*2.Bölüm*

117 30 3
                                    

Multimedia Naz

Diğer zamanlarda olduğu gibi çalar saatimin uykumu bölen o anlamsız sesiyle gözlerimi daha da sıkı yumdum. Uykuyu seviyordum. Fakat kalkmak istemememin asıl sebebi bugün yeni okulumun ilk günü olmasıydı. Ben ne yeni bir okul ne de yeni arkadaşlar istiyordum. Ben sadece kendi okulumda sıkıcı ama mutlu hayatıma devam etmek istiyordum.

Okula gittiğim zaman yeni olmamız nedeniyle bize uzaylıymışız gibi bakacaklarından emindim. Ceyhun yakışıklılığıyla ve fiziğiyle dikkat çekerdi büyük ihtimalle. Naz da öyle. Uzun boylu ve güzel bir kızdı. Ben bu sefer eskisinden de içine kapanık olacaktım. Dikkat çekici olmadığım açık ve netti. Naz'ın aksine kısaydım ve çocuksu görünüyordum. Sosyal de olmadığıma göre... Sanırım daha da yalnız olacaktım.

Alarmın beni uyandırmadığını düşünüp uyandırmaya gelen Sevim Teyze"Kuşum. Hadi kalk benim güzeller güzelim. Bak bugün yeni bir okula gideceksin."dediğinde yüzümü yastığa gömdüm. Başımı yastığın üstünde iki yana sallayıp boğuk çıkan sesimle"Ben o okula gitmek istemiyorum."diye sızlandım. Babamla bu konuyu uzunca konuşmuştuk ama sonucunda nakilimin alınması kararına varılmıştı. Bu karara daha çok babam varmıştı. Benim düşüncelerim hala aynıydı.

"Bunu düşünmek için artık geç değil mi güzeller güzelim?"dedi yatağın kenarına otururken. Yastıktan ilk önce başımı kaldırdım. Daha sonra yavaşça doğrulup oturdum. "Sevim Kuşum. Sen babamı ikna edemez misin? En azından o okula gitmeyeyim. Karacaer Kolejini duymadın mı hiç? O okulun ortamında ölürüm ben! Lütfen!"diye yalvarmaya başlayınca gülümseyip elini yanağıma koydu. "Kuşum ben sizin yanınızda çalışan birinden başkası değilim baban için. Ne sıfatla konuşacağım onunla? Anne mi? Abla mı? Akraba mı? Ben buna cürret edemem. Belki daha küçük bir konu olsa denerdim ama yerimi bilmeliyim. Öyle değil mi?"deyince derin bir nefes verip başımı salladım.

Yataktan kalkıp"Hadi hazırlan bakalım. Kahvaltı hazır. Aşağıda seni bekliyor baban."dedi ve odadan çıktı. Tembelce yorganı üstümden atıp ayaklarımı yataktan sallandırdım. Kalkıp lavaboya girdim. Odamın içinde tuvalet ve banyo olması hazırlanmamda işime yarıyordu. Yüzüme ayılana kadar su çarptıktan sonra kurulayıp aynaya baktım. İsteksizlik yüzümden akıyordu. Lavabodan çıktıktan sonra yeni aldığımız formalarımı üstüme geçirdim. Krem rengi bir ceket giydikten sonra saçlarımı düzleştirdim.

Yüzüme doğal bir makyaj yaptıktan sonra kahvaltıya indim. "Günaydın" dedim kırgın bir tonda. Babam "Günaydın Küçük Hanımefendi. Bakıyorum da sitemliyiz babamıza?"dedi sorarcasına. Somurtarak omuz silktim. Babam benim bu tavırlarıma kahkaha attıktan sonra "Benim meleğim bana küsemez."deyince tekrar omuz silktim. Babama tavır yapmakta kararlıydım ama bu şirin haliyle kendime olan inancımı çabucak yitiriyordum.

Kahvaltımı yarı tabaktakilerle oynayarak yarı ağzıma bir şeyler atarak geçirdikten sonra "Ben çıkıyorum. "dedim. Kapıya doğru ilerlerken babam"Babayı öpmeden mi?"dediğinde sitem etmeyi bırakıp yanağını öptüm. Sonra annemin yanına gidip onu da öptüm. Kulağına "Bana şans dile anne."diye fısıldadım. Evden çıkıp arabaya bindim. Araba kullanmasını biliyordum ama ehliyetim olmadığı için şoför bırakıyordu.

Özel Karacer Koleji'nin önünde durduğumuzda arabadan inip okula genel bir bakış attım. Şehrin içinde olduğundan göz aşinalığı vardı. Okula lacivert ve krem rengi hakimdi. Büyük bir bina olmasının yanı sıra bahçesi de gayet genişti. Renk renk çiçekler için duvar kenarlarına yer ayırılmıştı ama en az on senelik ağaçlarda çimlerin üzerinde gölge oluşturmak için varmış gibi bir görüntü sergiliyordu. Çimlerin üzerine ağaçlardan ayrı olarak çardaklarda serpiştirilmişti. Göz boyayıcı. Benim için bunu ifade ediyordu. Öğrenci çekebilmek için yapılmış göz doldurmalar. "BOM!" Beklemediğim bir anda gelen ses ve omuzlarımda bir çift el hissedince yerimde sıçradım. Başımı ellerin sahibine çevirdiğimde Ceyhun olduğunu gördüm. Baş parmağımı damağıma yerleştirip başımı geriye attım. Ceyhun güldükten sonra "Dalmışsın?"dediğinde oflayıp "Dalmamak mümkün mü? Baksana şu okula!"dedim.

KAPAT GÖZLERİNİ (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin