutlu olmuştum o kesin telefonum nerde hiçbir fikrim yok arabada kalmış olmalıydı Serra aramıştır ya annem dicem ki annelerin beni taktıkları yok o yönden sıkıntımda yoktu . film bitmişti kayra bana dönüp “aç mısın eda” “hayır değilim ayrıca eve gitmek istiyorum “ “neden burada olmaktan mutlu değil misin “ “nasıl mutlu olmamı bekliyorsun ki çocuğun biri gelip beni dağ evine getiriyor ya ne yapmamı bekliyorsun mutlu olmamı falan mı bana yakın olmak istediğini söylemiştin bana iyi davranmadığın sürece pek olmayacak kayra “ “peki kalk evine götürüyorum seni “ dedi ah keşke bu konuşmayı baştan yapsaydım kalktım kazağı çıkarıyordum ki “sende kalsın “ dedi hiçbir şey demeden arabaya doğru yürüdüm kapıyı açtım bindim arabanın içi soğuktu ama fazla üşümüyordum bir an önce şu soğuk yerden gitmek istiyordum biz temmuzdayız burası temmuz değil bildiğin ocak ayında gibiyiz kayraya kafama takılan şeyi söylemeye karar verdim “kayra bak sanırım sana sert davrandım ama öyle yapmam gerekiyor “ “belki zamanla değişir kararın sende seversin beni “ “beni seviyor musun ki “ “belki “ dedi evi tarif ettim ve sustum kafamı cama yasladım uyumuşum kayradan gelen sesle uyandım “eda geldik uyan “ gözlerimi zor açtım şapşal şapşal suratıma bakıyordu bu çocuk gerçekten beni seviyor muydu yoksa sadece arkadaş olmak peşinde miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA VERİLEN SÖZ
ChickLitsizce mutsuzluğun içindeki mutluluk aydınlatabilecek mi çevremizi aşka dair verilen söz tutulabilecek mi ? Tüm hakları bende saklı sjdsjdsj :D