"Çok sevdiğim bir parçadır ve bu sahneye de çok yakışacağından eminim."
O sırada çalan çok hoş bir jazz müzik etrafımızı çalmıştı. Serkan bana doğru ilerliyordu. Hayır hayır hayır lütfen yapma Serkan...
Yanıma ulaştığında kalbim çok hızlı çarpmaya başlamıştı.
Elini uzatıp
"Benimle dans eder misin Eda?"
Gözlerimle her ne kadar hayır demeye çalışsam da ona karşı koyamadığımı o da biliyordu. Elimden tuttu ve beni zarifçe salonun ortasına doğru çekti. Bir eliyle belimi diğer eliyle de elimi tutuyordu.
Naifçe bir sağa bir sola doğru senkronize bir şekilde adım atıyorduk. Yüzüme çok derin bir şekilde baktı önce gözlerime... Sanki gözlerimdeki her bir rengin derinliklerini okuyordu. Daha sonra bakışlarını dudaklarıma doğru çevirdi. Ona gene düşmemeliydim. Rahatsız olduğumu belli etmek üzere boğazımı temizledim. Bakışlarını gene gözlerime çevirdi.
"Sen ne kadar güzelsin böyle"
Hiç bir tepki vermedim. İşin garip yanı dizilerdeki gibi "nedense" bizden başka dans eden yoktu iki yüz kişilik salonda... Herkes bize gözlerini dikmiş hayran bir şekilde bakıyordu. Bir kişi hariç kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.
Serkanın elleri o kadar sıcaktı ki ve ben o sıcaklığı resmen tüm bedenimde hissediyordum. Elimde olan bir diğer elini de belime koydu. Ben de iki elimi de boynuna doladım. Şimdi daha da yakınlaşmıştık birbirimize... Kokusu... O cezbedici kokusu... Bir koku bu kadar davetkar olmamalıydı. Kapılıyordum gene işte.. Kendimi toparladım.
Serkan bir anda duraksadı. Ne olduğunu anlayamamıştım.
"E-Eda"
"Efendim?"
"Ben bu anı sanki bir yerden hatırlıyorum..."
"S-Serkan sen ciddi misin?"
Serkan gözlerini kapattı. Hatırlamaya çalıştı belki de. Ben heyecan içindeydim. Serkan yavaşça gözlerini açtı.
"Maalesef..."
Tek bir sözcükle ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kere daha anlamıştım işte. Dansı bıraktım. Karşısında iki saniye kadar durduktan sonra hışımla uzaklaştım. Kızların yanına doğru ilerledim.
"Eda iyi misin?"
"Değilim kızlar."
Midem bulanmaya başlamıştı.
"Benim lavaboya gitmem lazım."
dedim ve hızlı adımlarla lavabonun yolunu tuttum. Rahatladıktan sonra arkamdan Selin geldi.
"İyi deneme Eda"
"Neden bahsediyorsun?"
"Dans etmeler falan"
Ellerimi yıkıyordum aldırış etmeden.
"Ama işe yaramayacak Eda Yıldız. Hatırlatırım bizim Serkan'la yakında bir bebeğimiz olacak."
Hiç bir şey demedim. Sadece yüzüne baktım ve
"Biliyorum"
dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remember Us
RomanceSerkan hafızasını kaybettikten sonra 2 ay boyunca Selin'le Slovenya'da kaldıktan sonra Türkiye'ye döner. Son 1 yılını hatırlamayan Serkan bununla birlikte Eda'yı ve aşklarını da hatırlamamaktadır. Döndükten birkaç gün sonra Serkan'ın Selin'e evlenme...