•3•

312 46 24
                                    

Aşk, bu kadar basit bir şey değil!

_________________

Bakışlarını Lisa'nın bileğine çevirdi Jungkook. Evet, bilekiği takıyordu hâlâ. İpi değişmişti ama aynı bileklikti. Eski ve ucuzdu ama Lisa için milyon dolarlardan bile pahalı ve değerliydi bu bileklik. Jungkook'un ona aldığı ilk hediyeydi çünkü. Jungkook'un maddi imkanları ancak o bilekliğe yetmişti o zamanlar. Lisa'nın beğenmemesinden ya da ucuz bulmasından korksa da vermişti ona. Lisa Jungkook'un düşündüğünün aksine bilekliği çok sevmişti. Her an koluna takıyordu. İpi eskidiği zaman yerine başka bir ip takıp ortadaki iç içe geçmiş kalpleri asla ama asla atmıyordu.

Jeongguk, Jungkook'un Lisa'yı izlediğini görüp vücuduna yerleşen sinirle ayağını yere vurarak tempo yapmaya başladı sessizce. İkisini ayırmak için 1 yılını feda etmişti ve şimdi onları yan yana görmek sinirlenmesine sebep oluyordu.

Jeongguk'un planı, başından beri doğru bir şekilde uygulanamamıştı. Mesela, Lisa onun Jungkook olmadığını tavırlarından anlamıştı. Birisi Jungkook'un ruhunu uyandırmıştı ve bu da planı tamamen bozuyordu.

Lisa birinin onu izlediği hissiyatıyla gözlerini tahtadan çevirip etrafta gezdirdi. Kimseyi görememişti ama. Çok kafaya takmayarak önüne döndü ve dersi dinliyormuş gibi yapmaya devam etti.

Jungkook, tüm dersi Lisa'yı izleyerek geçirdi. Aynı şekilde Jeongguk da.

Jeongguk, Jungkook kaybolduktan iki hafta sonra Lisa'nın karşısına çıkmıştı. Lisa ona karşı Jungkook'a hissettiği gibi hissetmese de onu Jungkook sandığı için ses etmedi başta. Daha sonra Jeongguk'un davranışlarının Jungkook'dan farklı olduğunu anlayıp ona sordu. Jeongguk da Jungkook diye birini tanımadığını ve neyden bahsettiğini anlamadığını söyledi. Lisa hayal kırıklığıyla doldu ve günden güne Jeongguk'dan uzaklaşmaya başladı. Şimdi ise neredeyse selam bile vermiyorlardı birbirine. Zaten Lisa, artık kimseye selam vermiyordu.

Jeongguk teneffüs ziliyle beraber Lisa'nın yanına gitti. Jungkook geri gelmişti ve her an bedenini geri alabilirdi. O zamana kadar planını bitirmesi gerekiyordu Jeongguk'un.

'Naber Lisa? Nasılsın?' dedi neşeyle.

Lisa aynı bıkmış ve yorulmuş sesiyle Jeongguk'a cevap verdi.

'Berbat.' kısaydı ama her şeyi açıklıyordu. Berbat bir haldeydi, insan gibi bile yaşamıyordu.

'Üzme kendini bu kadar, o artık yok ve senin de önüne bakman lazım Lisa.'

Lisa, Jeongguk'un sözleriyle tiksinerek baktı ona. Aşkı bu kadar basit görmesi... Tanrım! Cidden de iğrençti!

'Aşkı bu kadar basit görme Jeongguk.' dedi uyarıcı bir tonla Lisa.

'Sen de haklısın ama önüne bakman gerekiyor Lisa. Önüne bakman ve gözlerinin önündeki fırsatları görmen gerekiyor.' Jeongguk, Lisa'nın aklını karıştırıp onu Jungkook'dan vazgeçirmeye çalışıyordu. Lisa kafasını iki yana sallayarak reddetti onu.

'Beni yanlız bırak Jeongguk.' Jeongguk, Lisa'nın isteğiyle dışarı çıkacakken Lisa ondan önce davranıp çıktı sınıftan. Deniz kenarına gitmesi gerekiyordu, Jungkook'la konuşması gerekiyordu.

Assistant Angel •liskook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin