Bir kaç günlük fakat yerine bir kaç asırlık plan yaptığım biri ile tanıştım. İki cümlesi ile yerlebir oldum ve on cümlesi ile tekrar toparlanamadım. Bu işler ne garip değil mi? Konuşuyoruz , üzgünüm lâkin hâlâ kavuşmuş gibi değiliz. İki sesli duyulan seslerde birincisini duyarken duymamız , fakat ikinciyi duyduktan sonra tekrar birinciyi hiç duyamamız gibi bu. Ne yaparsam yapayım , üzgünüm lâkin hâlâ kavuşmuş gibi değiliz. Üzgünüm lâkin hâlâ kavuşmuş gibi değiliz. Üzgünüm lâkin hâlâ kavuşmuş gibi değiliz...
Ve şimdi artık birinciyi hiç duyamayacağımı düşündüğüm üçüncü bir ses geldi. Emin değilim , gönlümü alsan da anlar mısın beni? Ya da tıkalı mıdır kulaklarım? Fakat emin olabilirsin ki ben tam iki kez verdiğimiz değerlerin eşit olmadığını gördüm. İki günlük ilişkilere bir asırlık yer ayırtmak hiç bir zaman saçmalık olmadı benim için. Basite indirgemek gibi gelir bu bana. On senelik arkadaşıma bu kadar değer verememişken; o halde varmıdır ki bir insan ile ne kadar hasbihal olduğumuzun önemi? Önemli olan konunun derinliği ve derin sularda gözünü ne kadar açabildiğin. Sudan çıkınca gözlerin kıpkırmızı olsa ne yazar? Saklı kent Atlantis'i gördüm o derinlikte. Ucu bucağı olmayan ve nefesim yettiği kadar her köşesine bakmak istediğim bir kentti orası.
•
Önceleri yazmıştım , şimdiye nasipmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mor sümbül
RandomFazlasıyla sıradan ve sevilmeye değmeyecek bir adamın; dile getirmek istediği şeyleri getirememe bütünü. Uzun lafın kısası saçma notlarım, unutmayayım diye günlerimi falan. -Kurgu bağlantılı kurgudan bağımsız günlük-