Annem "Defol evimden!" diye bir çığlık koparmıştı ve devamında cam kırılma sesleri gelmişti. Koşturarak salona gittiğimde annemi yerde ağlarken gördüm. Babamsa kapıyı çarpıp çıkmıştı. "Anne! İyi misin?" deyip hemen yanına koştum.
Cevap vermiyordu şokta mıydı yoksa cevap vermeye mecali mi yoktu bilmiyordum. Gözlerim doldu. Bağırarak "Anne sana diyorum iyi misin neler oluyor?" Dedim. Gözleri boş boş baktı ve başı yere doğru düşerek bayıldı.
Sinir krizi geçirmişti ve kollarımda bayılmıştı. Bu tip durumlarda soğukkanlı durmaya çalışırdım ama şuan söz konusu annemdi ellerim titreye titreye zorla telefonumu bulup ambulansa haber verdim. Ben ağlıyordum ama annem hala tepkisizdi bileklerini kolonyayla ovuşturunca gözleri açılmıştı. Hastaneye gittikten yarım saat sonra annem kendine gelip doktorlara her şeyi anlatmıştı. Babamla tartışırken vazoyu vitrine fırlatmıştı ve geçirdiği sinir krizi tansiyonuyla oynayıp onu bayıltmıştı.
Annem olayı uzata uzata anlatıp her cümlenin sonunda "Boşanacağım o adamdan!" diyordu. Annemi sakinleştiricilerle uyutmayı başardılar. Ben de kapının önüne çıkıp sonunda Fırat'ı aradım. Cevapsız çağrıları ve mesajı vardı cevap vermediğim için merak etmiş olmalıydı. Daha alo dememe izin vermeden hemen atıldı. "Alo Parla! Kaç saattir mesaj atıyorum arıyorum neden cevap vermiyorsun?!" dedi. Bir bahane uydurmaya çalışarak "Şey Fırat ıı özür dilerim annemin tansiyonu düştü de hastaneye geldik. Fırsatım olmadı hiç. Hem senin de sabah saatlerce telefonun neden kapalıydı?" Dedim. "İyi mi şimdi ne oldu nesi var?" Dedi sesindeki merak ve üzüntü anlaşılıyordu. Ama soruma cevap vermemişti. Şimdilik üzerine gitmeyecektim. "Yemek yemiştik oturuyorduk bir anda oldu bilmiyorum. Sana haber vereceğim ben." Dedim. "Üzme kendini tamam mı? Görüşürüz sonra kendine dikkat et. Beni habersiz bırakma." deyip kapattı.
Tekrar annemin yanına dönüp koltuğa kıvrıldım. Şu son zamanlarda ailemizin ne kadar yıprandığını düşündüm. Babamla aram uzun zamandır bozuktu. Tek dayanağım annemdi. Beni kırması önemli değil fakat annemi üzdüğü için artık onu affetmeyecektim. Bunları düşünürken uykuya dalmışım..
-2 Hafta sonra-
Hayatımız yavaş da olsa düzene giriyordu. Babam artık bizimle yaşamıyordu. Annem sık sık uzaklara dalsa da sağlığında bir problem yoktu en azından. Fırat'la birlikteydik ve onu seviyordum. Ecrin de yeni çocukla konuşmaya başlamış ve beni unutmuştu. Şaşırmadık.
İlk dönem bitmek üzereydi. Fırat'ın yanına gitmeye karar vermiştim. Annem normalde böyle bir şeye asla izin vermezdi ama son yaşananlardan sonra çok durgunlaştığım için benim de bir nefes almamı istiyordu ve tabi ki de "Erkek arkadaşımın yanına gidiyorum." dememiştim. 1 haftalığına Ankara'da okuyan kuzenim Gözde ablanın yanına gideceğimi söylemiştim. Onun evinde kalırdım. Henüz Fırat'ın haberi yoktu sevinçten havaya uçacaktı!
Akşam Fırat'ı aradım. "Alo hayatim?" Evet artık resmen sevgi sözcükleri kullanıyordum. "Sevgilim nasılsın?" dedi. Bu sözleri içimi ısıtıyordu. "Iıım bomba gibiyim çünkü çok güzel bir haberim var!" gerçekten mutlu ve heyecanlıydım. "Neymiş o bakalım?" dedi. Biraz duraksadım ve heyecanının yükselmesini bekledim. " Eee hadi söyle çatlatacaksın meraktan." demesinin ardından artık söyleyebilirdim.
"Yarıyıl tatilinde yanına geliyorum!" diye bağırdım. Çok sevineceğine emindim. Ama ilginç bir şekilde bu sefer duraksayan oydu. Daha fazla bekleyemedim ve "Alooo? Orada mısın? Ben diyorum yarıyıl tatili diyorum kavuşmak diyorum!" diyerek kelimelerimi bir bir tekrarladım.
"Ya şey Parla, ben yazın geleceğim zaten" Ne oluyordu? başından beri zaten bana yakınlaşmaya çalışan kendisi değil miydi? "Eee?" dedim sakin bir şekilde.
"Iıım sen yorulma ya ben geleceğim yazın bak. Sen şimdi gelme o yüzden." dedi. Uzatmayacaktım. "Peki Fırat görüşürüz." deyip yüzüne kapattım.
Evet bir süre ne mesajına ne aramasına yanıt vermeyecektim. En başından beri beni görmek istediğini sarılabilmek istediğini söyleyen kendisi değil miydi? Mesajlarını ve aramalarını görmemek için telefonumu uçuş moduna almıştım. Bunlara çok takılmamaya çalıştım. Çünkü yarın yine sınav haftamız başlıyordu. Kulaklıklarımı takıp coğrafya çalışmaya başladım.
Uyuyacaktım ve yatmadan önce kaç kere aradığına ve mesajlara bakayım dedim. SIFIR! Ne yani? Hem suçluydu hem de bana tavır yapıp ilk adımı benden mi bekliyordu? Daha çok beklerdi. Sinirlenmiştim. Kimse bilmediği için anneme veya Ecrin'e de anlatamıyordum. Uyudum.
...
Sabah okula gidiyordum. Aylardır aralıksız her sabah arayan çocuktan şimdi ses seda yoktu. Okula gelmiştim. Sınıfa çıktım. Ecrin üstüme atladı. "Parla!!!!!!! Şu son sınıflardaki yakışıklı benim çocuk vardı ya!!! Çıkmaya başladıkk!!!" İlk afalladım bu çocuğun bir ismi yok muydu ya? Sonra umursamadım. Çünkü Ecrin zaten gayet hoş bir kızdı. Benden çok daha güzeldi. Kumral mavi gözlüydü ben de sarışın renkli gözlüydüm ama onda ayrı bir alımlılık vardı. Gözüne kestirdiğiyle sevgili olur taş çatlasa üç ay takılır ve bir gün bile aşk acısı çekmeden yeni aşlara yelken açardı.
"Aman ne güzel Parla hala sap! Bak her an onunla takılıp beni yalnız bırakırsan öldürürüm
seni!" deyip güldüm. "Ya Parla çok gıcıksın daha yeni başlıyor manitalığımız bırak da biraz tadını çıkaralım sonra ben yol veririm zaten." dedi.Cep telefonum elimdeydi ve ekranı WhatsApp kısmında açık kalmıştı. Fırat'la mesajlarımı hep arşivlerde tutuyordum zaten sorun değildi ama işin ilginci Ecrin her an telefonuma bakmak ister gibi gözüyle bir şeyler arıyordu. Ve bunu daha önce yaptığını hiç sanmıyorum. Bir şeyler sakladığımı anlamış mıydı acaba?
Aksam eve gittiğimde hala Fırat'tan haber yoktu. Neydi bu böyle? Kötü bir şey mi yapmıştım? Yanına geleceğim demek küfür müydü yani? Müsait değilse işi varsa söyleyebilirdi. Ama o 'ıım şey sen gelme ben gelirim' demiş ve işin içinden sıyrılmıştı!
Duşa girdim biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. 2 Gündür doğru düzgün yemek bile yemiyordum. Üstümü giyindim tam yatacakken telefonum çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Günler
AléatoireYa hasarı en güvendiğiniz insanlardan alırsanız? Yanınızda sadece yeniler kalırsa? Sonunu hiç kestiremeyeceğiniz bir hikaye. Parla'nın hikayesi. Güzel günler yanı başınızda! Yeni bölümler ve gelişmelerden haberdar olmak için lütfen kütüphanenize ekl...