Video açıldı...
Görüntüler geldi ekrana...
Video bitti...
Lisa'nın güveni de aynı şekilde..._________________
8 ay sonra
'Lisa! Ben markete gidiyorum, bir şey ister misin?'
Kapının ağzından bağıran sevgilisi Jungkook ile ayağa fırladı Lisa.
'Evet! İstiyorum tabii ki!' dedi nefes nefese.
'Ne istersin, ne vereyim ablama?'
Jungkook kendi kendine kıkırdadıktan sonra hemen ciddileşti.
'Çikolatalı süt istiyorum sadece ya.'
Lisa artık çikolatalı süt olmadan gününü geçiremez olmuştu. Her gün en az iki küçük paket çikolatalı süt içiyordu. Eskilerden kazandığı bir alışkanlıktı bu.
'Tamam sevgilim, hemen alıp geliyorum.'
Jungkook dışarı çıkınca koltuğa yayıldı Lisa. Eline kumandayı aldı ve rastgele bir korku filmi açtı.
'Ya salak mısın sen kızım?! O yola girersen tabii yer seni! Al, bir salak daha! Lan yakışıklı çocuktu, yazık oldu valla!'
İzlediği korku filmine yorum yaparken gelen bildirim sesiyle karakterlere sövmeyi bıraktı ve telefonu eline aldı.
'Kim bu saatte ya?' diye söylenerek açtı telefonu.
Mesaj kısmına girdiğinde bilinmeyen bir numaradan video ve mesaj geldiğini gördü. Videoyu es geçerek altındaki mesajı okudu Lisa.
“Güzel gündü Jungkook, mutlaka tekrar edelim :)”
Lisa, mesaja anlam veremeyerek videoyu açtı hızla.
Video açıldı...
Görüntüler geldi ekrana...
Video bitti...
Lisa'nın güveni de aynı şekilde...Lisa, dolu gözlerini kırparak oturdu eski yerine. Videoyu tekrar tekrar izledi. Aynı şeyler oldu yine.
Kadın geldi, Jungkook'un kucağına oturdu, öpüştüler -daha doğrusu yiyiştiler-, kadın Jungkook'a sürtündü, üstlerini çıkardılar ve son.
Bitti... Her şey bitti. Lisa'nın güveni de, video da, aralarındaki bağ da bitti.
'Ne?! Yok ya, yapmamıştır. Fotoshop falandır be. Ya da Jungkook'a benzeyen biri de olabilir. Evet, Jeongguk olabilir mesela.'
Lisa kendi kendine avutmaya devam ederken televizyonun sesini bile algılamıyordu. Ama kendini boşuna avutuyordu o. Fotoshop değildi, ya da Jungkook'a benzeyen biri... O Jungkook'tu. Jeongguk, yurtdışındaydı zaten, o olması imkansızdı yani. Bir süre sonra kapı açıldı yavaşça. Jungkook mutfağa girdi, çikolatalı süt ve çilekli yoğurt dışındaki her şeyi yerine yerleştirdi. Sütü bardağa, yoğurdu da kaleye koyup köşedeki küçük çekmeceden aldığı kaşıkla birlikte içeri geçti. Tam elindekileri Lisa'ya verecekken onun dolu gözlerini fark etti. Hemen sevgilisinin yanına oturup ellerini elleri arasına aldı. Lisa, ellerini ne kadar çekmek istese de 'Belki suçu yoktur.' diyerek katlandı.
'Sorun ne sevgilim?'
Tamam, bu katlanılamazdı işte. Lisa, ellerini hızla kendine çekip dolu gözlerini sildi ve ayağa kalktı. Ne tek kelime etti ne de Jungkook'un sorularına cevap verdi. Sadece videoyu açıp Jungkook'a uzattı.
Video açıldı...
Görüntüler geldi ekrana...
Video bitti...
Lisa'nın sabrı da aynı şekilde...'Videodaki sen değildin, dimi?' diye sordu burnunu çekerken.
Ses vermedi Jungkook. Çünkü o da biliyordu, videodaki kişi Jungkook'du.
'Söylesene! Ben değildim, desene! O sen değilsin işte! Etsene! İnkar etsene! Neden susuyorsun Jungkook?...'
Yine sustu, tek kelime dahi etmedi. Lisa giderken de edemedi, engel olamadı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Assistant Angel •liskook•
FanficJungkook, her gün kayıp bedenini arıyor, bir yandan da sevgilisi Lisa'yı izliyordu. Onu olağan bir tehlikeden koruyordu her zaman. Gece yanına yatıyor, saçlarını okşuyor, duymadığını bile bile masal anlatıyordu ona. |liskook|