Özgür Tutsak

31 3 0
                                    

Selam dostlar küçük bir uyarı için baştan araya giriyorum.Bu bölümde bir yere kadar olayları Jayce'in ağzından dinliyoruz.Ama bir olay gerçekleştikten sonra tekrar 3.kişi ağzından anlatmaya devam ediyorum.

Sanki her şey yavaş çekime girmiş gibiydi nolduğunu anlamıyordum.

Her şey okadar hızlı ve bir okadarda yavaştı.Saniyeler sonra içeri giren görevlilerin 4üde yerdeydi.

Bunların sebebi olan kadın yere serdiği heriflerin üstüne basarak bana doğru adım atmaya başladı o her adım atışında duvardaki köşeme biraz daha siniyordum.Önümde durup eğildi ve fısıldadı "İntikamla tutuşuyorsun hmmm." Ne dediğini anlasamda bunları nasıl bildiğini ve nasıl yapabildiğini anlamıyordum.

"Sana seni bulma imkanı vereceğim ve izleyeceğim 1 ayın var küçük adam tam 1 ay içerisinde intikamını alabilmek için sana şükretmen gereken bir hediye vereceğim." diye devam etti ve koyu siyah saçlarını omzunun arkasına attı.Cevap beklermiş gibi kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Nasıl?" diyebildim sadece "Nasıl?" Gözünde son 1 dakikadır gördüğüm merhametin yerini öfke aldı.Gözbebekleri kanın kırmızımsı rengini alırken elleriyle hapishane kıyafetimin üst tarafını yırttı sol göğsüme doğru muazzam bir darbe indirdi ben acıyla çığlık atarken kemiklerimin kırılma sesini ve derimin yırtılma sesini dinliyordum.Elinin içimde bir yere değmesiyle irkildim! Kalbim!

Eliyle kavradığı kalbimi hızla yerinden çekip çıkardı.Ve ben nefes alamaz gözlerim kararırken boynuma kuvvetli bir ıssırık bıraktı.

Bilinçliydim ama hareketsiz.

Yaşıyordum ama duygusuz.

Kendimdeydim ama ruhum benle değildi.

Hissetmiyordum ama bir okadarda AÇ,SUSAMIŞ VE İNTİKAMIN EN SOĞUĞUYLA TUTUŞMUŞ.

Burnuma Grace'in keskin kokusunun yanında yabancı ve aşağılık iğrenç koku dolarken gözlerinin önüne kıvrılmış bir yılan dövmesi geldi.Hızla doğruldu ve koşmaya başladı.koridordaki 10larca görevlinin arasından ışık gibi süzülmüş kapıya gelmişti.Bu hediye eşsizdi ve onu en iyi şekilde kullanacaktı.

Rehabilitasyon merkezinin müdürünün sesini duyunca olduğu yere çivilendi."Jayce noluyor evlat?"

arkasına doğru döndü müdürün ağzı hareket ediyor ama konuşmuyordu.Ona gelen tek ses akan bir sıvının sesi kan.İçgüdüyle ona doğru yaklaştı müdür korkmuş gibi duruyordu."Taburcu edilmem için gereken dilekçeyi yazıp imzalayıp gerekli yere göndereceksiniz.Aksi takdirde kızınız Tina için endişelenmeniz gerekebilir." diye konuştu hızlıca bunlar onun sözleriydi ama bir okadarda kağıttan okuyormuşçasına hissizce çıkıyordu dudaklarından.

Müdür tiksintiyle ona bakarak bir kahkaha attı. "Kızımın adını bilmen beni onunla tehdit edebileceğin anlamına gelmiyor orospu çocuğu." dedi ve bir kahkaha daha attı.

Jayce kafasını geriye attı oda güldü ama mimiği oynamamıştı."13 yaşında 7.sınıfa giden okula gitmeden önce sıcak süt ve hizmetçiniz Lodia nın hazırladığı çikolatasız kurabiyeleri yiyen ve mutlaka size sarılan yaşıtlarına göre fiziği oldukça iyi ve uzun boylu bir kız olduğunuda biliyorum ve Mistyery Hills de okuduğunuda ama bunları size söylecek kadar saygısız değilim." dedi gözlerinin içine bakarak.

Bunları nerden bildiğini bilmiyordu.Tek bildiği şey karşısındaki kişi korktukça onun içindeki şeyleri görebiliyordu.Korkusundan beslenerek onun hakkındaki herşeyi öğreniyordu yavaş yavaş o bunu yaparken adamın yüzü dahada beyazlıyordu.

Müdür kısık sesle "Yarın taburcu olacaksın." dedi.Jayce "Güzel" diye mırıldanarak arkasını döndü ve hücresine doğru yürümeye başladı.Görevlilerin en serti Martin'i ona geldiğini farketti.Martin elindeki sopayı Jayce'in kaval kemiğine doğru salladı Jayce yalandan iki büklüm oldu ve Martin'in onu sürüyerek hücresine götürüp fırlatmasına izin verdi ertesi gün İNTİKAM günüydü.

Sabah zorla uyandırılıp yemekhaneye götürülmüş ve her zamanki ilaçları yemek masasına konmuştu.Yediği şeyler ona kül gibi geliyordu tad alamıyordu.Açlığının geçen güne göre arttığını hissediyordu istediği şeyi nasıl alacağını düşünmek onu korkutuyordu.

"Jayce seni ingiliz kırması orospu çocuğu buraya GEL!" diye kükreyen ses yemekhaneyi doldurdu.Jayce ayağa kalktı ve sakince Martin'e doğru yürüdü.Önünde durduğu anda Martin gülümsedi "Taburcu oluyorsun hemen eşyalarını topla 10 dakika sonra seni hücrende hazır olarak göreceğim." dedi ve Jayce'in eline bir belge tutuşturdu."Wessley şu piçi hücresine götür başında bekle." diye ekledi Martin.

Wessley içlerinde en iyisiydi Jayce'i martinin yanında dürterek koridora yöneltti ve sonra koluna girdi."Ayrılıyoruz ha ahbap?"  Jayce üzülmediğini ama boğazına oturan yumrunun onu konuşturamadığını farketti.Hücrenin önünde durduklarında Jayce ile beraber içeri girdiler.Jayce eşyaları topluyorken Grace'in resminin komodinden düşmüş olduğunu gördü onu almak için eğildi.

"Hey boynuna noldu Jayce?" diye soran Wessley'in sesini duydu."Nolmuş ki? diyerek elini boynuna götürdü.Ve elektrik çarpması gibi o kadınla yaşadığı her anı saniye saniye tekrar yaşadı.Kendine geldiğinde Wessley'in adını sayıkladığını gördü.

"İyimisin Jayce beni duyabiliyormusun cevap ver?" jayce gözlerini kırpıştırarak kalktı ve eşyalarını topladıktan sonra koridora yöneldi.Konuşmak istemiyordu.Wessley'le bile.

Koridorun sonunda Wessley "Burdan sonrasını kendin gideceksin benim yolum burda bitiyor dedi."

Wessley'e doğru döndü.Artık bastıramadığı gücüyle ona sarıldı "Teşekkür ederim." diye fısıldadı.Burdaki diğer pezevenklerin aksine onda akan kanı değil atan kalbi duyuyordu ona yardım eden ve kollayan bu adam onun bu sikik yerdeki tek mutluluğuydu.Wessley "Hey hadi ama beni ziyarete gelirsin değil mi?" diyerek sırtını sıvazladı.Jayce cevap veremedi ve devam etti.

Martin'i saatine bakarken gördü.Ve yanına gitti."11 dakika 28 saniye Crope." Jayce kullanmadığı ikinci adını duyunca irkildi."Kriz geçirdim." dedi.

Martin dudağını büktü "Veya Wessley sana son kez oral yaptı."  Jayce kahkaha attı "Siktir oradan ben en azından müdürün götünü yalamıyorum."

Gülme sırası Martin'deydi "Wessley'in sikinden iyidir." Jayce tiksinirmiş gibi ona bakarken Martin ona buraya girerken ki bıraktığı eşyalarını verdi.Telefonu,kumaş pantolonu,mor gömleği ve ayakkabıları ama bir şey eksikti saati.

"Saatim?" diye sordu.Sonra Martin'in onu beklerken saniyesine kadar saydığı saate bakınca kendi saati olduğunu farketti."O bende kalıyor senden bir hatıra.gidebilirsin!" diyerek rehabilitasyonun arka kapısını gösterdi.Taburcu olanlar burdan çıkardı ön kapı kalabalıktı görevliler taburcu olacak şanslı piçi son kez dövmek için şans kollardı.

Jayce derin bir nefes aldı ve artık içinde tutamadığı açlığı,gücü,hızı dışarı vurdu.Yumruğu saniyeler içerisinde Martin'in yüzünde patlamış ardından indirdiği ve şiddetini hesaplayamadığı darbeler yüzünden Martin'in yüzünün kan içinde olduğunu görebiliyordu.Pelte haline dönmüş beden yere serilirken oda yanına eğildi ve boynuna kapandı.

Bir süre sonra tatmin olup doyduğunu hissetti ve ayağa kalktı yatan cansız bedene bakarak tükürdü ve altından güneş ışığının süzüldüğü arka kapıyı ittirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin