chan ve felix neredeyse 1 haftadır küslerdi birbirlerine. chan felix'i üst üste 4 kere unoda yendiği için felix onunla küsmüştü. chanda gurur yapacağım deyip onunla konuşmamıştı. ama şuan çok yalnız hissediyordu ve gidip ondan özür dileyecekti. böyle kuru kuruya özür dilemek olmaz deyip mutfağa geçti. aklında güzel bir fikir vardı; felixe brownie ve çikokatalı kurabiye yapacaktı. normalde bunları hep felix yapardı ama bu sefer chan yapacaktı. dolabın içindeki tarif defterini alıp tariflerine bakıp yapmaya başladı.
çok uzun sürmeden bitirmişti tatlıları. içeriden sevimli bir kutu alıp kabın içindeki tatlıları oraya yerleştirdi. felixin odasına gitti. felix sırtı kapıya dönük bir şekilde koltuğa oturmuş kulaklıkları takılı bir şekilde oyun oynuyordu. chan sessizce yaklaşıp arkadan ona sarıldı. "özür dilerim felix" felix kulaklıklarını çıkartıp:
"ne dedin kulaklıkla duymadım da" chan ufaktan gözlerini devirip"özür dilerim bebeğim. lütfen affet beni. bak sana kurabiye ve brownie hazırladım. "dedi.
" oww teşekkür ederim. affettim tabi ki ama lütfen bir daha oynadığımızda en azından bir kere kazanmama izin ver"
chan sevimli bir şekilde gülümseyip kafasını olumlu anlamda sallarken felix'in yanına oturup kutudakileri koltuğa koydu.
chan ilk ısırığını alıp ağzındakini yuttuktan sonra"hey neden bunlar seninkiler gibi lezzetli değil? oysa ki tarifle birebir yapmıştım." dedi elindekilere bakarak.
"ben içine bir de aşkımızı katıyorum. onu deftere eklemeyi unutmuşum." diyerek chanın dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu.
🎁
viarwoo ühühü seni seviyorum
