" Mucize ; en beklenmedik anda, en beklenmedik yerde, en beklenmedik kişiyle... "
Odada kargaşa başlamıştı. Halam kan aldırmak istemiyorum diyince şaşkınlıkla ve hafif kızgınlıkla bana nedenini sormaya başladı. Herkes hep bir ağızdan konuşuyordu. Fifi benim içinde bulunduğum sıkışık durumu anlamıştı ve birden harekete geçti.
"Bir dakika ben Eda'yla yalnız kalmak istiyorum, bize biraz izin verebilir misiniz?"
Böylece odadaki sesler azalmaya başlamış herkes dışarı çıkmaya başlamıştı. İşte şimdi sorgu vaktiydi. Fifi'ye minnettardım ama aynı zaman da ona anlatmak zorundaydım.
"Eda neler oluyor?"
"Fifi ben"
Böyle bir şey nasıl söylenirdi ki? Yani ortada kesin bir şey yoktu sadece bu günlerde yaşadığım semptomlar sonucunda böyle bir kanıya varmıştım. Net bir şey yokken böyle bir şey söylemek çok garipti. Ama bana bir tek Figen yardım edebilirdi. Ona güvenebilirdim.
"Figen ben sanırım......hamileyim"
"NE?"
"Bak emin değilim test falan da yapmadım sadece bu aralar biliyorsun midem bulanıyor, kokuya hassasiyetim var, baygınlık geçirdim ve bu ay geciktim... Yani sanırım ama olamam da. Gerçekten bilmiyorum offf ."
"Kızım sen ciddi misin bu çok güzel bir şey"
"Farkındaysan Serkan beni hatırlamıyor, eğer hamileysem... yani o ne yapıcak çok zor ve eğer bu gün kan testi yapılırsa ortaya çıkabilirdi herkes öğrenebilirdi."
"E hamileysen zaten söylemek zorundasın yani söyleyeceksin değil mi?"
"Tabiki de, yani eğer öyleyse sonuçta Serkan'ın da hakkı bunu öğrenmek ama biliyorsun şu an kesin bir şey yok olsa bile şu an böyle öğrenmesini istemiyorum. Beni hatırlamıyor kızım, hamileyim desem ne yapıcak kim bilir."
"O zaman seni şimdi burdan çıkarmamız lazım"
Fifi zekiydi illaki bir yolunu bulurdu.Biraz düşündü ve
"Bak şimdi ben gazetecileri çağırıcam hastaneye, Serkan'lar aşağı inicek mecbur, ben onlar gelene kadar senin çıkış işlemlerini hallediyim. Herkes aşağı indiğinde de gideriz burdan."
Fifi gazeteci arkadaşlarını aradı. O sırada da çıkış işlemlerini halletmeye gitti. Ben de hazırlandım. Gazeteciler gelmişti. Herkes aşağı iniyordu.
"Serkan Bey, eski nişanlınız Eda Hanım neden hastanede?"
"Bir sorun mu var Serkan Bey?"
"Eda Hanım'ın sağlık durumu iyi mi?"
Onlar tüm bu sorularla boğuşa dursun biz Fifi'yle hastaneden çıkmıştık.
"Çok teşekkür ederim ve konu netleşinceye dek bu aramızda kalsın lütfen"
Yola çıkınca halamları da arayıp hastaneden çıktığımızı söyledim. Halam şüphelenmişti bir kere artık bu işin peşini bırakmazdı.
--------------------------------------------------------------
Halamlar da eve geldi. Kızlar gelip bana sarıldı.
"İyiyim kızlar ben."
Oturduktan sonra halam karşıma geçti ve
"Neden?" diye sormaya başladı.
"Hala bak ben gayet iyiyim, sadece Serkan'ın 2 ay boyunca kayıp olması üstüne evlilik teklifi bunların hepsi benim dengemi bozdu. Doğru düzgün yemek bile yiyemedim şu aylarda ve çok ciddi bir şeyler varmış gibi testler yaptırıp Serkan'ın karşısında onun için depresyona girmiş, onun için çok endişelenmiş izlenimi vermek istemiyorum sadece, nolur anlayın beni"
Söylediklerim işe yaramışa benziyordu. Halam benim için üzülmüştü. Yanıma oturup sarıldı. Sonra tüm kızlar da geldi tabi.
"Eda'cım bana bunu söyleseydin sana daha anlayışlı olurdum canım benim, evet haklısın zor bir dönemden geçiyorsun, anlıyorum seni..."
Kurtulmuştum yani şimdilik. Fifi bana manidar bir bakış attı.
--------------------------------------------------------------
Gece olmuştu. Ceren evine gitmişti. Halam ve Melo da odalarındaydı. Fifi'yle biraz başbaşa konuşma fırsatımız vardı. Benden bir şey isteyecek gibiydi ki az çok tahmin ediyordum.
"Eda, bu çok ciddi bir şey evet bunu bu gün sakladık belki, ama yarın sabah ilk iş bir hamilelik testi almanı istiyorum."
"Fifi ben-"
"Tamam mı Eda?"
"Tamam yarın yaparım."
Fifi iyi geceler dileyip sessizce odam çıktı. Ve beni benimle yalnız bıraktı. Sözde bunları yapmak kolay gibi duruyordu ama ben hazır mıydım? işte bundan emin değildim. Yarın sabah gidip bir hamilelik testi alacaktım.
---------------------------------------------------------------------
Sabah oldu hazırlandım halamlarla sofraya oturduk. Kahvaltımızı ettik. Geceden beri meraktan uyuyamamıştım. Evet bu gün her şey açıklığa kavuşucaktı. Ben de bu belirsizliğin omuzlarıma yüklediği ağırlıktan kurtulacaktım. Melo'nun haberi yoktu bu yüzden bu gün işe tek başıma gitmeliydim çünkü eczanede de duracaktım. Melo'ya sabahtan işlerim olduğunu söyleyerek evden erken çıktım.
Eczaneye girdim ve test aldım. Çok heyecanlanmıştım. O sırada Fifi aradı işe benim yanıma geliceğini söyledi. Sanırım testi yaparken yanımda olmak, bana destek olmak istiyordu. Yola koyuldum.
Şirkette Fifi'yle karşılaştık. Tam tuvalete gidicekken yanımıza Melo geldi. Her ne kadar ondan bu durumu sakladığımız için suçluluk duysam da onları boşuna umutlandırmak istemiyordum. Melo gittikten sonra Fifi'yle tuvalete doğru ilerlemeye başladık.
İçeri girdik ve kapıyı kitledik. İşte şimdi her ne olucaksa olucaktı artık bundan kaçış yoktu. Yaklaşık beş dakika sonra öğrenmiş olucaktım. Beklemeye başladık. Fifi çok heyecanlıydı ama benim kadar değil sanırım. Ellerim ayaklarım titremeye başladı. Aklımda yüzlerce ihtimal vardı. Eğer hamileysem Serkan ne diyecekti? Neler olucaktı? Hepsi meçhul.
Gereken süre doldu. Çubuğun üzerinde peçete vardı. Peçeteyi açtığımda sonuçla karşılaşıcaktım.
"Eda sakin ol."
Kalbim çok hızlı atıyordu. Ellerimi çubuğa doğru götürdüm. O kadar çok titriyorlardı ki... Peçeteyi tuttum ve derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapattım ve peçeteyi yavaşça kaldırdım. Fifi sonucu görmüştü bile. Ama ben gözlerimi açamıyordum.
"Eda aç gözlerini"
Yavaşça açtım. Bir çizgi vardı.
"Çu-çubuğun üstünde bir çizgi var?"
"Evet hamile değilsin" dedi Fifi benim sevinmemi beklercesine.
Gözlerim dolmuştu. Hamile olmanın hep olumsuz taraflarını düşünmüştüm. Serken ne der, ben ne yapıcam. Hamile olmak istemiyordum resmen. Ama şimdi... Gerçekten çok üzülmüştüm. O küçücük ihtimale ne kadar da olumsuz anlamlar yüklemiştim. Halbuki bir bebek sahibi olmak ne kadar da güzeldi. Minik elleri, ayakları, burnu... Hamile olmadığım görünce içim parçalandı. Fifi'ye sarıldım ve ağlamaya başladım.
"E-Eda iyi misin?"
"Fifi" hıçkırarak ağlamaya başlamıştım
"Eda sen zaten hamile olmak istemi-"
"Ben hamile değilim, onun hakkında o kadar kötü enerji yaydım ki belki de Tanrı bana bu mucizeyi vermekten vazgeçti"
Yüzümü Fifi'nin omzuna gömmüştüm. Dünyam başıma yıkılmıştı. Belki de çok alışmıştım bebek fikrine bilmiyorum. Fifi birden duraksadı. Eline test çubuğunu aldı.
"Eda bunu görmen lazım"
Kafamı kaldırdım ve çubuğa baktım. İkinci bir çizgi beliriyordu. İkinci... Fifi'yle göz göze baktık.
"H-hamileyimm"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remember Us
RomanceSerkan hafızasını kaybettikten sonra 2 ay boyunca Selin'le Slovenya'da kaldıktan sonra Türkiye'ye döner. Son 1 yılını hatırlamayan Serkan bununla birlikte Eda'yı ve aşklarını da hatırlamamaktadır. Döndükten birkaç gün sonra Serkan'ın Selin'e evlenme...