☬44☬

1.3K 184 883
                                    

Nefesimi tutmak istedim ama kanım tüm vücuduma şiddetle hücum ediyor, derin nefesler almak zorunda bırakıyordu beni. Elimi göğsüme götürdüm ve nefes almamı kolaylaştırmak için dudaklarımı araladım. Dizlerim üzerine düştüğümde başımı eğdim. Gözlerim yanıyordu. Yanımda birinin daha diz çöktüğünü hissettiğimde zihnimde korkunç bir görüntü canlandı.

Kalbi parçalanmış Chaeyoung'un yanı başımda yere yığılması... Zemindeki sıcak kanın vücuduma doğru çaresizce yayılması...

Cesaretimi toplayıp gözlerimi araladığımda ilerimdeki üyenin ayaklarını gördüm. Hala bize bakıyordu. Güçsüzlüğümüzden mi besleniyordu? Korkularımızdan? Eğer öyleyse, şu anda kalbim parçalanıyor gibi hissediyordum. Kesik bir nefes alıp elimi boğazıma götürdüğümde gözümden istemsizce bir damla süzüldü.

Titreyen vücuduma dayanarak başımı Chaeyoung'un olduğu tarafa çevirmeyi denedim. Zorlukla başımı çevirirken gözlerimi kapatmıştım. Oldukça yavaş bir şekilde gözlerimi açarken zihnimde birbirinden farklı vahşet görüntüleri beliriyordu. Hiçbir ses duyamıyordum, hiçbir hareketlilik yoktu.

Tırnaklarımı avucuma geçirdim. Gözlerimi kısık bir şekilde açtığımda Chaeyoung'un titreyen bacaklarını gördüm.

Ayaktaydı.

Düşen o değildi.

Gözlerim şokla aralanırken başımı düşünmeden diğer tarafa çevirdim. Karşılaşacağım görüntüyü hayal etmeden bunu yapmak, gördüğüm görüntünün daha şok edici olmasına sebep olmuştu.

Diğer yanımdaki Yoongi'nin her yerinden kan sızıyordu, kalbi patlamıştı.

Elimde olmadan öğürüp ileri doğru sarsıldım. Sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşan üyenin sesi kulaklarıma ulaştığında boğuk geliyordu. Kulaklarım uğulduyordu ve nefes almakta güçlük çekiyordum.

Kimin umurundaydı ki?

"Jungkook ve Chaeyoung'un görevini sabote ettiği için Yoongi sorumlu seçildi. Hedefi kışkırtarak kaçmasına sebep olması ve olmaması gereken bir yerde bulunmasından, ayrıca güç kullanmasından dolayı başta size söylediğimiz gibi aranızdan birini seçtik."

Devamında başka şeyler de söylüyordu ama hiçbirini anlamıyordum. Midem çalkalanıyordu , tenim buz kesiyordu, bedenim zangır zangır titriyordu.

Konuşmaya çalıştım ama kelimeleri bir araya getiremedim. Başımda beliren şiddetli ağrının ardından hislerim kayboldu.

***

"Vücudunu bu kadar tüketecek ne yapıyorsun?"

Uyanmıştım ama gözlerimi açmamıştım. Daha algılarım bile zar zor yerine gelirken bir kadın sesi duymuştum. Kaşlarımı çatarak elimi hala ağrıyan başıma götürdüm. Gözlerimi yavaşça aralamaya çalışırken mırıldandım. Boğazım kuruduğu için canım yanmıştı.

"Uyanmamı bekleseydin keşke."

Kim olduğunu bilmeden konuşuyordum ama zaten basit bir mırıldanmaydı. Gülümsediğini ses tonundan anladım. "Birkaç dakikadır numara yapıyorsun."

Gözümdeki karanlık yok olduğunda karşımdaki kişiyi görebildim. Niger başkanıydı. Yani yönetim kurulunda Niger'ın en başında bulunan kişiydi. Bacak bacak üstüne atıp kollarını göğsünde kavuşturmuştu ve tek kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu.

Bakışlarımı kısa bir şekilde etrafta gezdirdim. Başka bir sade odadaydım. Geçen bayıldığımda getirip saçma sapan enjekte ettikleri odalardan biriydi. Yorulmuştum artık buralara düşmekten. Bitkin bir nefes aldım.

𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝗽𝗲𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin