17 | Tabu

6.8K 431 109
                                    

Arkadaşlar selam hepinizeee

Öncelikle demeliyim ki bu bölümü yazmak kesinlikle aklımın ucundan geçen bir şey değildi ki bu fici tamamen bitmiş olarak görüyordum. Geçenlerde aklıma ufak bir sahne geldi ve bunu Lea'ya anlattığımda bu fice yakışacağını söyledi. Dediğim gibi, aklımdan bile geçmiyordu bu fic ama Lea öyle deyince bir duraksadım, içime sinse de ona zamanımın olmadığını söyledim çünkü sürpriz yapmak daha cazip gelmişti.

Pekala, sanırım profesyonel bir yalancı oldum çünkü bu bölümde ondan ufak bir yardım alırken başka bir fic için olduğunu, üstelik ficin sürpriz olduğunu ve kimsenin bilmediğini söyledim. Üstelik çok ağır bir hastalık geçirdiğim için fic yazmamamı söylemişti, ben bu geçirdiğim süreçte bile yaklaşık 9k yazdım. Özür dilerim, cidden özür dilerimPDMWĞDKWĞDLWĞDLWĞDLWĞDLW

Her neyse, doğum günün kutlu olsun Lea. Umarım bu bölümü beğenirsin, seni çok seviyorum.

Kucağımda tuttuğum Minji'nin tombul yanaklarına birkaç minik öpücük bırakmış, mızmızlanıp kafasını göğsüme gizlemesiyle gülümsemiştim hafifçe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kucağımda tuttuğum Minji'nin tombul yanaklarına birkaç minik öpücük bırakmış, mızmızlanıp kafasını göğsüme gizlemesiyle gülümsemiştim hafifçe.

Oturduğum koltuktan yavaş olmaya çalışarak kalktım ve Minji'nin odasına doğru ilerlemeye başladım. Onu yerine yatırdıktan sonra Yoongi'nin yanına gidebilirdim.

Farkındaydım, onda bu aralar bir değişiklik vardı.

Bizim yanımıza çok fazla uğramıyor, eve geldiğinde ikimizi birden öpüp odasına çekiliyordu ve saatlerce çıkmıyordu oradan. Yemeklere bile gelmiyor, sadece kahve içiyordu ve gözlerinin altındaki morlukları görebiliyordum. Eh, en azından uykusundan asla fedakarlık etmiyordu.

Minji'yi beşiğine yatırdıktan sonra alnına bir öpücük bıraktım ve örttüm üstünü. Minji anında yan dönmüş, beşikte duran koca ayıcığını kucaklamıştı. Küçüktü, gerçekten küçücüktü ve kendi kadar ayıcığı kucaklamaya çalışırken oluşturduğu görüntü komikti.

Birkaç kez poposuna vurduktan sonra doğrulmuş, Yoongi'nin çalışma odasına yönlendirmiştim adımlarımı. Onu rahatsız etmek istemiyordum ama bu tavırlarıyla yüz yüze olmak inanın fazlaca zordu benim için. Alışık değildim bu hallerine ki evliliğimiz boyunca her zaman neşeli bir adam olmuştu.

Aklıma son dakika gelen şeyle koşar adımlarla mutfağa gittim ve fırında duran tepsiyi çıkardım. Minji'yle beraber kurabiye yapmıştık bugün ve soğuması için fırına koyup kapağını açmıştım. Eh, yarım saat oluyordu ve yeterince soğumuştu bence.

Kurabiyeleri tabağa aldıktan sonra büyük bir bardağa süt doldurmuş, ardından tekrar gelmiştim Yoongi'nin kapısının önüne. Elim dolu olsa da zar zor kapıyı tıklatmış, ardından içeri girmiştim.

Eh, gördüğüm manzara şu zamanlar alıştığım cinstendi.

Laptobunun başına oturmuş, önüne bir sürü dosya dizmişti ve boş boş ekrana bakıyordu. Benim geldiğimi fark edince kafasını kaldırdı ve gülümsemeye çalıştı. Siyah saçları dağılmış, gözleri kızarmıştı ve kötü görünüyordu. "Sana kurabiye yaptık, bak." dedim, ben de gülümsemiştim bu sefer.

bedmate or boss : yoonmin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin