Bu işte bir yanlışlık olmalıydı.Tüm bunlar nasıl olabilirdi ki ? Dün geceden beri bunu düşünüyordum ve bir çıkış kapısına ulaşamamıştım.Carly,telekinezi yaptığımı söylediğinden beri susuyordum.Tabi o düşüncelerimi duyuyordu…
“ Hadi Alanis,kahvaltıya gel.”
Kapının kenarından seslenen Carly’e baktım.Uzun süredir konuşmadığım için çatallaşan sesimle cevap vermeye çalıştım.
“ Geliyorum.”
Mutfağa girdiğim de Jack bana bakıp gülümsese de Andy suratıma bile bakmamıştı.Gerçekten kafam cadı kazanına dönmüştü.Kendimi gerizekalı gibi hissetmiyor değildim.
“ Bana her şeyi ayrıntılarıyla anlatırsanız kafamdaki soru işaretlerinden kurtulacağım.”
Sesim kişiliğim aksine soğuk ve tehditkar çıkmıştı.Bir şeyleri bilmeye hakkım olduğunu düşünüyordum ve istediğim cevapları almadan durmayacaktım.Söze mahcup bakan Carly başladı.
“ 2 yıl önce ormanda taşımı buldum.O sıralar uyuşturucu bağımlısıydım.Taşı elime aldığımda gözlerim karardı.İlk 1-2 gün normaldim.Sonra kulağımda çınlamalar oldu ve insanların düşündükleri kulağıma ilerledi.İlk başlarda deli saçması gibiydi.Zor günler geçiriyordum.İntihar etmeyi bile düşünmüştüm.Ailem evde çıkan yangından kurtulamamışlardı.Tek kurtulanlar kardeşim ve ben idik.Kardeşimi taşı bulmadan bir süre önce büyükbabama bırakmıştım.Taşı bulduktan 2 hafta sonra uyuşturucu komasına girerek hastaneye kaldırıldım.Bu sıralarda Jackle karşılaştım.O da taşını bulmuştu.Çok iyi anlaşmaya başladık.Hastanede başlayan arkadaşlığımız dışarıda da devam etmeye başladı.Gerisi çorap söküğü gibi geldi zaten.Düşünce duymayı kontrol etmeye çalıştım.İradesiz ve acınası haldeydim.Başaramamıştım…Yani ben öyle sandım.Jack her zaman yanımdaydı.Düşsem her seferinde beni kaldırdı.O olmasaydı herhalde şu an delirirdim.Sonra başardım…Başardık.”
Jack’e gülümseyen Carly’e baktım.Gerçekten hayatı dehşet vericiydi.Tanrı ona gerçekten iyi bir hediye vermişti.Güvenebildiği birini.
“ Peki sen Alanis,her birimizin sorunu var.Sen nerenden yaralandın ? “
Muşmula suratın cümlesiyle bilinç altım otomatikman babama kaydı.
“ Üzgünüm bunu size anlatamam.”
Daha kendim inanmaya zorlanırken onlara nasıl anlatacaktım ki ?
“ Sen durumun ciddiyetini bilmiyorsun.Kimsin nesin düşman mısın ? Bilmiyoruz.Bu taşları çoğunlukla yaralı kişiler buldu.Sen son piyonsun.Artık eski yaşantın olmayacak yeni. Sen hala mızmızlanıyorsun.Polorodan gideceğiz.”
“ Bana bağırmayı kes ! Bir taş buluyorum ve Bam ! Süper güçlerim olduğunu öğreniyorum.Çatlaksınız siz. Polorodan gitmiyorum.Ne oluyor bilmiyorum ! Beni de anla. “
Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.Etrafta kırılan tabaklarla daha da şiddetleniyordu.Sanırım sinir kriz geçiriyordum.Kulağıma uğuldamalar gelene kadar gözlerim karanlığa kapanmıştı.
-
Baş ağrısı,küçük bir çığ gibiydi.Gittikçe büyüyor...Acısını çektiriyordu.Gözlerimi zar zor açtığımda karanlığa alışması 1,2 saniyesini almıştı.Etrafı tararken koltukta oturan muşmula suratı bulmam uzun sürmedi.
“ En son görmek isteyeceğim kişisin.Gider misin ? “
“ Seni anlıyorum.Hayatın bir anda değişti.Ne yaran olduğunu bilmiyorum.Artık önemli de değil.Sana kendini kontrol edebilmeyi öğrenmelisin.Okulu dert etme.Hazırlan.2 saate çıkacağız.”
“ Birkaç cevap istiyorum.”
“ Arabaya binelim de bakarız.”
Tam anlamıyla gıcık.”Öröböyö bönölöm dö bököröz”mış.Sen ilk önce değişen ruh halini kontrol edebilmeyi öğren çatlak herif.Bir de emir veriyor ya.Nereye gideceğimi bile bilmiyorken nasıl güvenebilirdim ki. Sakin olmalıydım.Aksi takdirde yine bir şeyleri kırıp,dökebilirdim.
-
“ Siz Jertana otobanından ormana ilerleyin.Bizde gelicez.Rosalie ve Kevin da gelmişlerdir.”
Valizlerimiz hazır muşmula suratın emirlerini dinliyorduk.Carly,bana bakıp gerilmememi söylese de şu anda gerginlikten kopabilirdim.
“ Görüşürüz Alanis.”
Carly’in sarılışına aynı sıcaklıkta karşılık vermeye çalıştım.
“ Yeni,hadi arabada bekliyorum.”
Buraya gelirken ne hayallerim vardı…Oysa şimdi çatlak bir egoistin peşinden gidiyorum.Babam,Büyükannem,Beatrice’in yaptıkları değil de annemin aramaması acıtıyordu canımı.Belki de unutmuştu.
Her ne kadar iyi tarafım * O senin annen.Sen onun rahminin meyvesisin.Çok çalışıp yorgun düşüyor.Seni her zaman sevecek.* dese de kötü tarafım yine girdiği delikten çıkıyor ve * Senin ne kadar gereksiz biri olduğunu anladı.Seni,babanın yaptığı gibi terk etti.Üzülme sokaklarda kalmasın.Biri mutlaka evcil hayvanı olarak alır.* diyerek ruhumdaki yarayı deşiyordu.
Duyduğum korna sesiyle kapıyı çekip arabaya ilerledim.Binince hızla gaza bastı.Çığlık atan lastikler ve hız midemi bulandırsa da başımı cama yaslayarak kendime gelmeye çalıştım.
“ Hey sen iyi misin ? “
*İyiyim* desem ne fark ederdi ? Sormak zorunda hissettiği iğrenç bir soruydu.
“ Kimsenin umurunda değilim.Tamam mı ! Babam,annemi aldattı.Yalanlarına beni ortak etti,defalarca ruhumu ateşe verdi.Beatrice,kardeşim dediğim insan.Siktir edip ezip geçti,ruhumu bıçakladı.Büyükannem,evinden kovdu,ruhumda yaralar açtı.Eski sevgilim beni aldattı ve ruhuma ihanet etti.Söyler misin ? Daha ne kadar iyi olabilirim ?”
Sona doğru sesim fısıltıdan kısık çıkmıştı.Bir anda patlamam benim içinde sürpriz olmuştu.Bana baksa da hiçbir şey söylemeyip önüne dönmesi beni sinir etse de bir şey demedim .Bana acımasını istemiyordum ama en azından her neyse.Çok halsiz hissediyordum.Uyku beni kollarına çağırırken kendimi ona bıraktım.
-
Sıcak koltuktan havalanmamla gözlerim açılmıştı.Yoksa kaçırılıyor muydum ? Ah,sadece muşmula suratmı- Ne! Kollarında ne arıyordum ? Çırpınmaya başlamamla şaşırsa da saniye geçmeden yere bırakmıştı.
“ Ne yapıyorsun ? “
“ Kucağında ne işim var ! Sapık mısın ? “
Kahkaha atmaya başlayınca bu sefer şaşıran taraf ben olmuştum.Bok mu vardı ? Ne gülüyordu bu .
“ Ne gülüyorsun ya ! “
Birden gülmesi yok oldu ve ciddi bir hal alarak kolumdan çekelemeye başladı.Ne dengesiz biriydi.Daha önce gözüme batmayan evi görmemle ağzım aralanmıştı.Aman Tanrım ! 2 katlı villaydı.Asıl tuhaf olan ormanda ne aradığıydı ?
Muşmula surat çekeleyip içeri soktuktan sonra 4 çift göz beni bulmuştu.Carly,Jack ve tanımadığım iki insan daha.
“ Hoşgeldiniz.Alanis,bunlar Rosalie ve Kevin.”
Çok sempatik duruyorlardı.Kız pardon Rosalie beni daha önceden görmüş gibi gelip sarılmıştı.İçimden bir his iyi anlaşacağımızı söylerken Rosalie yere yığıldı.İlk başta endişelensem de hemen kaldırmaya çalıştım.Diğerleri de yanıma gelmişti.Rosalie’nin gözlerini açmasıyla daha da şaşırdım.Gözleri buz mavi olmuştu.Dehşete kapılmamı sağlayan ise sözleri idi.
“ Son savaşçıyı bulduğumuzu öğrendiler.”
Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORCES(ASKIDA)
FantasyEfsaneye göre ; 1234 yılında Poloro'da büyük bir savaş olmuştur. Morgan ve Ortodos arasında gerçekleşen bu savaşta Morgan yenilmiştir.Savaşta Morgan'ın elindeki asada bulunan taşlar,Forces'in anahtarıdır.Ortodos'un asayı kırması sonucu anahtar 6 ta...