Bay Jeon... Ne de değişik gelmişti Jungkook'a. Ona sevgilim derdi hep
______________
2 yıl sonra
Genç kız elindeki bavulu minik kollarıyla çekiştiren küçük kıza baktı. Yüzündeki tebessümle kızının yanına gidip bavulunu teker klidini açtı ve kızına nasıl çekeceği gerektiğini gösterdi.
'Bak şimdi, bu kulptan tutup yavaşça ve nazikçe çekeceksin bavulu.'
Küçük kız, annesine kafa sallayarak onay verdi. Annesi uzaklaşınca da eskisi gibi hızla çekmeye başladı minik bavulu. O bavulu sevmiyordu. Acilen kırılması lazımdı hem de. Kırılsın ki yenisi alınsın öyle değil mi?
'Chao! Yapma, kıracaksın kızım.'
Chao, babasının sesiyle bavulunu sertçe çekiştirmeyi bıraktı ve daha nazik olmaya başladı. Babasına çok düşkün bir kızdı. Tamam, annesini de severdi ama onun için babası ayrı bir kefedeydi.
Lisa, küçük kızın davranışına göz devirip eşinin yanına gitti. Bugün geri dönmüştü. İntikamını alacaktı.
'Ne geçiyor aklından kurnaz tilki?'
Lisa, Yugyeom'un seslenmesiyle kafasını küçük kızdan çevirip yanındaki eşine baktı.
'Var işte bir şeyler, karışma sen.'
Yugyoem, eşinin ne kadar inatçı olduğunu biliyordu. Zaten bu yüzden ses çıkarmıyordu şu intikam işine.
'Anne! Ya gelsene bi! Bak taşıyanıyoyum bunu!'
Küçük kız, iki yaşında olmasına rağmen bazen dili sürtüyor ve kelimeleri yanlış söyleyebiliyordu. Bu da Lisa'ya çok tatlı geliyordu.
Kızına yardım ettikten sonra yeni tuttukları eve girdiler. Biraz işi vardı evin. Duvarlar boyanacak, eşyalar yerleştirilecek ve tozları alınacaktı. Lisa, hızla üstünü boş bir odada değiştirdi ve eşiyle birlikte duvarları boyamaya başladı.
Jungkook ise sevgilisinin geleceğini duyup onun için hazırlık yapmaya başlamıştı bile. Birbirlerini iki yıldır görmüyordular. Üstelik Jungkook onun bir kez olsun sesini duymamıştı. Kendini affettirmesi lazımdı sevgilisine karşı. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle odasından çıkıp asistanının yanına ulaştı.
'Sana dediğim her şeyi eve gönderdin değil mi Min Yeon?'
Genç kadın, samimi bir şekilde gülümseyerek cevap verdi.
'Evet Bay Jeon, hallettim her şeyi.'
Jungkook'un asistanı, iyi bir kadındı. Öyle hikayelerdeki gibi patrona sürtüklük falan da yapmıyordu. Terbiye çizgisini her zaman bilirdi ve ona göre davranırdı. Aslında şirketin çoğu böyle kişilerden oluşuyordu ama arada çürükler de vardı tabii.
'Teşekkür ederim Min Yeon. Ben çıkıyorum bu arada, bu haftanın dosyalarını da hallettim, masamda duruyor.' dedikten sonra Min Yeon'un cevabını beklemeden dışarı çıktı Jungkook.
O gün evinde 3 saat uğraşarak güzel bi masa kurdu. Lisa'nın en sevdiği şeyleri yapıp en sevdiği renklerle süsledi tüm masayı. Şimdi geriye sadece Lisa'yı çağırmak kalmıştı. Bu gayet basitti. Zaten son iki gündür onunla mesajlaşıyordu ama mesajlaştığı kişinin Lisa olduğunu bugün öğrenmişti. Büyük ihtimalle Lisa o kişinin ben olduğumu bilmiyordur, diye düşünerek sohbetlerine girdi ve ellerini klavyede dolaştırdı hızla.
Merhaba Lisa. İlk iş günün olduğunu biliyorum ama dosyalarda bir karışıklık var ve senin yerine şirkette başka bir kişi olmadığı için buraya gelmen lazım.
Mesajı yazdıktan sonra hızla gönder tuşuna basıp cevabını beklemeye başladı.
Jungkook yanılıyordu. Lisa zaten her şeyi biliyordu. Bunlar sadece intikamın bir parçasıydı üstelik.
Tamam ben 15 dakikaya şirkette olurum.
Jungkook biraz telaş yaptıktan sonra, kendine gelip mesaj yazmaya başladı tekrar.
Şirkette değilim Lisa, evdeyim. Sana konumu atacağım şimdi.
*Konum*Hemen geliyorum.
Lisa, hızla Chao'yu uyutup sevgilisine haber verdikten sonra montunu aldı ve dışarı çıktı. Dosya falan almayacaktı. İlk dakikadan kavga çıkacağını biliyordu çünkü.
Arabaya bindikten sonra üstüne baktı Lisa. Kot bir pantolan ve üstünde kısa bir t-shirt vardı. Gayet güzel olduğunu anlayıp arabayı sürmeye devam etti Lisa.
Konumdaki eve ulaşınca arabadan indi ve üstünü düzeltip hızla içeri girdi ama karşısında ona gülümseyerek bakan bir adet Jungkook görmeyi beklemiyordu. En azından arkasındaki masayı
'Bu ne?!'
Jungkook, Lisa'nın sert sesine yutkunup ona bir adım atmaya çalıştı ama Lisa bir elini Jungkook'un hizasına getirerek durmasını söyledi. O sırada Jungkook, Lisa'nın parmağına takılı olan sade yüzüğü gördü. Gülüşü yavaşça solarken Lisa'nın yüzüne baktı.
'E-evli misin?' diye mırıldandı yüzüğü işaret ederken.
'Evet, evliyim Bay Jeon. Hatta bir kızım da var.'
Bay Jeon... Ne de değişik gelmişti Jungkook'a. Ona sevgilim derdi hep. Ama değişmişti işte. Aralarındaki bağ değişmişti ve hepsi Jungkook'un suçuydu.
'Kızın var, öyle mi?' diye sordu Jungkook, dudaklarını kemirirken.
'Evet var Bay Jeon. İsmi de Chao.'
Acımasızdı Lisa. Çok değişmişti iki yılda. Jungkook'a git gide daha da çok kin beslemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Assistant Angel •liskook•
FanfictionJungkook, her gün kayıp bedenini arıyor, bir yandan da sevgilisi Lisa'yı izliyordu. Onu olağan bir tehlikeden koruyordu her zaman. Gece yanına yatıyor, saçlarını okşuyor, duymadığını bile bile masal anlatıyordu ona. |liskook|