EDA'DAN
O haberi ilk Türkiye'de aldıktan sonra hiç bir şey yolunda gidemez oldu ve daha fazla olmaya başladı bu titremeler bir çaresi yoktu da artık mecburen hayatımın sonuna kadar bu titremelerle yaşıyacağım bu dünyanın maksadını hiç anlamıyorum madem bu kadar insan var bu boş boş dönen dünyada niye hepsinin büyük küçük fark etmezsizin derdi ve ya sorunu var ya da neden hiç bir insan istediği gibi bir hayat yaşayamıyor? Duşta Serkan saçlarımı yıkarken düşünmüştüm bunları sonra da sarılıp uyuduk kalktığımızda yemek yemeğe götürdü Serkan beni ve yemekte birbirimize bir söz verdik artık bundan sonra bu hayatın suyunu çıkaracaktık sadece gezecektik eğlenecektik dünya dönsün boş ver...biliyorum hep bir yanım eksik kalacak ama artık umrumda bile değil aynı Sabahattin Ali'nin dediği gibi
Deli olacağım, yahut öleceğim dersem yalan söylemiş olurum. İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.
SERKAN'DAN
Artık Edanın kötü hissetmesini istemiyorum ona bir söz vermiştim ama aynı zamanda da kendime bir söz verdim ne olursa olsun Edayı üzmeyecektim...ne olursa olsun....
~ertesi gün saat 14:40~
Havaalanında işleri falan hall ettik ve bekleme yerinde yan yana oturup 2-3 tane poloroid fotoğraf çekindik sonra telefondan bir sonra ki gezeceğimiz ülkeye bakmaya başladık hani turistik yerleri o ülkeye gidince görülmesi gereken mekanları ormanları şelaleleri gölleri falan o sırada Eda konuşmaya başladı
Eda:Serkan Chicago güzel güzel ama öyle hemen gitmeyelim
Serkan:Neden sevgilim
Eda:Ya ne bileyim biraz dinlenelim kafamızı toplayalım hem bak ben evimizi de çok özledim
Serkan:Peki tamam sen nasıl istersen benim İnci çiçeğim
Diyip alnından öptüm sonra da onu göğsüme yatırdım ve bir kaç tane de fotoğraf çektim.
15-20 dakika sonra anons yapıldı ve herkes 15:00 uçağına bindi...