12 | "Onun sevgilisiyim."

7.9K 829 435
                                    

oy sınırı: 90 oy

yorum: 80 yorum

oy sınırı koymamın sebebi asla oy ve yorum için fic yazdığım anlamına gelmesin, aşklarım. tamam mı, yanlış anlamayın beni lütfen. sadece okuyan ve oy-yorum oranını sabit tutup ne zaman bölüm atacağıma karar vermek adına. iyi okumalar dilerim, sizi seviyoruum

Jimin'in sarhoşluklarıyla uğraşmak çok zordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jimin'in sarhoşluklarıyla uğraşmak çok zordu.

Dün gece beni bir güzel dövdükten sonra üzerimde sızıp kalmış, onu arabaya götürdüğümde ise saçma birkaç şey söylemişti ama öylesine gidikti ki kafası, arka koltukta uyuyakalması sadece dakikalarını almıştı. O arka koltuğa yatırıp üzerini güzelce örttükten sonra ben de kumların üzerine oturmuştum ama aradan geçen birkaç saatten sonra güneş doğmuştu bile.

Hiç uyumadan geçirdiğim bir geceden sonra arabanın ön koltuğuna oturdum ve kafamı arkaya çevirip Jimin'i izlemeye başladım. Güneş etrafı yavaş yavaş aydınlattığı için şimdi daha iyi görebiliyordum yüz hatlarını. Dolgun dudakları biraz daha şişmiş duruyordu ve minik parmaklarını yumruk yaparak battaniyeyi sıkıştırmış, iyice küçülmüştü uyurken. Onu ilk kez böyle masum görmenin verdiği heyecan kalbimi hızlandırırken ona doğru uzandım. Avcum usulca yanağına yerleştiğinde Jimin'in minik mırıltıları ilişti kulağıma. Sanki bir kedi gibi yanağını avcuma sürtmüş, hafifçe gülümsemişti ve uyuyorken yaptığı bu hareket benim de gülümsememe neden oldu. Ön koltukta durup ona doğru döndüğüm için belim ağrımaya başlamıştı ama aldırmadan üzerini örtmek için bir hamlede bulundum.

Tam örtüsünü yukarı doğru çekmiştim ki çalan telefon, ikimizin de irkilmesine neden oldu. Sabahın bu saatinde kimin aradığını umursamadan sessize aldım ve şoför koltuğuna attım telefonumu. Jimin ise o sırada gözlerini kaşıyordu. "Uf Yoongi." dedi tatlı ve uykulu bir sesle. "Uyandırdın beni."

"Özür dilerim." diye mırıldandım ve ensemi kaşıdım yavaşça. Önüme doğru döndüğümde Jimin de tamamen oturmuş, kafasını iki koltuğun arasından uzatarak bana bakmıştı. Kahverengi saçları dağılmış, gözleri kızarmıştı ve bu haliyle bile mükemmel görünüyordu. "Sen ne zaman uyandın?"

"Çok olmadı," diye yalan söyledim, uyumadığımı öğrenirse kızardı bana büyük ihtimalle. "Yeni uyandım sayılır."

"Başım ağrıyor." diye mırıldandı Jimin sessizce. Dün gece olanları hatırlıyordu, emindim ama olmamış gibi yapmak daha kolaydı. "Saat kaç?"

Yan tarafta duran telefonumu aldım ve ekranını açtım ama aramanın kimden geldiği kilit ekranımda gözüküyordu, gördüğüm şey bir an duraksamama neden oldu.

Siktir.

Beklediğim son şey Kwan'dan gelen bir aramaydı, hatta son şey bile değildi belki de.

bedmate or boss : yoonmin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin