-FREKANS-

1.3K 149 90
                                    

Oy verip yorumda bulunmayı ihmal etmeyin lütfen ballı yaprak sarmalarım.
💜

Keyifli okumalar...

Son bir kaç gecedir olduğu gibi, içini darma duman eden bir telaş ve endişeyle, durgun ve karanlık suya baktı Pusat.

Ariel'in üç gecedir gelmiyor olması, kafasında çeşit çeşit felaket senaryosu yazmasına neden olmuştu. Bir balina tarafından yutulmuş, köpekbalığı tarafından parçalanmış yahut bir dev deniz anasının elektriğine maruz kalmış olabilirdi. Kulağa komik ve ütopik geliyordu değil mi?

Ancak malum durumda, pek de ütopik kaçacak şeyler değillerdi, zira Ariel bu derin suların bir parçasıydı. Elbet oranın da belli başlı tehlikeleri vardı.

Uyku ihtiyacı ile ağırlaşmış gözlerini, öylece su üzerine yansıyan ışığa dikmiş, kendini dış dünyadan soyutlamıştı, ancak az sonra tanıdık şapırtı sesleri, kendine getirmişti Pusat'ı.

Hevesle kafasını kaldırıp, Ariel'e baktığında ise, yoğun bir heyecan ile kasıldı karnı. Ona iyi olup olmadığını, bunca vakittir nerelerde olduğunu ve onun için endişelendiği hakkında bir dolu kelime sarf etmek istiyordu ancak kendini anlamayacağına emindi.

Ancak çabuk öğreniyordu, kızıl saçlı. Artık ona Ariel dediğinde, boş boş bakmıyordu, Pusat'a. Sanki bunun ona seçtiği bir isim olduğunu biliyordu. Zekiydi.

Evrendeki en zeki canlının insan olduğu gerçekten de doğruydu. Pusat gibiler kara insanları iken, Ariel gibileri ise deniz insanlarıydı. Her iki şekilde de Pusat onları farklı bir canlı olarak kabul edemiyordu.

Onu özlemişti ve bu özlemi belki de ona hayatının hatasını yaptıracaktı. Zira bu gece, az evvel tekinsiz hissettiren ancak şu an Ariel'in gelişi ile güvenli bir alan hissiyatı veren suya girecek, ona gerçek anlamda dokunacaktı.

Üzerindekileri soyunup, merdivenlere varmış ve usul usul sırası ile uzanan basamaklardan inip sona varmıştı.

Hareketsizce yarım metre ötesinde duran Ariel'e bakmış ve gözlerini bir an parıltılı sarı gözlerden ayırmadan elleri merdivene sıkıca sarılı, suya bırakmıştı bedenini.

O an hızlıca geriye çekilmişti Ariel. Gülümsedi ve ellerini tamamen ayırdı demir merdiven şişlerinden. Tıpkı kızıl saçlı gibi hareketsiz kalmış ve onun kendine güven duymasını beklemişti Pusat.

Temkinli bir şekilde yaklaştı Ariel ve yavaşça sivri tırnaklı ellerini yüzüne uzattı genç adamın.

Gözlerini yumdu Pusat, o an belki normal bir insan, bir pençe darbesiyle boğazını yırtabilecek bu tırnaklardan çekinip ürkerdi ancak, genç adamın içinde korkuya dair tek bir his dahi yoktu.

Soğuk eli nihayet sıcak surete değdiğinde irkilip geri çekilmiş ancak tekrar dokunmaktan da kendini alıkoyamamıştı Ariel. Pusat da yavaşça elini soğuk elin üzerine kapatıp, yüzünü daha da yaslamıştı, iri avuca.

İki tarafın da hareketleri öylesine ürkek, tereddütlü ve dokunuşları öylesine hafifti ki, sessiz bir efsunun etkisindelermiş gibi dakikalarca öylece kalmışlardı.

Pusat bir yılan gibi süzülüp, Ariel'in kollarının arasına girmiş ve kollarını boynuma sarmıştı. Üst bedenleri birbirlerine yapıştığı gibi, titremişti Pusat. Biraz daha suda kalıp, Ariel'e dokunmayı sürdürürse dişlerinin takırdamaya başlayacağını dahi düşünüyordu ve haksız da değildi.

DERİN SULAR (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin