Home // Izuocha

Bölüm 16: "Seni çok seviyorum anne."

Katsuki

Sabah inanılmaz dinç ve mutlu uyandı. Bugün hem Ochaco'yu görmeye gideceklerdi hem de Momo ile randevuya çıkacaktı.

Bir taşla iki kuş gibiydi.

Gülümsemelerini saklayamayan sınıfın yanına inip açık olan televizyonun karşısına geçti. Yukarıdan yeni inen Kyoka'yı merdivende görünce ona döndü.

"Ne yapıyor?"

"Hazırlanıyordu, çıkar şimdi." Kyoka sözünü bitirdikten neredeyse iki dakika sonra Izuku aşağı indi. Mutfakta bardak yıkayan Shoto'nun yanına gitti.

Bir şeyler konuştular, Shoto ona bir kağıt verdi ve sonra Izuku ayrıldı.

Yanında oturan Momo'ya yaklaştı.

"Ne konuştular sence?"

"Muhtemelen doktorun adresini verdi. All Might götüreceği için lazım olur diye."

Izuku kapıdan çıkınca Kyoka kapıya yürüdü. Quirk'ünü aktifleştirip bir müddet sessizce dinledi. Sonra sınıfa döndü.

"Tamamız!" Herkes neredeyse bağırarak ayaklanırken kapıları çaldı. Gelen Aizawa'ydı. İçeriye girdi.

"Gitmeden önce anlaşalım, odaya girmek yasak, odaya giremediğiniz için olay çıkartmak yasak, olay çıkarttığınız zaman kızdığım için bağırmak yasak."

"Olay çıkartacağımıza niye bu kadar eminsin sensei?" Denki sordu. Aizawa parmaklarını kaldırıp üç işareti yaptı.

"Üç yıl Denki. Üç yıldır tanıyorum bu sınıfı. Bazı şeyleri tecrübe ettim arık." Denki gülerken Kyoka koluna girmişti.

"Hadi, otobüs bekliyor." Onlar için hazırlanan otobüse binip yakındaki hastaneye gittiler.

Momo yanından geçerken oturması için baksa da Momo görmemişti. Arkaya, Shoto'nun yanındaki koridor koltuğuna geçti. Hemen yanına dönüp arkayı dolduran kızlarla konuşmaya başlasa da Katsuki yine de yanına oturmadığı için üzülmüştü.

"Hey Katsuki." Iida yanına oturdu.

"Evet?"

"Sence nasıldır?" Hafifçe gülümsedi.

"Nasıl olacak ki? Bizim top surattan bahsediyoruz, yanaklarının suratından büyük olduğuna eminim."

"Olaya gerçekçi bakmak lazım," dedi Tokoyomi ve devam etti. "Aylardır komada, hastanede yatıyor. Aklımızda kazınan haliyle olmayacağı kesin." Mina ayaklandı.

"Karamsar yaklaşma! Zayıflamıştır falan ama çok değişmiş olduğunu düşünmüyorum."

"Aynen." Ekledi Tsu. "Belki biraz da saçları uzamıştır. Uzun saçlı halini hep merak ediyordum zaten." Tooru gülerken Iida konuştu.

"Yine de, Aizawa sensei de duydunuz. Beklentilerinizi çok yüksek tutmayın, ne olur ne olmaz." Katsuki güldü.

"Görürsün başkan, her şey çok güzel olacak."

Iida

Hiçbir şey güzel değildi.

Aizawa tek bakışta hasta olduğunun anlaşıldığını söylemişti.

Hayır hasta falan değildi, Ochaco ölü duruyordu. Odanın içinden gelen ve aralıkları normalden uzun olan ince 'bip' sesleri dışında onun varlığını kanıtlayan herhangi bir şey yoktu.

Uzadığını düşündükleri saçları öylesine dökülmüştü ki kafasının derisi gözüküyordu. Şişkin yanakları erimiş, eskiden varlıkları belli olmayan kemikleri gözükecek kadar süzülmüştü.