İyi okumalar ballarım^^ Başladığınız zamanı yazmayı unutmayın..
Sabah alarmın çalmasıyla erkenden uyandım. Bugün büyük gündü. Yeni hayatımda ki ilk okul günüm. Kalkıp duşa girdim, sonra ise giyinme odasına gidip kıyafet seçmeye başladım. Altıma pantolon üstüne de sweatshirt giyip aşağıya indim. Hayriye teyze kahvaltı hazırlamıştı. Bay gereksizi beklemeden hızlıca masaya oturdum, o gelene kadar yemeğimi bitirdim. Hızlıca odaya gidip çantamı ve telefonumu aldım. Ona görünmeden evden çıkabilirsem eğer beni okula bırakamazdı. Tam kapının önüne geldim ki sesi duyuldu.
"Arabaya geçip bekliyorsun küçük hanım." Gözlerimi devirerek arabanın yanına doğru yürümeye başladım. Aptal ben biraz daha hızlı olsaydım belki sabah sabah onu görmek zorunda kalmazdım. Yanıma geldi arabanın kapısını açıp binmemi bekledi. Yüzüne yapmacık bir şekilde gülümsedikten sonra arabaya bindim, o da hızlıca arabanın etrafından dolaşıp sol tarafa oturdu. Arabayı çalıştırmasıyla yola koyulduk. Yol boyunca heyecanlı olup olmadığımı, Yeşimi falan sordu. Hiçbirine cevap vermedim tabi ki de. Okulun önüne geldiğimizde durdu bana döndü.
"Hazır mısın?" Kafamı aşağı yukarı salladım. Arabadan indim ve okulun bahçesine doğru yürümeye başladım. Burası gerçekten kocamandı ve fotoğraflardan çok daha güzeldi. Bahçeye girmemle çoğu kişi bana bakmaya başladı. Kocaman okulun ortasında kaybolmuş gibi etrafına bakan biri görsem bende bakardım. Hızlıca okulun girişine yürüdüm, kapıdan girdikten sonra müdür odasını bulmak için merdivenlerden yukarı çıktım. Ben yukarı çıkarken Yeşimle karşılaştık.
"Günaydın Ekin. Sınıfını öğrendin mi?"
"Günaydın Yeşim, yok öğrenemedim. Müdürün odasını arıyorum." dedim. "Gel ben seni götürürüm"
Onunla beraber müdür odasının önüne geldik. "Seni bekleyeyim mi?"
"Yok ben bulurum sınıfları sen gidebilirsin."
"Tamam işin bitince bahçeye gel banklarda seni bekleyeceğim." Kafamı salladıktan sonra merdivenlerden aşağıya indi. Bende kapıyı tıklatıp içeriye girdim. İçeriye girdiğimde karşımda dikilen siyah saçlı çocukla göz göze geldik.
"Sen çıkabilirsin Aras." dedi ve bana eliyle koltukları işaret etti. Karşısındaki koltuklara oturdum.
"Sen Serkan Karaca'nın kızı olmalısın. Ne kadar da benziyorsun ona." Ne ona benzemek mi? Şuan gözümden düştünüz müdür bey. Zorla gülümseyemeye çalıştım. "Şey acaba benim sınıfım hangisi?"
"Sen 11-F desin Ekin. İlk dersiniz beden eğitimi. Soyunma odaları en alt katta oradan eşofman alıp giyebilirsin." Tamam deyip odadan çıktım ve 11- F sınıfını aramaya başladım. O sırada müdürün odasında karşılaştığım çocuğu gördüm. Neydi adı? Hah Aras. Beni görünce yanıma geldi.
"Sen Ekin olmalısın, adını duymuştum. Ben Aras Vural." dedi ve elini uzattı. Demek müdürün oğlu bu çocuktu. Elini sıkıp gülümsedim. "Sınıfını mı arıyorsun istersen götürebilirim."
"Evet sınıfım 11- F. Götürebilir misin?"
"Benim sınıfımdasın demek gel götüreyim." Sınıf koridorun en sonundaydı. Boş sıralardan birine çantamı bıraktım ve Aras la beraber soyunma odalarının olduğu yere yürümeye başladık. Beni soyuma odalarının oraya bıraktı ve kendisi bahçeye çıktı. Hızlıca adımın yazılı olduğu dolaptan eşofmanları alıp giydim ve bahçeye çıktım. Bahçeye çıkmamla kafalar bana çevrildi. Niye herkes bana bakıyordu? Buradaki herkes bir garipti. Hızlıca banklarda oturan Yeşim'in yanına gittim.
"Buradaki herkes neden bana bakıyor Yeşim?"
"Çoğu kişi yeni geldiğini biliyor ayrıca annen ve babanla olanları da." O kadar çok şaşırmıştım ki buraya geleli daha 4 gün oluyordu nasıl bu kadar şey öğrenmişlerdi aklım almıyor. "Nasıl öğrenmişler peki?" "Okulun bir itiraf sayfası var, kimin yönettiği belli değil ama senin hakkında senden çok şey bilirler. O yüzden dikkatli olman gerek bizim okulda hiçbir şey sır olarak kalmaz." Garip derken hiçte abartmamışım bunlar gerçekten çok tuhaflar. "Benim hakkımda yazılanları gösterir misin?" Yeşim biraz durdu yüzüme baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ YAĞMURU
JugendliteraturAnnesini kanser yüzünden kaybeden Ekin, onu doğduğunda terk edip giden babasıyla birlikte yaşamak zorunda kalır. Ne aşkı ne de dostluğu daha önce bilmeyen Ekin, yeni hayatında her ikisinide öğrenecektir. "Sen yokken bu kapkaranlık lunapark gibiydim...