Kardeşim 1 ( İlk tanışma )

100 38 10
                                    


Yapma! Anne yapma! Anneeee !

Sessizlik... Derin bir sessizlik... Gözlerimi açtığım ilk saniyelerde hissettiğim bir kaç damla hissizlik ve karanlık çok geçmeden kayboldu yerini tamamen uğultulu bir boşluk aldı. Milyon kez gördüğüm rüyadan uyanırken artık sadece bedenimi sıkarak kendime hakim oluyor gerçekliğe , gerçek dünyaya kısa sürede kavuşabiliyordum. Uyanırken ki haykırışlarımın yerini metanet almış bedenim kendini korumaya almışcasına yatağa mıhlıyordu beni. Eskisi gibi terlemiyor nefes nefese uyanmıyordum . Bu duruma alışmıştım eskisi gibi bedenim tepki vermiyordu Bedenim yüzlerce kez gördüğüm bu rüyaya artık tepkisizdi bense alışmış. Bedenim beynimle beraber iş birliği içindeydi . Ama bir dakika farklı olan bir şey vardı. Gözlerimi hafifçe kıstım burnuma gelen yoğun toprak kokusu başımı döndürmüştü kuruyan boğazımı temizleyip ağzımı araladım nefes almak için havayı tüm ciğerlerime çekmek için uğraştım ama başarılı olamadım Nefes alış verişlerim kesintiye uğruyordu yeterli düzeyde oksijeni hissedemiyor bir türlü kendime gelemiyordum.

(Bir takım sesler)

" Sence bu kadar toprak atmamız fazla değil mi ? Ölmemesi gerek korksa yeter patronun isteği bu biliyorsun ."

" Haklısın bu kadar yeterli bence umarım aklı başına gelir."

Tam üzerimde duyduğum bir takım sesler ürpermeme neden oldu ne olduğunu anlayamıyordum hala sonunda karanlık biraz daha yoğunluğunu gözlerimden aldığında bir tabut parçasının içinde olduğumu düştüm. Bir anda dehşete düşüp bir türlü ayılamayan beynim ve bedenimin uyuşukluğunu saniyeler içimde attım ne olduğunun farkındaydım artık. Bir takım sesleri daha net duymaya başladığımda artık her şeyin farkındaydım. Olduğum yerde debelenmeye üzerimdeki tahtayı yumruklamaya başladım

"Yardım edin ! Çıkarın beni burdan yalvarırım !

"Sonunda kendine geldi galiba " Ses tonu kalın yüksek nidada çıkan erkeksi sesi duyduğumda neye uğradığımı şaşırdım benı buraya koyanlar şuan tam üzerimdeydiler nefesim daralamaya başladı öfke ve çaresizlik tüm bedenime yayılmaya başlamıştı kuruyan boğazımı tuttum zorlukla çıkan sesimi daha yükseltmek için bağırdım


" Kimsiniz siiz ! Çıkarın beni buradan, yalvarırım çıkarın !

Yardımlarıma aldırış etmiyorlardı gözlerimden yaşlar süzülüyordu tüm duyguları bir arada yaşıyordum üzüntü, öfke, çaresizlik... Bağırmaya içinde bulunduğum bu hapsolmuşluktan kendimi kurtarmaya çalıştım debelendikçe enerjim bitiyor nefes alışverişleri daralıyordu. Ama pes etmeden devam ediyordum üzerimdeki tahta parçasını ittiriyor ellerim kanaya kadar vurmaya devam ediyordum

Kimse yok muuuu ? Lütfen yardım ediiiiin "

Kimse beni duymuyordu çaresizlik tüm bedenimi esir almıştı. Gücüm kalmamıştı kanayan elimin acısını bile umrumda bile değildi o an tek düşündüğüm şey ölmek değildi ölürsem ne olacağıydı kendim için düşünmüyordum bunu elbet ben ölürsem kardeşim ne olacaktı? Tekerlekli sandalyesinde oturmuş benim eve girmemi dört gözle bekliyordu. Bekler miydi gerçekten? Ben ölsem üzülür müydü? bu soruların cevabını yıllarca sormuştum kendime ama ilk defa bu sefer bu kadar ağrıma gidiyordu vereceği cevabı bilmem. Hayır üzülmezdi. onun için ben sadece ona kötü şeyleri hatırlatan biriydim ona muhtaç olmanın ne demek olduğunu hatırlatıyordum sadece. Sağlıklı yürüyebilen her genç kız gibi her istediğini yapabilen biriydim o ise... Daha fazla dayanamamıştım gözyaşlarım tenimden aşağı inmiş tuzlu tadı boğazımı yakmıştı ağlamaya hıçkırıklara boğulmuştum nefes alışlarım kesilmeye başlıyor karanlık içime daha da çökmeye başlıyordu Son kez son kez iyi bir şey hatırlamak kendimi öyle bu karanlığa ve çaresizliğe hapsetmek istiyordum. Aklıma sadece bugün yaşananlar geldi bu sabah ilk kez kabus görmeden uyanmıştım İlk kez yoktu rüyalarımda o ilk kez bedenim huzurla uyanmıştı. Hep o gördüğüm karanlığın tam aksine umut dolu aydınlık bir sabahtı bugün, O an hissettiğim tek şey acaba unutuyor muydum? yatağıma uzanmış üzerimdeki şaşkınlığı atmaya çalışıyorken unutmanın aynı zamanda ihanet kadar acı bir tarafı olduğu aklıma gelmişti. Acaba annem onu unutmamı ister miydi? Geceleri her yatağa yattığımda Allaha dua ettiğim tek şey o görüntüyü gözümün önünden alması ve beni bu karanlıktan kurtarmasıydı Her gece ağlayarak isyan ederek etmiştim bu duayı kabul mu olmuştu yoksa ? peki ya neden iyi hissetmiyordum Kendimle verdiğim savaş sürerken içeriden gelen bağırtıyla olduğum yerden fırladım ve hemen yan odamda uyuyan kız kardeşimin yanına koştum kapıyı açtığımda yerde uzanmış bedeniyle karşı karşıya kalmıştım hareket edemedim bedeni hareket etmiyordu yoksa ... Ellerini hareket ettirdiğini gördüğümde hemen beynimdeki o düşünce kayboldu parmaklarını sıkıca kavradığı halının püsküllerinden kalmak için destek alıyordu ama başaramıyordu bedeni bir milim bile oynamıyordu. Koşup belini kavradım ve tüm gücümle onu kaldırdım ve tekerlekli sandalyesine koydum belimde hissettiğim o tarifsiz acıyla yüzüm buruşmuştu içimde bir yerlerde bu acıdan dolayı bağırmak geliyordu ama bunu fark etmemesi için dişlerimi sıktım. Onu sandalyesine oturttuğunda endişeli gözlerle ona baktım gözlerini gözlerimle buluşturmak için adeta yırtınışımı umursamadı karşılık dahi vermiyordu daha fazla kendime hakim olamayıp gözlerimden gelen yaşların özgürlüğünü ilan etmesine izin verdim ve ellerini sıkıca kavradım zorla yüzüme bakması için direndim .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin