Günlerim Günlerime

8 1 0
                                    


Günlerden çarşamba öğle civarları, yine sorunlarımla savaştığım günlerden biri daha. Sabah sabah bilin bakalım ne oldu? Düşüncesizce davranışlarım yüzünden, bir arkadaş daha kaybettim. Resmen insanların kalbini kırmak konusunda kendimi durduramıyorum ve bu nedenle de kimse bana yaklaşmak istemiyor.Arkadaş olanlar da pişman olup gidiyorlar. Değişik bir kişiliğim var hem acı hem ekşi ama tatlı değil! Gülümseme o da bir duygunun belirtisi '' mutluluktu değil mi? '' o hissi sadece yapmacık olmak istediğim de veya çok kötü bir aile kavgasında kendimi tutamadığım da oluyor. Kendimce sorunlarım var ama çoğu insan bunun doktora görünmelik ve ciddi bir ruhsal hastalık olduğunu düşünüyor. Belki de bu benim suçum değildir, geçmişte ki yaralarımı dikemediğim içindir.

Yaraları ben mi dikmeliyim ya da üstüne yine de tuz basıp unutmalı mıyım?

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Akşam saat 18:30 a yaklaşmıştı, ben de sabah ettiğim yarım yamalak kahvaltımla duruyordum,buzdolabını açtım yine her zaman ki gibi hiç bir şey yoktu. Üzerime kot pantolon ve bir kazak geçirip markete gitmek için evden çıktım,neyime güvenip çıktıysam cebimde zaten üç beş kuruş para.Mahalle yine bildiğimiz gibi kasvetli ve karanlık bir köşede bakkalcı Mehmet abi bir köşede oturan olmazsa olmaz mahallenin kekoları. Markette bizim mahallenin 3 sokak ötesinde , markete vardım. Sucuk fiyatlarına bir göz gezdirdim o kadar pahalı ki alamadım süt ürünleri reyonuna ilerledim orada da durum pek farklı değil, en ucuzundan bir peynir aldım eve doğru yürümeye başladım eve gelmeden bakkaldan ekmek aldım.Eve geçip ellerimi yıkadım,hemen küçük amerikan mutfak tarzı olan mutfağıma geçtim yemeye başladım. Ekmeğin yarısına gelmeden doydum. Küçük leptobumun başına geçtim yine dizi izlemeye başladım.

Saat gece 12:00 ye geliyordu, bir anda kapı sanki delinircesine yumruklanmaya başladı. Zaten kapı eski biraz daha yumruklanırsa galiba kırılacaktı.Korkudan hemen elime bir tava aldım, yavaş yavaş ses çıkarmadan kapıya doğru yürüdüm. Kalbim sanki yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu,kapının deliğine yavaşça eğilip baktım ama karanlıktı,lanet olası üç kuruşluk florosan yanmıyordu ne yapmalıydım.Daha fazla yumruklanırsa kırılırdı ve benim yeni kapı alacak kadar param yoktu, yavaşça kapıyı araladım(farkındayım yaptığım tam bir salaklık) ve beklenmedik bir şekilde yüzünü bile göremeden üstüme bir adam hızlıca yaklaşıp boğazımı sıkmaya başladı.Nefes alabileceğimi zannetmiyordum. Adamın tek dediği 'Senin işin bitti sürtük gökçe' oldu.Daha bir şeyler daha söyledi ama bilicimi kaybettiğim için sesler boğuklaşmış ve gözlerim kararmıştı.


Birinci bölüm sonu biraz hatta baya kısa oldu ama pek emin değilim düşünceleriniz neler çok merak ediyorum :))
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kuş KafesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin