higschool vampire

fabrika

newyorka varmıştık.hiç vakit kaybetmeden herkes anne ve babasının yanına gitti telefonuma atılan mesajı gördüm babam:

kızım bizi kurtar

bu ne demekti şimdi eve vardığımızda akşam dokuz civarı ve evde hiç bir ışık yoktu.korktum açıkcası kapıyı açtım camlar açık heryer dağılmış hani şu filmlerde olurya ev buz gibiydi. camları kapattım içime bir ürperti geldi yukardan sesler mi?geliyor tam adımı birinci basamağa koyucaktım ki jess beni arıyordu

angel:efendim jess eve yeni geldim

jess:bak şimdi sana diyeceklerimi harfi harfine uygula endişelenme beni dinle konuşma şimdi evden sessizce kapıya git biz sizin ordaki parktayız sakın yukarı çıkma anladın mı? beni angel ordamısın?

artık çok geçti mark çoktan beni yakalamıştı

angel:mark bu sen misin sonunda bulduk seni

mark:george burda bir fıstık bulduk gel bir bak

angel:mark sen kimsin ne yaptılar sana beni hatırlamadın mı dememe kalmadan george geldi

george:o bakın burda kim varmış angel

angel:epedir görüşemedik george

george :öyle oldu götürün şunu

jess

jess:bu evden çıkarılan angel değil mi lena

lena:hayır jess takip et şunları

Geldiğimiz yol sisliydi.ormanin ortasindan daracik bir yoldan gidiyorduk arabayla aramizda bir yada üç km vardi.sonra bir caddeye çiktik.arabayi yolda durmuş halde bulduk.bir eski fabrikanin orda önündeydi.fabrika yillar önce terkedildiğinden kapilar paslanmisti gecenin bir vakti kapiyi gicirtiyla açtim adrenalin iyice hizlanmişti.kalp atislarimiz hizlanmişti lenayi beni takip ediyormu diye arkami kolaçan ettim fabrikanin ortasina geldiğimizde angel bağlammiş sandelyede oturuyordu

Jess:angel burda lena bak ama neden kimse yok

Dememe kalmadan show time diye bir erkek sesiyle irkildim george arkami döndüğümde lenayi bayiltmişlardi.karşimda vampir ordusunun en güçlü liderleri duruyordu george kai ve mark mark mi?mark vampir miydi tabi bunlari kısa süre içinde düşündüm georgeun el çirpışıyla ışıklar yandi

Kai:aramiza hoşgeldin